Alman seçimleri öncesi Türkiye ile ipler gittikçe gerilmekte. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in açıklamalarına göre, Türkiye ile şu aşamada 'Gümrük Birliği Anlaşması' güncellemesi düşünülmüyormuş.
Bilineceği üzere Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi’nden Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasını yenilemek için yetki istemişti bir süre önce. Komisyon da, 20 yıllık anlaşmanın güncelleştirilmesinin 29 Kasım 2015 ve 18 Mart 2016 tarihlerinde yapılan AB – Türkiye zirve kararlarında yer aldığını hatırlatmıştı.
Mevcut anlaşmanın güncellenme talebi Türkiye tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı.
Çünkü bu haliyle Gümrük Birliği Türkiye’nin de, AB ülkelerinin de zararına işliyordu.
Özellikle üçüncü dünya ülkeleriyle yapılan alışverişlerde daha çok Türkiye mağdur olmakta.
* * *
Türkiye ile yapılan mevcut Gümrük Birliği anlaşması, 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe girmişti.
Anlaşma çerçevesinde sanayi ürünleri, her iki taraf arasında herhangi bir gümrük kısıtlaması olmaksızın satılabiliyor.
Ancak anlaşma tarım ürünleri gibi temel ekonomik ürünleri kapsamıyor. Birinci sorun buydu…
Anlaşmanın güncelleştirmesiyle, Gümrük Birliği’ndeki ürünlerin niteliği ve yelpazesinin tarım, hizmetler, sanayi ve kamu alımları alanlarını kapsayacak şeklide genişlemesi ve AB'nin 3. ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye'nin mağdur olmasının da önüne geçilmesi hedefleniyordu.
Daha önce AB’nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeler Türkiye’ye vergisiz mal satabiliyor ancak Türk mallarından vergi almaya devam ediyorlardı.
Güncelleme ile Türkiye mallarını 3. ülkelere vergisiz satabilecekti.
Yani tam rekabet koşulları tamamen devrede olacaktı.
Ama Almanya ile gerilen ipler bu güncellemenin, Türkiye’yi mağdur eden bu uygulamanın sona erdirilmesi görüşmelerinin de önünü tıkadı. Avrupa Birliği kendi ekonomisinde 12 milyar Euro’luk bir ek gelir bekleniyordu.
Ayrıca AB’nin 5. büyük ticaret ortağı Türkiye ile arasındaki ticaretin daha da büyüyeceği belirtiliyordu. Şimdi Almanya’nın bu tavrı diğer AB ülkelerinin de zararına bir hal aldı.
* * * Türkiye burada haklı olarak bu gelişmeyi sakıncalı ve talihsiz bir açıklama olarak tanımladı. AB Bakanı Çelik, AB'ye bir Avrupa ülkesi talimat vermemesi gerektiğini belirtti.
Bunun AB için zaaf oluşturacak bir açıklama olduğuna vurgu yaptı haklı olarak ve böyle bir yaklaşımın AB'yi zayıflatmak isteyenlerin yaptığı bir açıklama olabileceğinin altını çizdi. Çelik ayrıca Almanya’nın sorunu tüm AB ülkelerine taşımanın anlamsız ve yanlışlığına dikkat çekti.
* **
Hiç kuşkusuz bu konu önemli ve “Aman sen de, ne yaparsanız yapın” şeklinde geçiştirilecek bir konu değil. Türkiye kimi AB ülkeleriyle ve özellikle de bugünlerde çeşitli nedenlerle Almanya ile sorunlar yaşamakta.
Almanya ve Türkiye arasındaki sorunu Avrupa Birliği'nin yansımasına AB Komisyonu izin vermemelidir.
Vermeyeceğine de inanmak gerekiyor…
Çünkü bu AB'nin temel mekanizmasına aykırıdır.
Gümrük Birliği bizim tek taraflı istediğimiz bir şey değildi bilineceği üzere.
Bu serbest ticaretin artırılmasıyla ilgili bir durumdu. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi Türkiye'ye bir ödül ve lütuf da olmayacaktı, olmayacak da.
Ülkeler arasında herhangi bir gümrük vergisi yahut tarifesi olmadan ticaret yapılması, üçüncü ülkelerden yapılan dış-alımlara da ortak birdış tarife uygulanması ve ortak ticaret politikalarının uygulanması Türkiye için de dünya rekabeti açısından oldukça önemlidir.
Umarız ki Almanya, eylül ayı seçimlerinin ardından düşüncesini değiştirir ve görüşmeler başlar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Orhan Kaplan
Gümrük Birliği güncellemesi ne zaman olabilir?
