Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yaklaşık 2 ay sürecek bütçe mesaisi başlıyor.
Maliye Bakanı Ağbal, 2018 yılı bütçe tasarısını önceki gün Plan ve Bütçe Komisyonu’na sundu.
Tasarının geneli üzerindeki görüşmeler 30 Ekim Pazartesi günü yapılmasının ardından, bakanlıklar ve kamu kurumlarının bütçelerinin görüşülmesine 31 Ekim Salı günü başlanacak.                                               Bütçenin komisyondaki mesaisi 23 Kasım Perşembe günü sona erecek.                                                                                                                      2018 yılı bütçe tasarısı aralık ayı içerisinde de Genel Kurul’da görüşüldükten sonra kabul edilecek ve böylece meclisin bütçe mesaisi sona ermiş olacak.                                                                                 Bakan Ağbal tarafından açıklanan tasarıya göre bütçe açığı gelecek yıl 65,9 milyar lira, faiz dışı fazla ise 5,8 milyar lira öngörülüyor.                               
* * *
Bakan Ağbal'ın verdiği bilgiye göre, önümüzdeki yıl bütçe giderlerinin 762,8 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise yüzde 696,8 milyar lira olarak planlanıyor.
Gelecek yıl vergi gelirinde ise yüzde 15,2 artışla 599,4 milyar lira tahsil edilmesi öngörülüyor.
Ağbal, maliye politikalarının önümüzdeki üç yılda finansal istikrarı güçlendirecek, enflasyonla mücadelede para politikası ile koordinasyon içerisinde, yatırım üretim ihracat ve istihdamı destekleyici nitelikte olacağını söylüyor.
Türkiye ekonomisinin makro anlamda en güçlü olduğu alanların başında gelen bütçe dengesi geçen yıl yaşanan darbe girişiminin etkilerini azaltmak için alınan önlemlerle bozulmaya başlamıştı bilineceği üzere.                                                                                                    Bunun yanı sıra başta Kuzey Irak ve Suriye olmak üzere jeopolitik gelişmeler nedeniyle güvenlik harcamalarında planlanan artış da bu bozulmayı tetikleyebilecek bir faktör olmuştu.
Hükümet, bütçe hedeflerini tutturmak için MTV’deki yüksek oranlı artışı göreceli olarak düşürürken, ilk etapta salt finansal kuruluşlarda ancak kalıcı olarak yükseltilmesi öngörülen kurumlar vergisini tüm kurumlar için yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkardı.                                             Ancak bu 2018-2020 dönemi ile sınırlandı.                                                   Bakanlar Kurulu'na da bu artışı düşürme yetkisi de verdi.
Ancak görüleceği üzere kurumlar vergisi önümüzdeki iki yıl yüzde 2 oranında artırılmış oluyor.
MTV’nin 2018 bütçe tasarısı içindeki büyüklüğü yüzde 22,7 artışla 13,6 milyar TL.
Önceki yıllardaki MTV artış oranlarının yüzde 10-15 bandında olduğunu da belirtelim.
Son düzenlemede dikkat çeken konu, artışın lüks ve motor hacmi büyük otoları kapsaması…
30 bin liralık bir araca yıllardır yüksek ÖTV ile iki kattan fazla para ödemeye alışmış vatandaşın MTV oranlarıyla falan da ilgilendiği yok.
 
 
* * *
 
Türkiye dış tehditler ve gelişmeler karşısında savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılan kaynakları 2018 için önemli ölçüde artırıyor.
Özellikle modernizasyon adına bütçeden ilave 18 milyar TL'nin üzerinde kaynak ayrılıyor.
Çünkü TSK teknolojik tüm olanakları kullanmak üzere yeni projelere imza atıyor.
Hem terörle mücadele ve hem de Irak ve Suriye'de süren güvenlik riskleri savunma gereksinimlerini artırmış bulunuyor.
Ancak burada cari açık miktarına da bakmak gerekiyor…
Türkiye ekonomisinin 1980’den sonra en önemli ekonomik sorunu olan cari açık, yıllar geçtikçe katlanarak büyüdü.  
Bu sorunun Türkiye ekonomisine özgü; tasarruf yetersizliği, dış ticaret açığının artması, dış satımın dış alıma bağımlılığının artması, enerji tüketiminde giderek artan oranda dışa bağımlılık gibi yapısal nedenleri bulunmakta…
Acaba söylendiği gibi “cari açık finanse edildiği sürece sorun değildir” anlayışı doğru mudur?
Bu yaklaşım, bu sorununun çözümüne ilişkin alınması gereken önlemleri aksamakta mıdır acaba?
Çoğu dışarıdan alınan enerjiye bağlı bu cari açığın azaltılmasına yönelik tüm kömür kaynaklarının kullanılması, yerli savunma sanayine ağırlık verilmesi gibi alınan ve alınmakta olan tüm önlemlere karşın 2017 için hedeflenen 46,9 milyar TL bir “bütçe açığı”; yılsonunda 60 milyar TL’yi rahatlıkla aşacak gibi görünüyor.
Bu ne kadar sürdürülebilir acaba?