Prof. Dr. İlber Ortaylı, birkaç gün önce bir program nedeniyle geldiği Bursa’da Başkan Aktaş’a "Başkanım bu binaları yıkın. Hem de yıkarken bir de törenyapın. Almanya'da öyle yaptılar. Çürümüş, eski binaları yıktılar törenle, bando çalıyor, alkışlıyor millet. Siz de bandoyu çağırın törenle yıkın, ben de geleceğim" demiş.
Komik değil mi? Almanya’da çürümüş eski binalar yıkılırken yapılan tören, Bursa’da yeni yapılmış sağlam binalar yıkılırken yapılacak!
Laf ola, beri gele!.. Bursa’da çözülecek başka sorun yok gibi! Bursa ovasında plansız işgal sürmüyor, depreme dayanıksız bir tek bina yok gibi sanki!
* * *
Aydın aymazlığı Türkiye’de öteden beri büyük sorun olagelmiştir!
“Türkiyeli” “aydın” tipine, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde rastlanmaz!
Çünkü o ülkeler tüm eksiklerine, bencil tutumlarına karşın, solundan sağına yurdunun gerçeklerini ve gereksinimlerini bilir ve ona göre davranır.
Bizde ise, gerçekten de bir hoştur!
Bilgileri kimi alanlarda çok geniş de olsa “Türkiyeli” aydın olarak Türkiye tarihini, halkın durumunu, gereksinimlerini bilmezler.
O nedenle de Türkiye’deki vesayetçi düzenin yıkılıp, yerine milletin gerçek egemenliğine dayanan yeni bir düzenin kurulmasına yönelik çabalara hep karşı çıkmışlardır, çıkarlar. 16 Nisan referandumu öncesi “Milletin söz sahibi olduğu yeni Türkiye’yi inşa edeceğiz” denilince, “Nah inşa edersiniz!” diye dalga geçerler!
Ama milleti tanımadıkları için ne olduğunu, nelerin değiştiğini de anlayamazlar!
Onun içindir ki, Almanlareski çürük binaları yenilemek için tören yaparken, bizimkiler daha yeni yapılmış binaları inat uğruna yıkmak için tören önerirler!
* * *
Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi, Türkiye’nin ve Bursa’nın en büyük projelerinden biridir.
Evet, Bursa tarihin içinden gelen bir kenttir.
Binlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimi vardır. Bursadoğa güzelliği ve kültür birikimiyle öne çıkan bir kenttir…
Ama aynı zamanda Bursa önemli bir sanayi kentidir.
Milyonlarca insana aş, iş ve ekmek veren bir anakenttir… Sanayi yatırımları için tarım alanlarının kullanılmasına karşı çıkan bir kesim nedense konut gereksinimi için ovanın talanına sessiz kalabilmektedir. Bursa’da kentsel dönüşüm adına 2-3 katlı bahçeli evler önerebilmektedir!
Nereye yapılacaksa!
* * * Doğanbey konutlarını en acımasız eleştirenlerin başında, Bursa’nın o bölgesinin eski halini bilmeyen, dışarıdan yeni gelen bürokrat ve aydınlar olduğuna yönelik bir saptamam vardır.
Kentin göbeğinde, köhnemiş, küçük ve insan yaşamı için yeterli olmayan, çıkmaz aralıklarla dolu, gece içine girmekten korkulan ve insanların yolunu şaşırdığı bir alan olduğunu bilmeyenlerin Doğanbey konutları için söylediği sözlerin çok fazla bir önemi olmadığı açıktır. Konutların 3-5 kat yüksek olması iyi ve hoş olmamıştır ama bu toplam 2338 hak sahibini orada mekan sahibi yapmak adına zaruretten doğduğu gerçeği es geçilmemelidir. Doğanbey ve alanı kimsenin babasının malı değildir…
Onu yıkacak olanın bedelini ödemesi gerekir.
Şahsımın yahut bir yakınımın orada bir konutu yoktur ve hiçbir çıkar ilişkim de…
Ben konuya ilkesel bakıyorum.
Ve Büyük Reis’in de bedel ödetmeden yıkma kararı vereceğini sanmıyorum.
O konutları yapanların, sorumlu-yetkililerin kimler olduğu bellidir.
Hiç kimsenin, bedeli, tüyü bitmemiş yetimden çıkacak parasal değeri düşünmeden orasını yıkmahakkı ve yetkisi olamaz.
