2019 yılında yapılacak seçimler Türkiye’de bugüne kadar yapılmış hiçbir seçime benzemeyecek.
Yürütme yani cumhurbaşkanlığı seçimi için en az yüzde 50 artı bir oy koşulu aranacak.
Meclis seçimleri için ise böyle bir kural yok…
İlk yahut ikinci tur seçimlerinin ardından seçimi kazanan cumhurbaşkanı ile birlikte hükümet de anında kurulacak.
Yani bir hükümet kurma sorunu yaşanmayacak.
O nedenle partilerin cumhurbaşkanlığı için göstereceği adaylar önemil.
Ve bunun için partiler diğerleriyle özellikle ikinci turda çeşitli ittifaklara girecek.
Bu, sistemin yeni gerçeği…
 
* * *
Peki, yapılacak seçimlerde şimdiden kimin kazanacağına yönelik nasıl bir öngörüde bulunmak gerekiyor acaba?
Görünen AK Parti cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olacağı…
AK Parti, kurulduğu günden bu yana girdiği her seçimde “birinci parti” olmuş bir parti…
Ve 7 Haziran seçimleri hariç girdiği her seçimden tek başına iktidar olarak çıkmış bir parti…
7 Haziran yenilgisinin ardından 1 Kasım’da yeniden hükümeti tek başına kuran AK Parti’nin 2019 seçimleri için şimdiden kolları sıvadığı anlaşılıyor, görünüyor.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan o nedenle parti örgütünde esaslı ve kapsamlı bir değişiklik için düğmeye basmış bulunuyor.
Kongreler öncesi birçok ilde kadroların yenilenme çalışmaları başlamış bulunmakta.
AK Parti’de kongrelerle gerçekleşecek değişiklik hem kadro yenilenmesi ve hem de yeni döneme uygun, yeni politikaları içeren yapıya uygun olacak şekilde ortaya çıkacak.
 
* * *
2019 seçimlerinde başarının yolu vaat edilen umutların gerçekliğine koşut olacak hiç kuşkusuz.
Korku salarak değil, refah ve özgürlük vaat edecek.
İnandırıcı, ayakları yere basan ve kaynağı gösterilen vaatler toplumda yeni bir heyecan uyandıracak.
Ekonomi yine ön planda olacak…
Kim ne derse desin AK Parti her seçimde topluma “umut” vaat ettiği için oy aldı…
Ve yine kim ne derse desin AK Parti her seçimde topluma vaat ettiği “umuda” insanları ikna ettiği için oy aldı…
Refah vaat etti, daha çok özgürlük vaat etti, milli irade vurgusu yaptı, hukukun üstünlüğü, dedi.
İnandırıcı oldu ve karşılığını aldı.
AK Parti şimdi de bunları yapacak ve bunlara yenilerini ekleyecek.
 
* * *
Ana muhalefet partisi ve diğerleri de kuşkusuz aralarında çeşitli ittifaklar yapacaklar.
Ama birinin dediği öbürüne ters gelebileceğinden şansı az olacak.
Ana muhalefet yahut muhalefetteki partiler yine eskisi gibi laiklik, yaşam tarzı, başörtüsü, Atatürk ve Cumhuriyet kazanımları gibi ön söylem ve sloganlarla seçmen karşısına çıkarlarsa eğer yine seçimler sonucunda bir varlık gösteremeyecekler.
Eğer gerçekten planlı-programlı, ayakları yere basan, kaynağı belli projelerle halkın karşısına çıkabilirlerse bir şansları olabilir.
Ancak burada da ön koşul seçimi kazanmayı düşünen hangi parti olursa olun şimdiden FETÖ ve PKK ile esaslı ve kapsamlı bir mücadele kararlılığının ipuçlarını göstermek zorunda olduğu.
FETÖ ile mücadele sözü ve bunun şimdiden işaretlerini vermeyen hiçbir partinin başarılı olma, seçmenden oy alma şansının olmadığı gün gibi açık ve net…
İdeolojik saplantılarla, sloganlaşmış jargonlardan kurtulamamış hiçbir partinin bu seçmenden oy alarak iktidar olma şansının olmadığı bilinmeli…