Bursa Artvin Vakfı’nın organizesi ve davetiyle bir afta süren Artvin ve ilçelerine kapsayan kültürel gezimiz dün akşamüzeri sona erdi.
İlk kez gittiğim ve gördüğüm Artvin ile ilgili şimdiye dek duyduklarımı yakından test etme olanağı bulduk kuşkusuz.
Bursa’yı yıllardır yurt edinmiş Artvinli hemşerilerimizin Artvin’e yönelik anlatımlarının ne derece doğru olduğunu gözlerimizle gördük, onayladık…
Zorlu doğa koşulları içinde muazzam güzellikleri de içinde barındıran bir serhat kentimiz.
Bununla birlikte yolun, bir kente ulaşımın o kent için ne denli önemli bir unsur olduğunu, kentin gelişimi ile ne kadar yakından ilintili olduğunu bir kez daha gördük.
Artvin’de havaalanı yok…
Bursa’da havaalanı var ama yurtiçi ve yurtdışı merkezlere sefer yapmakta bugüne dek pek başarılı olunamadı.
3 milyona yakın nüfuslu bir sanayi Anakentinden yakın komşu ülkeleri bırakın yurtiçi önemli merkezlere düzenli seferler yapılamıyor Bursa’dan.
Artvin ise bu eksiğini Trabzon yahut Gürcistan/Batum havaalanı yoluyla karşılıyor bu gün…
Ve kendine ait bir havaalanı projesi de sürmekte…
Ve asıl onu rahatlatan hani o Mesut Yılmaz döneminde başlatılan,    sürüncemede kalan ve AK Parti dönemlerinde bitirilen ve bu gün ulaşımı büyük ölçüde kolaylaştıran Karadeniz Çevre Sahil Yolu…
 
* * *
Trabzon Havaalanından Artvin’e Karadeniz Sahil yolundan başlayan karayolu yolculuğumuzun ilk durağı Artvin’in batısında, deniz kıyısı doldurularak da genişletilmiş olan ve şirin ilçe Arhavi…
Artvin’in diğer bütün ilçeleri arasında yerleşim alanının genişliği ve ekonomik kalkınmışlığı ile öne çıkan bu ilçesi Arhavi, özelikle son yıllarda önemli atılımlar içine girmiş.
Turizme yönelik önemli gelişmeler var Arhavi’de.
Yerleşim yeri avantajının farkındalar ve bunu da  iyi kullanabilmekteler.
Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu bilgi birikimi ve kültür yapısıyla Arhavi’nin öteden beri zaten önde olduğunu söylüyor.
Ve Başkan Coşkun Hekimoğlu, Arhavi’de köylü-kentli ayırımının olmadığını da ekliyor sözlerine bir Demirel örneği ile.
Demirel başbakan iken geldiği bir mitingde kalabalığın içinde köylülerin olmadığını sanır ve ilçe yöneticilerine “Biraz da köylü kardeşlerimizi görmek isterdim burada” der.
Oysa kalabalık köylü-kenti karışımı olmasına karşın ayırt edilememektedir ve kendisine bu açıklanır.
 
* * *
İkinci durağımız Artvin Merkez oldu…
Hani 3-5 çocuğun top oynayabileceği kadar düz bir alanın olmadığı anlatılan Artvin…
Dağın yamaçlarında konumlanmış, son dönemde hizmete açılan Çevre Sahil yolu ile daha da canlanmış, turizmi keşfetmiş, baraj inşaatının da getirdiği canlılığı bu gün turizm ile sürdürme çabasında olan Artvin.
Saban saatlerinde kahvaltımıza katılan, öğle saatlerinde makamında bizi sıcak bir karşılamayla kabul eden Belediye Başkan dostumuz Mehmet Kocatepe, gelecek Artvin projeleri ile ilgili kısa bir bilgi sundu.
Artvin’in tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de bir cazibe merkezi olduğunun altını çizdi ve geleceğin Artvin’inin turizm ve eğitimde yattığını belirtti.
Türkiye’de en çok gereksinim duyulan sevgi, saygı ve hoşgörünün kenti olan Artvin ile ilgili gezi paylaşımlarımızı sürdüreceğiz.