Bunu göz önüne almayan her kim olursa olsun, bu dünyada yasalar önünde ve öte dünyada da huzuru mahşerde hesap vereceğini bilmesi gerekir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Orhan Kaplan
Bedeli ödenmeden Doğanbey konutları yıkılabilir mi?
Komik değil mi?
Almanya’da çürümüş eski binalar yıkılırken yapılan tören, Bursa’da yeni yapılmış sağlam binalar yıkılırken yapılacak!
Laf ola, beri gele!..
Bursa’da çözülecek başka sorun yok gibi!
Bursa ovasında plansız işgal sürmüyor, depreme dayanıksız bir tek bina yok gibi sanki!
* * *
Aydın aymazlığı Türkiye’de öteden beri büyük sorun olagelmiştir!
“Türkiyeli” “aydın” tipine, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde rastlanmaz!
Çünkü o ülkeler tüm eksiklerine, bencil tutumlarına karşın, solundan sağına yurdunun gerçeklerini ve gereksinimlerini bilir ve ona göre davranır.
Bizde ise, gerçekten de bir hoştur!
Bilgileri kimi alanlarda çok geniş de olsa “Türkiyeli” aydın olarak Türkiye tarihini, halkın durumunu, gereksinimlerini bilmezler.
O nedenle de Türkiye’deki vesayetçi düzenin yıkılıp, yerine milletin gerçek egemenliğine dayanan yeni bir düzenin kurulmasına yönelik çabalara hep karşı çıkmışlardır, çıkarlar.
16 Nisan referandumu öncesi “Milletin söz sahibi olduğu yeni Türkiye’yi inşa edeceğiz” denilince, “Nah inşa edersiniz!” diye dalga geçerler!
Ama milleti tanımadıkları için ne olduğunu, nelerin değiştiğini de anlayamazlar!
Onun içindir ki, Almanlar eski çürük binaları yenilemek için tören yaparken, bizimkiler daha yeni yapılmış binaları inat uğruna yıkmak için tören önerirler!
* * *
Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi, Türkiye’nin ve Bursa’nın en büyük projelerinden biridir.
Evet, Bursa tarihin içinden gelen bir kenttir.
Binlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimi vardır.
Bursa doğa güzelliği ve kültür birikimiyle öne çıkan bir kenttir…
Ama aynı zamanda Bursa önemli bir sanayi kentidir.
Milyonlarca insana aş, iş ve ekmek veren bir anakenttir…
Sanayi yatırımları için tarım alanlarının kullanılmasına karşı çıkan bir kesim nedense konut gereksinimi için ovanın talanına sessiz kalabilmektedir.
Bursa’da kentsel dönüşüm adına 2-3 katlı bahçeli evler önerebilmektedir!
Nereye yapılacaksa!
* * *
Doğanbey konutlarını en acımasız eleştirenlerin başında, Bursa’nın o bölgesinin eski halini bilmeyen, dışarıdan yeni gelen bürokrat ve aydınlar olduğuna yönelik bir saptamam vardır.
Kentin göbeğinde, köhnemiş, küçük ve insan yaşamı için yeterli olmayan, çıkmaz aralıklarla dolu, gece içine girmekten korkulan ve insanların yolunu şaşırdığı bir alan olduğunu bilmeyenlerin Doğanbey konutları için söylediği sözlerin çok fazla bir önemi olmadığı açıktır.
Konutların 3-5 kat yüksek olması iyi ve hoş olmamıştır ama bu toplam 2338 hak sahibini orada mekan sahibi yapmak adına zaruretten doğduğu gerçeği es geçilmemelidir.
Doğanbey ve alanı kimsenin babasının malı değildir…
Onu yıkacak olanın bedelini ödemesi gerekir.
Şahsımın yahut bir yakınımın orada bir konutu yoktur ve hiçbir çıkar ilişkim de…
Ben konuya ilkesel bakıyorum.
Ve Büyük Reis’in de bedel ödetmeden yıkma kararı vereceğini sanmıyorum.
O konutları yapanların, sorumlu-yetkililerin kimler olduğu bellidir.
Hiç kimsenin, bedeli, tüyü bitmemiş yetimden çıkacak parasal değeri düşünmeden orasını yıkma hakkı ve yetkisi olamaz.
Bunu göz önüne almayan her kim olursa olsun, bu dünyada yasalar önünde ve öte dünyada da huzuru mahşerde hesap vereceğini bilmesi gerekir.