Göreve gelişinin daha ilk günlerinde aldığı karar ve uygulamalarla Bursalılar’ın geniş bir kesiminde umut ve heyecan uyandıran Başkan Aktaş, 34. güne ulaştığında kalan 16 ay içinde yapacakları ile ilgili yol haritasını da açıkladı.
Dün basında genişçe yer alan bu açıklamaların, gelin bugün satır aralarını okuyalım ve yeni seçime kadar uygulamaya konulacak yol haritasını analiz edelim.
Öncelikle söylemek gerekir ki, Başkan Aktaş, kendisi de belirttiği gibi dersine iyi çalışmış.
İkincisi, duruma gerçekçi yaklaşıyor ve laf kalabalıklığı yapmadan söylemek istediklerini, meramını net tümcelerle, içtenlikle anlatıyor.
Amacının Bursa’yı daha yaşanabilir bir kent haline getirmek, olduğunu söylüyor.
Ve bunun için de tüm kurumlarla, tüm kent dinamikleriyle görüş alış-verişine hazır olduğunun altını çiziyor.
Bu yaklaşım ortak akla vereceği öneme işaret ediyor kuşkusuz.
 
* * *
Ve yine hiç kuşku yok ki, Başkan Aktaş’ın elinde Bursa’nın devasa sorunlarına bir çırpıda çözüm getirecek, kısa bir sürede herkesin yüzünü güldürecek, sihirli bir değnek yok ama gerçekçiliği var, daha çok insana ulaşacak öncelikleri var, açıklık ve şeffaflıkla çalışma vaadi var.
Tüm bunlar için de heyecanı var, enerjisi var…
Öncelikle Bursalılar’ın ve belediyenin çıkarları, diyor.
16 ay gibi kısa bir sürede yeni projelerle sonuca ulaşmak gibi bir macera yerine, öncelik sırasına göre yürüyen projeleri ele alacağını belirtiyor.
Yanlış olanları da birilerinin gözüne sokarcasına, şov yaparak ele almayacağını söylüyor.
Ama iptali gerekenler varsa iptal edeceklerini, ettiklerini, revize edilecekler üzerinde çalıştıklarını ve diğerlerinin de bir an önce sonuçlanması konusunda kararlılığını vurguluyor.
 
* * *
Bütçe olanaklarının sınırsız olmadığını, bu nedenle bir öncelikler listesi yapacaklarını ancak önemli iki proje için cumhurbaşkanından görüş ve destek isteyeceklerinin altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yakında Bursa’da misafir edeceklerini, kendilerinden 6,5 kilometrelik Yıldırım metrosu projesine başlanması için Ulaştırma Bakanlığı marifetiyle destek verilmesini ve ikinci olarak da master planlarda ifade edilen alternatif güney çevre yolu için destek isteyeceklerini belirtiyor.
 
* * *
Teleferiğin Gökdere’ye indirilmesi projesinden vazgeçtiklerini, bunu öncelikler sıralamasında görmediklerini kararlaştırmışlar.
Ve yine teleferiği Kültürpark’a indirecek olan projenin de durdurulduğunu öğreniyoruz.
Ayrıca Kükürtlü – Sıcaksu bağlantı viyadüğü ve Yıldırım-Şükraniye viyadüğü projelerinin de iptal edildiğini…
Deniz uçağı seferlerinin de iptal edildiği, İsabey’e yapılması planlanan 12 milyon TL’lik katı atık aktarma istasyonu projesi, Orhangazi Zeytin İşleme Tesisi Projesi ve 13 milyon TL ihale bedeli olan Mustafakemalpaşa Kule Restoran projesinden de vazgeçildiği…
Bursa turizmi açısından önemli gördüğümüz teleferiğin Gökdere’ye indirilmesi projesi dışında olanların iptalini öncelik ve reel gerçeklere uygunluğunu görmek olanaklı.
Bilboard kirliliğinin ele alınması, yenilerinin yapılmayacağı kararı,
sosyal tesis çokluğunun ele alınarak çeki düzen verileceği sözü, metroda sefer ve kapasite artırımı gibi küçük ama insan yaşamını yakından ilgilendiren konular kuşkusuz alkışlanacak kararlar.
Hayırlı olsun…
  
* * *
 
Eğer ortak akla önem veriliyorsa ve yine eğer ‘birlikte çalışarak, birlikte başaracaksak’ Bursa’nın batıya doğru genişletilmesi düşüncesini biraz irdelemek gerek sanırım.
5 katı 10 kata çıkartacak kentsel dönüşüm modeline karşı, verimli tarım arazilerinin yok olmasına yol açabilecek Bursa genişletmesi üzerinde biraz daha durmak gerek, diye düşünüyorum, düşünülüyor, düşünülmeli…
Tamam, 15-20 kata karşı çıkılır, çıkılıyor ve çıkılmalı Bursa’da ama eh 10 kata da karşı çıkılırsa gitti gülüm bizim kalan Bursa Ovası da tamamen, denmez mi diye endişe duyarım.
Dünya bunu nasıl çözmüş, diğer kentler, belediyeler nasıl yapıyor, bir bakmak lazım.
Doğanbey’e kızıp, Bursa Ovası’nı işgale yol açabilecek uygulamalar, pireye kızıp, yorgan yakmaya benzemez mi, diye de kaygı duyarım.