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in açıklamalarına göre, Türkiye ile şu aşamada 'Gümrük Birliği Anlaşması' güncellemesi düşünülmüyormuş.
Bilineceği üzere Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi’nden Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşmasını yenilemek için yetki istemişti bir süre önce.
Komisyon da, 20 yıllık anlaşmanın güncelleştirilmesinin 29 Kasım 2015 ve 18 Mart 2016 tarihlerinde yapılan AB – Türkiye zirve kararlarında yer aldığını hatırlatmıştı.
Mevcut anlaşmanın güncellenme talebi Türkiye tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı.
Çünkü bu haliyle Gümrük Birliği Türkiye’nin de, AB ülkelerinin de zararına işliyordu.
Özellikle üçüncü dünya ülkeleriyle yapılan alışverişlerde daha çok Türkiye mağdur olmakta.
* * *
Türkiye ile yapılan mevcut Gümrük Birliği anlaşması, 31 Aralık 1995 tarihinde yürürlüğe girmişti.
Anlaşma çerçevesinde sanayi ürünleri, her iki taraf arasında herhangi bir gümrük kısıtlaması olmaksızın satılabiliyor.
Ancak anlaşma tarım ürünleri gibi temel ekonomik ürünleri kapsamıyor.
Birinci sorun buydu…
Anlaşmanın güncelleştirmesiyle, Gümrük Birliği’ndeki ürünlerin niteliği ve yelpazesinin tarım, hizmetler, sanayi ve kamu alımları alanlarını kapsayacak şeklide genişlemesi ve AB'nin 3. ülkelerle imzalayacağı serbest ticaret anlaşmalarında Türkiye'nin mağdur olmasının da önüne geçilmesi hedefleniyordu.
Daha önce AB’nin serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeler Türkiye’ye vergisiz mal satabiliyor ancak Türk mallarından vergi almaya devam ediyorlardı.
Güncelleme ile Türkiye mallarını 3. ülkelere vergisiz satabilecekti.
Yani tam rekabet koşulları tamamen devrede olacaktı.
Ama Almanya ile gerilen ipler bu güncellemenin, Türkiye’yi mağdur eden bu uygulamanın sona erdirilmesi görüşmelerinin de önünü tıkadı.
Avrupa Birliği kendi ekonomisinde 12 milyar Euro’luk bir ek gelir bekleniyordu.
Ayrıca AB’nin 5. büyük ticaret ortağı Türkiye ile arasındaki ticaretin daha da büyüyeceği belirtiliyordu.
Şimdi Almanya’nın bu tavrı diğer AB ülkelerinin de zararına bir hal aldı.
* * *
Türkiye burada haklı olarak bu gelişmeyi sakıncalı ve talihsiz bir açıklama olarak tanımladı.
AB Bakanı Çelik, AB'ye bir Avrupa ülkesi talimat vermemesi gerektiğini belirtti.
Bunun AB için zaaf oluşturacak bir açıklama olduğuna vurgu yaptı haklı olarak ve böyle bir yaklaşımın AB'yi zayıflatmak isteyenlerin yaptığı bir açıklama olabileceğinin altını çizdi.
Çelik ayrıca Almanya’nın sorunu tüm AB ülkelerine taşımanın anlamsız ve yanlışlığına dikkat çekti.
* **
Hiç kuşkusuz bu konu önemli ve “Aman sen de, ne yaparsanız yapın” şeklinde geçiştirilecek bir konu değil.
Türkiye kimi AB ülkeleriyle ve özellikle de bugünlerde çeşitli nedenlerle Almanya ile sorunlar yaşamakta.
Almanya ve Türkiye arasındaki sorunu Avrupa Birliği'nin yansımasına AB Komisyonu izin vermemelidir.
Vermeyeceğine de inanmak gerekiyor…
Çünkü bu AB'nin temel mekanizmasına aykırıdır.
Gümrük Birliği bizim tek taraflı istediğimiz bir şey değildi bilineceği üzere.
Bu serbest ticaretin artırılmasıyla ilgili bir durumdu.
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi Türkiye'ye bir ödül ve lütuf da olmayacaktı, olmayacak da.
Ülkeler arasında herhangi bir gümrük vergisi yahut tarifesi olmadan ticaret yapılması, üçüncü ülkelerden yapılan dış-alımlara da ortak bir dış tarife uygulanması ve ortak ticaret politikalarının uygulanması Türkiye için de dünya rekabeti açısından oldukça önemlidir.
Umarız ki Almanya, eylül ayı seçimlerinin ardından düşüncesini değiştirir ve görüşmeler başlar.