Türkiye'nin talebiyle olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Örgütü bütün ülkeleri Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımaya çağırdı.
Ve zaten işgal altında olan bu şehirle ilgili Trump'un aldığı kararın hiçbir hükmünün olmadığı açıklaması ülkemizde, İslam ülkelerinde ve dünyada büyük yankı uyandırdı.
Benin, Guyana, Kamerun, Türkmenistan, Surinam, Gine, Bissan, Mozambik ve Suriye dışında 57 İslam ülkesinden 48 ülkenin katıldığı zirve yüksek düzeyli bir toplantı oldu.
Toplantıya temsilci göndermeyen Suriye’nin zaten 2012 yılında İslam İşbirliği Örgütü üyeliği askıya alınmıştı.
Zirveye yüksek katılım, İslam İşbirliği Örgütü’nün gerektiğinde bir araya gelip, önemli kararlar alabileceğini göstermesi açısından kuşkusuz önemlidir.
Kuşkusuz bu zirvenin toplanmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katkısı çok büyük olmuştur.
Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve özgür Kudüs için ilk adım atılmış oldu.
 
* * *
Her ne kadar çoğu İslam ülkesinin yönetimlerinde yer alanlar, ülkelerini dikta ile yönetiyor da olsalar, halklarının baskısı nedeniyle bir araya gelmek zorunda kaldılar.
Ancak alınan kararlardan sonra, dünyaya öyle bir mesaj yayıldı ki, artık bundan sonra halkların baskıları daha da artacak o yöneticiler üzerinde.
Zirveyi bu yönüyle de görmek gerekir ama asıl olan zirvede konuşulanlar ve alınan kararlar kuşkusuz.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın Kudüs'ü işgalci güç İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan tek taraflı kararı en güçlü şekilde reddedilmiş ve kınanmıştır zirvede.
Söz konusu karar hukuken hükümsüz ilan edilmiştir.
 
Kuruluş amacı zaten Kudüs olan İslam İşbirliği Örgütü’nün tarihinde ilk kez ABD ve İsrail’in haksız, hukuksuz ve savaş çığırtkanlığı içeren söylem ve davranışlarına karşı bir haykırıştı zirve, etkili bir dik duruştu.
Bütün insanlığın ortak kutsalı olan Kudüs için zirvede alınan kararlar bütün dünyanın dikkatini çekti.
Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına yönelik bir süreç başladı.
Tarihinde ilk kez örgüt ABD ve İsrail’e ‘dur’ dedi.
Trump’un kararının geçersizliği belirtildi ve bunun takibi için kararlılık vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvesinin açılışında bütün ülkeleri Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımaya çağırdı.
Ve kapanış bildirgesinde buna yer verildi.
Doğu Kudüs-Kudüs ikilemine takılmamak gerekir…
“Doğu Kudüs, Filistin devletinin başkentidir” açıklaması, 1967 yılında alınan Birleşmiş Milletler kararına uygun bir açıklamadır.
Zaten bütün kutsal mekânlar Doğu Kudüs’tedir.
Batı Kudüs sonradan İsrail tarafından oluşturulmuştur.
 
* * *
Trump’un aldığı kararın, şerden hayır çıkmasına vesile olması dileğimizdir.
Zirve kararları, AB ülkelerinde de büyük yankı bulmuş durumdadır.
Bu, kararların BM’ye de yansıyacağı anlamı taşımaktadır.
Zirvede öne çıkan bir başka konu da ABD’nin bundan böyle Filistin-İsrail barış sürecindeki rolüne son verileceğinin söylenmesidir.
Bu konudaki karar kuşkusuz uygulama ile görülecektir ancak belirtilen kararlılık önemlidir.
Özgür Kudüs için ilk adım atılmıştır.
Kudüs için yeni bir umut kapısı aralanmıştır.
Kararların hayırlı olmasını diliyoruz.