AK Parti-MHP ittifakı ile başlanan Anayasa değişikliği süreci referandumda az bir evet oyuyla kabul edilerek sona erdi.
Şimdi yapılan değerlendirmeler ile bu ittifakın halk nazarında benimsenmediği yönünde…
Ölçülebilir verilere dayanmayan bu değerlendirme ve yorumlar kuşkusuz dayanaksız.
AK Parti-MHP oyları toplanarak değerlendirme yapılmak isteniyor.
Oysa siyasette her zaman rakamları alt alta koyarak toplamak doğru sonuca götürmez insanları.
Bir de Nasrettin Hoca’nın ciğer-kedi fıkrasına benzetenler var.
Hanımının konuklara ikram ettiği ciğeri soran hocanın, ‘ciğeri kedi yedi’, sözü üzerine kediyi tartması…
İki kilo ciğeri yediği söylenen kedinin tartıda iki kilo gelmesi üzerine hocanın, “Bu kedi ise ciğer nerede, yok bu iki kilo ciğer ise kedi ne oldu" diye sorması gibi!
Gerçekten de çoğu kentte AK Parti oylarının bile altına inen evetler bu sorunun sorulmasına neden olmakta.
Ancak şu da var ki, doğu ve güneydoğuda kimi kentlerdeki evet oyları olmasa referandum AK Parti-MHP ittifakının amacı bakımından tehlikeye girecekti.
Evet, kıyı kesimlerde, ekonomik olarak gelişmiş, iktidar hizmetlerinden daha çok pay almış kentler hayır, dedi.
Bu açıkça görülüyor.
Referandumun yüzde 51 buçuk ile geçmesini ise doğu illeri ile MHP ile Kürt kökenli oylar sağladı neredeyse…
Bu da görülüyor…
Kaldı ki AK Parti, MHP olmasaydı mecliste bu düzenlemeyi geçiremeyecekti.
 
* * *
AK Parti oyu azalan merkezlerin analizini kuşkusuz kılı kırk yararak yapacaktır, yapmalıdır.
Bursa’nın önceki oy oranının birkaç puan altına inmesi de kuşkusuz sorgulanacaktır.
Ancak Bursa’nın yine diğerlerinde olduğu gibi Türkiye ortalamasının birkaç puan üzerinde çıkması da değerlendirmede ele alınacaktır.
Orhangazi, Yenişehir, Gemlik, Karacabey ve M.Kemalpaşa’da düşen oylar ile İnegöl, Orhaneli ve Büyükorhan gibi ilçelerdeki yüksek oyların da değerlendirmesi mutlaka yapılacaktır, yapılmalıdır.
 
* * *
Peki, referandum sonrası AK Parti-MHP ittifakı sürecek midir?
Sürmeli midir?
Bu soruya yanıt verirken referandum sonrası gerçekleştirilmesi, çıkarılması gereken uyum ve reform yasaları göz önüne alınmalıdır.
Bu konuda AK Parti MHP ile ittifakını sürdüreceğe benzemektedir.
Ancak MHP’nin bir iç sorununu da göz önüne almak gerekir.
AK Parti’nin böyle bir süreçte Kürt kökenli yurttaşlarla da ittifakını sürdürmesi yanlış olmayacaktır.
Türkiye’de köklü değişimlerin gerçekleştirilebilmesinin yolu bu ittifakların ilkeli olarak yerinde ve zamanında yapmasıyla yakın ilintisi unutulmamalıdır.