Türkiye'de parlamenter sistemi bitiren 16 Nisan referandumunda "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne "hayır" oyu veren kesimler içersinde hiç kuşkusuz az sayada da olsa AK Parti’liler de var.
Daha doğrusu AK Parti içindeki AKP’liler!..
AK Partililer % 60 EVET bekliyordu referandum sonucundan bilineceğe üzere.
AK Parti İçindeki bu Pensilvanyalılarla AKP’liler yüzde kaç oranda oylamaya katılmadı, kaçı Hayır oyu verdi bilemem ama bir kısım AKP’linin Hayır oyu verdiği bir kısmının da oylamaya katılmadığı belli olduğu anlaşılıyor sonuçtan.
 
* * *
AK Parti içindeki bu güruhun dışında bir de hem AK Parti ve hem de FETÖ karşıtları var yine görülmesi gereken.
Kimi farkında olmayarak, kimi ise faydacı bir yaklaşıla güya AK partili görünerek ısrarla AKP demekte olduğu görülüyor.
AK Partililerin bu tiplerin söylemlerinden onların AK Parti’ye bakışlarını, yaklaşımlarını hemen anladıkları çok iyi bilinmekte.
Gezi sürecinde ayaklanma provaları ve 17-25 Aralık yargısal darbe girişimleri karşısında avuçlarını ovuşturmuş bu tipleri, kendisini AK Parti diye tescil ettirmiş partilerine ısrarla AKP denmesinin anlamını AK Partililerin bu gün çok daha iyi bildiklerinden eminin.
 
* * *
Ne ki, bütün bunlar çok önemli midir?
AK Parti dese ne yazar, demese ne!..
Ancak bunu bir samimiyet testi olarak görmek gerek sanırım.
Kimin Samimi, kimin yararcı olması açısından!..
Türkiye bu gün her zamankinden daha çok Avrupalı faşistlerin, İslamofobik toplulukların, Tapınak şövalyelerinin, Siyonistlerin topyekûn saldırısı ile karşı karşıyadır.
Bu işin arkasında FETÖ’nün olduğu açıkça görülmüştür.
Bu işin arkasında salt Soros olmadığı, tüm Gezi Bileşenleri’nin bütün renklerinin olduğu apaçık ortadadır.
Anarşistler, Marksistler, çevreci geçinenler, sözde insan hakları savunucuları, liberal maskeli ajanlar, gazeteci kılıklı kışkırtıcılar, sanatçı kılıklı kripto elemanlar…
Avrupa’nın, ABD’nin, Rusya’nın yeni oyun planları…
Böyle bir süreçte samimiyet ve sahiciliğin önemi de ortada olsa gerektir…
  
 
* * *
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Mayıs’taki AK Parti Olağanüstü Kongresi’nde Genel Başkan olmasının ardından örgütlerde önemli değişimlerin yaşanacağı, gerekli operasyonların yapılacağı açıktır.
Erdoğan AK parti’ye mürit aranmadığını söylemektedir.
AK Parti’nin kuruluş yıllarındaki ruh ve dinamizmine yeniden dönüşümünü sağlayacak, yeni bir yapılanma içine gireceği görülmektedir.
Yeni bir ruhla, değişen kadrolarla önümüzdeki süreçte gençliğe, kadınlara ve toplumun başkaca kesimlerine yönelik yeni politikaların belirlenmesi beklentisi hem örgütte ve hem de halkın geniş bir kesiminde yaygın bir görüştür.
Bu süreçte FETÖ ile amansız mücadele sürdürülürken, bürokratik oligarşinin son kalıntılarının da tarihin çöplüğünde yerini alacağı beklentisi canlılığını sürdürmektedir.
Halk yeni süreçte iktidardan hızlı bir çalışma ve yeni reformlar beklemektedir yaşamın her alanında.
Şu resmi binek aracı saltanatı ile Sosyal Tesis ve Lojman garabetinin ortadan kaldırılmasına yönelik (Sağlık, güvenlik ve yargı hariç) çalışmalara yeniden başlanılması, topum kesimleri içindeki ayrılık ve ayırımcılığın ortadan kaldırılması büyük bir beklentidir.
Yerel yönetimlerde ve kimi örgütlerdeki atalet ve kimi yanlış uygulamalar ivedilikle ele alınmalıdır.  
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki AK Parti iktidarının yine toplumu yakından ilgilendiren bir çok konuda “Acil Eylem Planları” açıklayarak 2023 hedeflerine hızla yol alması büyük bir heyecan yaratacaktır.