Aynı ay içinde ikince kez ama yarımşar gün ziyaret etme fırsatı bulduğum Batum, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, önemli bir tarım ve ticaret kenti.
Gürcistan’ın üç özerk bölgesinden biri olan Acara Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti olan Batum, epeyce bir süredir de turizme koşuyor…  
Çoruh nehri havzası olarak Karadeniz’in en önemli balık havzalarına da sahip aynı zamanda…
Karadeniz’i tarihin sayfalarına sokanın balık olduğunu biliyoruz…
İki tür balık Karadeniz’i dolaşarak bir göç yolu izler.
Bunlardan biri palamut, diğeri hamsi…
 
* * *
İlki, Bursa Artvin Vakfı’nın Artvin ve ilçelerini kapsayan bir haftalık gezinin ardından Hopa/Sarp sınır kapısından geçerek yaptığımız yarım günlük bir geziydi.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Trabzon’a ve oradan da karayoluyla Artvin’e varışımız gezinin ilk ayağıydı.
Artvin ve Hopa’da havalimanı yok…
Batum yahut Artvin’e gidecekler ya karayolunu yahut da Trabzon Havalimanı’nı kullanmak zorundalar.
Ya da Hopa diye uçak bileti alıp, doğru Batum Havalimanı’na, oradan da otobüslerle gerisin geriye Hopa’ya!
Batum, diye alınan uçak bileti ile Hopa, diye alınan uçak bileti arasında ise çok fiyat fark var…
Neyse ki şu sıralar Hopa’ya bir hava limanı projesine başlanmış bulunmakta.
 
* * *
İkinci Batum seyahatimiz de Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuyla bir ay boyunca Batum’da 500 kişiye verilmekte olan iftarlardan birine katılmak içindi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı S. Mehmet Müezzinoğlu, eski İçişleri Bakanı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe, Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da aralarında bulunduğu bir grup gazeteci ve meclis üyesi ile bürokratlardan oluşan grupla öğleden sonra saat 16 gibi Batum Havalimanı’na varışımız, birkaç saatlik kent turu, iftar ve geri dönüşten oluşan bir seyahat.
Dönüşte bir buçuk saatlik uçak yolculuğunda Bakan Müezzinoğlu ve Efkan Ala ile ikili görüşmelerle güncel siyaset ve ekonomi konularında bilgi almamız seyahatin yararlı bölümlerinden biri oldu.
Uçak yolculuğu süresince Bakan Müezzinoğlu, Efkan Ala ile Hüseyin Şahin yolcular ile tek-tek görüştü, hal hatır sordu.
Kuşkusuz gazetecilere gelince sıra, karşı sorularla bilgi alma yolu açılmıştı.
 
* * *
Bakan Müezzinoğlu’na sordum;
‘Dünya, bölge ve ülkemizdeki onca kargaşaya karşın Türkiye ekonomisinin makro dengelerinde fazla bir sorun yok, ancak bu Türkiye’de öteden beri bir gelir dağılımı adalesizliği olmadığı, bunun sürmediği anlamına gelmez, hükümetin yakın, orta vadede bununla ilgili bir düşüncesi, projesi var mı?’
Bakan Müezzinoğlu'nun, böyle bir soruya ayaküstü 3-5 dakikada kuşkusuz kapsamlı bir yanıt vermesi zordu ve öyle de oldu.
Sürecin o kadar hızlı işlediğini, dünya ekonomilerinin çoğunun son 5-6 yıldır sıfıra yakın büyümesi karşısında Türkiye’nin yılda yüzde 3-4 gibi büyümeyi başardığını, var olan dengeleri bile korumanın başarı sayılması gerektiğini belirtti ve gelir dağılımı sorunun çözümüne yönelik de zaten yaptıkları reformlarla önemli adımlar atmaya çalıştıklarını, bu konuda kapsamlı bir reform yapılması gereksinimine inandıklarını ama şimdilik bir projelerinin olmadığını söyledi.
Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya ise;
Bir CHP sözcüsünün terörle mücadele, olağanüstü hal konularında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lahey Adalet Mahkemesi’nde yargılanması gerektiğine yönelik söylemlerine hükümetin açık ve net yanıtlarının ne olduğu idi…
S. Efkan Ala; Türkiye’nin bir başka devlet ile savaşmadığını, terörle ve terör gruplarıyla savaş halinde olduğunu, bunun Lahey Adalet Divanı’nı ilgilendirmediğini ve CHP’nin bu tür söylemlerle terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürmemesi gerektiğinin altını çizmişti.