Kent Konseyi, belediye işbirliği ile “İnegöllülere Vefa ve Hatırlama Gecesi” düzenledi geçtiğimiz hafta sonu.
Dördüncüsü gerçekleştirilen “İnegöllülere Vefa ve Hatırlama Gecesi” ile İnegöl’ün kültür-sanat, spor, edebiyat, akademik alan ve daha birçok sektörde yetiştirdiği önemli isimler ilçe halkıyla buluştu.
Yıllar öncesinin anılarının canlandığı gecede, birçok kişinin İnegöllü olduğunu dahi bilmediği Türkiye’ye mal olmuş 17 isim, ilçe halkıyla buluştu.
Ülkeye ve İnegöl’e değer katan görevlerde yer alan 17 İnegöllü, gecenin anısına plaketlerle onurlandırıldı.
Sağ olsunlar, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah beni de unutmamışlar, layık görmüşler, geceye davet ettiler.
Ben de çoğunu ilk kez gördüğüm İnegöl doğumlu ama başka yerde yaşayan yahut İnegöl’e başka yerden gelip yaşayan 16 İnegöllü ile tanışma fırsatı buldum.
Eski İnegöl ile anıların paylaşıldığı geceye katılan İnegöllülerle söyleşi şansı yakaladım…
 
* * *
Kuşkusuz insanların doğum yerlerini seçme özgürlükleri yoktur…
İnsanlar orada burada, falan köyde, ilçede, ilde doğabilirler.
Ancak onları bir araya getiren ortak özellik, doğup büyüdükleri ve yaşadıkları kentte ortak bir kültür oluşturabilmeleridir.
İnegöl, bırakın Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinden gelenleri, dünyanın pek çok köşesinden kopup gelen insanların birlikte yaşadığı bir kent.
Adeta bir Türkiye mozaiği…
Birimizin İnegöl’de doğmuş olması ve çocukluğunu, gençliğini burada geçirmiş olması ile diğerimizin şimdi İnegöl’de yaşıyor olması arasında hiçbir farkın olmadığı açıktır.
Önemlisi her birimizin kendimize ait örf adet ve geleneklerimizi sürdürür ve yaşatırken, aynı zamanda birlikte de ortak bir kent kültürü oluşturabilmemizdir.
İnegöl Belediyesi ve Kent Konseyi’nin böyle bir gece düzenlemesini, insanlara vefa ve hatırlama duygusuyla onore etmeleri dışında biraz da bunun için önemsemek gerekir, diye düşünüyorum.
 
* * *
Onore etmek, vefa göstermek insani bir duygu…
Ortak bir kent kültürü oluşturarak birlikte olmanın güzelliklerini yaşamak da toplumsal bir şey hiç kuşkusuz…
Ve insanların toplumsal birey oldukları da…
Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini yaşama geçirmek için oluşturulan kent konseylerinin İnegöl’de en güzel örneklerinden birini uygulayan İnegöl Kent Konseyi’ni bu açıdan kutlamak gerek.
 
* * *
Kent konseyleri, kentlerin öncelikli sorunlarının belirlenmesi ve çözümü konusunda katılımcı mekanizmaların ülkemizdeki en güçlü araçlarından biri olarak görmek gerekir.
Çok ortaklı ve çok aktörlü yönetim anlayışı çerçevesinde, kent konseylerinin gönüllülük bağlamındaki çalışmalarına yerel yönetimlerin, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği önemlidir.
Bu konuda elden gelen çaba gösterilmelidir…
Çünkü kentler hepimizin…
Kentlerde şu anda bizler yaşıyoruz, gelecekte ise çocuklarımız, torunlarımız bizden sonraki nesillerimiz yaşayacak.
Kent konseylerini yaşadığı kent için katkı koymak isteyen insanların seslerini duyurduğu yerler olarak önemsemek gerekir…
Bu, kentlerimizde yaşayanlar olarak güçlü yönlerimizi ortaya koymaya, kentimizin kalitesini ve marka değerini arttırmaya çalışmanın yanında aynı zamanda demokratik kültürün de bir gereğidir.
Bu konuda tabii ki her bireye görev düşmektedir.
İçinde yaşadığımız kentler hızla büyüyen, dolayısıyla sorunları da hızla artan yerleşim alanlarıdır.
Böyle bir durumda kent halkının bir bütün olması, herkesin kendi bilgisini, kendi deneyimini bu kente katması, dolayısıyla sorunları birlikte çözmesi daha mutlu olmanın da bir yolu olsa gerektir.