16 Nisan referandum sonuçlarının Türkiye’de yönetimsel önemli bir değişiklik getireceği ve bunun evet ile sonuçlanmasının ardından siyasette ve siyasi partilerde önemli gelişmelere neden olacağı söylenmişti.
Gerçekten de artık siyasi arenada hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı yeni bir süreç başlamış bulunmakta.
Daha referandum sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte CHP’de önemli gelişmeler yaşanmaya başlandı.
Bu gelişmeleri şimdilik referandumun nasıl okunması gerektiğine yönelik tartışmalar olarak da görmek olası.
Bunun bir krize dönüşme olasılığı bulunsa da sonunda bu karmaşa esasında CHP için de hayırlara vesile olabilir…
 
* * *
Referandum sonuçları kuşkusuz AK Parti ve MHP içinde de kimi anlayış değişiklikleri ve yeni yapılamaları getireceği açık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmen parti üyesi olması ve 21 Mayıs olağan-üstü kongrede genel başkan olmasının ardından parti yönetiminde önemli değişimlerin yaşanacağı, örgütlerde önemli değişikliklerin yapılacağı anlaşılmakta.
MHP’de de muhaliflerle ilgili önemli kararların alınacağı, yeni bir yol çizilmesi muhtemel.
Ancak bütün bunların dışında asıl 2019 seçimlerine yönelik hem parti içi ve hem de partiler arası bağlamda yapılacak ittifakların adımlarının atılacak olması önemli.
Referandum sonuçlarını doğru okuyup, gerekli devinimi bu yönde gösteren partiler kuşkusuz 2019’da daha şanslı olacak.
 
* * *
Peki, nasıl ittifaklar kurulabilir?
Hangi parti kiminle işbirliği olanakları arayabilir ve aramalıdır?
Söz gelimi Saadet Partisi-CHP ittifakı olabilir mi?
Referandumdaki işbirliği sürer mi?
Sürerse bunun Saadet ve CHP’ye ne yararı olur?
Yahut bir yararı olur mu?
Yine CHP-HDP işbirliği gelişebilir mi?
Geliştirilirse bunun taraflara getireceği ne olabilir?
Bütün bunların baştan sosyolojik ve siyasal analizlerinin yapılması gerekir.
48,6’lık bloğun korunarak bunun büyütülmesine yönelik siyaset mühendisliği çabaları sonuç verebilir mi?
CHP’nin 48,6’lık bloğu bir arada tutma girişimleri doğru mudur?
Hiç kuşkusuz partiler bu konuları değerlendireceklerdir.
Ancak yeni sürecin ittifak ve işbirliği konusunda partileri zorlayacağı, buna yönelteceği kesindir.
Başka türlü, var olan parçalı yapıdan muhalefet adına bir iktidar çıkması kolay görünmemektedir.
 
* * *
 
Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığını kazanmak yani iktidar olabilmek yeni davranışlara göre şekillenecektir.
AK Parti dahil bütün partiler şimdiki yapılarını, katı tutumlarını gözden geçirmek zorunda olduklarını göreceklerdir, görmelidirler.
Bütün dünyada esasında yeni bir eğilimin işaretleri öteden beri görünmektedir.
Avrupa’da gelişen ırkçılık karşısında diğer sağ-sol bütün partilerin kendilerini gözden geçirecekleri ve geçirmeleri gerektiğine yönelik tartışmalar başlamıştır.
Türkiye’de yeni sistem ile iktidar olabilmenin yolu partilerin kendilerini geniş ittifaklara açmasıyla olasıdır.
Bu süreçte HDP’nin de bir Türkiye Partisine evirilerek geniş ittifaklar için katı tutumunu yumuşatması hem kendi adına ve hem de Türkiye adına referandum sonuçlarının verdiği bir şans olabilir…