SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir daha 15 Temmuz'lar ve 12 Eylül'ler olmasın!..

Yazının Giriş Tarihi: 11.09.2017 19:44
Bugün, 12 Eylül 1980 faşist darbesinin yapıldığı günün 37. yıl dönümü.
Türkiye siyasal yaşamında kara bir leke bugün yani.
Tıpkı 27 Mayıs 1960 müdahalesi, 12 Mart 1971 muhtırası gibi…
Darbeler tarihine düşülmüş kötü bir not da bu 12 Eylül
Türkiye’de “kayıtsız ve koşulsuz millete ait” olan egemenliğin gasp edildiği, çalındığı gün.  
O günden bu yana hemen her yıl dönümünde bağırdık, çağırdık, yazdık…
Bir daha 12 Eylül'ler olmasın bu ülkede, diye
Ne ki, 15 Temmuz 2016 hain darbe ve işgal girişimi gösterdi ki; bu vatanda kavga henüz bitmemiş!..
Kavga sürmekte…
Ve dışarıdan da destek alan işbirlikçi millet, demokrasi düşmanları boş durmuyor.
Çeşitli biçimlerde saldırılar sürüyor…
 
* * *
 
Yani bizim ömrümüz “öz yurdumuzda garip, öz vatanında parya” olarak mı sürecek?
Kuşkusuz asla…
Kavga sürse de asla ve asla kendi öz yurdumuzda garip ve parya olmayacağız.
Bir daha bu millet 27 Mayıs’lara, 12 Mart’lara, 12 Eylül’lere, 28 Şubat’lara,  27 Nisan’lara ve 15 Temmuz’lara benzer girişimlere fırsat vermeyecek.
Fırsatını bulanların karşısında da kaya gibi dikilecek.
Asla, diyoruz…
Ama bir daha asla olmaması için canlarımızın, geleceğimizin çalınmaması için geçen süreci anımsamak durumundayız.
* * *
 
Türkiye’de cumhuriyetin hemen ilk yıllarında başlayan askeri bürokrasinin vesayeti, kurucu bir elitizme dönüşmüştü.
Bu elitizm de halktan çaldığı egemenliği koruyabilmek için dışarıdan bir desteğe gereksinim duydu hep.
Bunu hemen bütün müdahale ve kalkışmalarda yaptılar…
12 Eylül öncesi zaten politik alanda Türkiye‘de kontrgerilla olarak da bilinen derin devlet yapılanmasının güdümündeki aşırı sağ militanların kitle katliamları yaptığı yıllardı.
Ekonomik krizlerle politik krizlerin iç içe geçtiği yıllardı da aynı zamanda.
O dönemde Türk-Amerikan ilişkileri daha çok askeri üsler ve askeri yardım etrafında dönerdi.
Pentagon ve Genelkurmay politika oluşturur, Türkiye uygulardı.
Şimdi ABD ve Batı’nın Türkiye ve Erdoğan’a neden bu kadar gıcık kaptıkları anlaşılıyor kolayca.
Çünkü her denileni yapmayan, dikilen bir Türkiye var…
15 Temmuz ile yapamadıklarını şimdi başka yollarla sürdürmeye çabalıyorlar!..
Ama boş!..
 
* * *
12 Eylül dönemi ve öncesinde de medya kullanılıyordu büyük çapta bu sürece destek için.
15 Temmuz öncesi de bu olmadı mı?
Gezi olayları ve 17/25 Aralık darbe girişimlerinde medyanın tavrını anlamak için yeterde artar bile!
1980 darbesinde darbeyi gerçekleştirenler, darbenin ilk gününden itibaren radyo televizyon ve gazeteler aracılığıyla propaganda çalışmaları yürütmüş ve darbenin meşruluğunu ileri sürmeye çalışmıştı.
Dönemin yüksek tirajlı gazeteleri olan kimi yaygın kalantor medya, cuntayı haklı göstermek için haber ve köşe yazılarında kaos yaşandığını, hükümetin bu kaosu durduramadığını duyurmamış mıydı?
15 Temmuz öncesi de aynı tavrını sürdüren bu kesim medya darbenin sivil ayağını oluşturuyordu.
Son darbe girişimini yapan FETÖ elebaşı Gülen’in 28 Şubat için “beceremediniz, bırakın!” dediğini, Kenan Evren için methiyeler düzdüğü görülmedi mi?
Yani aktörler aynı, dekor aynı, sufleyi veren aynı…
Ancak bugün halkın iradesi değişmiştir.
Bir daha 12 Eylül’lere, 15 Temmuz’lara geçit vermeyecektir bu millet.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.