Yüce Yaratanın insana diğer canlılardan ayrı olarak verdiği en önemli farklılıklardan biri vicdandır.
Vicdan, salt insana verilen bir ayrıcalıktır yani…
Ancak bunun yanında insana verilen bir de nefis vardır.
Vicdan ve nefis…
Ne ki bu iki araç sürekli birbirine karşı çalışır.
Nefis, insanın vicdandan sonra önemli ikinci ana yapısıdır. 
Bu iki güç birbirinden farklı olan duygu ve düşüncelerini üstün kılmaya çalışırlar. 
Vicdan mekanizması galip gelirse, nefis mekanizması olumluya dönüşür.
Yoksa karşılıklı mücadele sürer...
 
* * *
Vicdan insana iyi ve kötüyü gösteren en iyi yol gösterici, en iyi pusuladır.
Vicdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır.
Vicdan her insanda vardır…
Ancak vicdanı eğitmek gerekir, geliştirmek gerekir, korumak gerekir.
Bazı insanların vicdanı öylesinedir ki, içleri acır; sessiz kalamazlar, görmezden gelemezler.
Yol ayrımlarında kararsız kalamazlar, bir kişilik edinme kaygısı güderler, sürüklenmezler, tavır alırlar…
Yaşamlarının merkezinde bir tek kendileri yoktur, ötekini içerme bilgisini edinmek için çaba gösterirler, yorulurlar.
O nedenle vicdan önemli…
İnsan vicdanını nefsine karşı savunmak durumundadır…
Kuşkusuz dünya nimetleri insanı cezbeder.
Nefsi doyurmak için her yol doğru görülebilir.
Ama buna vicdan karşı çıkar, fren yapar…
* * *
Kudüs’te bugün kutsallarımız işgal altında bulunmaktadır.
Ve bu işgal olanca hızıyla yeni boyutlar kazanmaktadır.
Çoluk çocuk insanlar zulüm altındadır.
Müslümanlar kendi içlerindeki birliği koruyamadıkları, dağıttıkları için uzun zamandır zor durumdalar.
Kudüs’te olduğu gibi dünyanın birçok yerinde de benzer şeyler görmek olasıdır.
Ancak hiç kuşkusuz Kudüs farklıdır, önemlidir.
Ne ki bu bile insanların vicdanlarını yitirmekten daha kötü değildir.
İnsan, insanlar yaşamlarında çok şeyleri yitirebilirler.
Mallarını, mülklerini, sağlıklarını…
Topraklarını, devletlerini yitirebilirler.
Tüm bunları sonradan geri kazanmak olasıdır.
Yeniden çok çalışılarak mal, mülk edinilebilinir.
Toprak, devlet yeniden kazanılabilir.
Geçmiş yaşam, tarih bunların örnekleriyle doludur.
Önemli olan bunlar değildir.
Önemlisi, vicdanların yitirilmesidir.
O bir kez yitti mi, geçmiş olsun!..
Diğerlerini yeniden kazanmanın fazlaca bir anlamı da kalmayacaktır.
 
* * *
Evet, Kudüs bugün işgal altındadır.
Bu tüm Müslüman dünyası olarak utancımızdır.
ABD’nin tek başına Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme girişimine karşı konu Türkiye’nin çabalarıyla BM Genel Kurulu’na götürülmektedir şimdi.
Er yahut geç Kudüs özgürlüğüne kavuşacaktır.
Önemli olan bunun ne zaman olacağıdır.
Bizim dönemimizde mi yoksa gelecek kuşaklara mı kalacaktır.
Cemil Meriç’in dediği gibi, çıkarlar konuşunca vicdan susmamalıdır.
Çünkü en mükemmel adalet vicdandır.
Yaşamda para ile alınacak birçok değerli şeyler olduğunu biliriz ama para ile hiçbir zaman onur yahut temiz vicdan satın alınamaz.
Kudüs’te yaşanan insanlık dramına, zulme seyirci kalmak insan onuruna, Müslüman olana yakışmaz. 
Allah hepimize adaletsizliği adaletle yıkacak vicdan gücümüzden bizi eksik bırakmasın…