Geçtiğimiz hafta yapılan ve maçtan çok maç sonrası olaylarla gündeme gelen Yenişehir Belediyespor-İnegöl Kafkasspor maçının ardından bu hafta Yenişehir’de oynanacak Doğugücüspor- Yenişehir Belediyespor maçı öncesinde Birol Becerik’in başında olduğu Yenişehir Belediyespor Kulübü Yönetim Kurulu adına sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklama çok centilmence bir açıklama idi. Birol Becerik ile yaptığım görüşmede Birol Bey bana rakip takıma bir haksızlık yapıldığını belirterek bunun giderilmesi için bir ilan verdiklerini ve gerekli yerlere müracaatlarını yaptıklarını söyledi.
 Bana “Biz rakip takımı ellerimizde çiçeklerle karşılama ve onları bütün misafirperverliğimizle bağrımıza basmayı kararlaştırmışken böyle bir karar alınması büyük haksızlık. Yenişehirliler adına rakibimize yapılan bu haksızlığa kesinlikle karşıyız ve bir an önce rakibimizin bu mağduriyetinin giderilmesi en büyük arzumuz” dedi. Ben Birol kardeşimin bu samimiyetine yürekten inanıyorum. Kafkasspor’la ilgili olarak ta “Biz bu kardeşlerimizle yine karşı karşıya geleceğiz. İstiyoruz ki kardeşlik ve dostluk içerisinde geçsin bütün maçlarımız. Bu konuyla ilgili biz elimizden geleni yapacağız.” dedi.
Spor dostluk ve kardeşliktir. O halde bunu ön planda tutmak lazım. Ölümlü dünyada kalp kırmaya gerek yok derim ben. Sporda yenmek te var yenilmek te. Ama dostluk bakidir. İki kardeş şehrin takımları arasında husumet olmamalı bence de.
Ben bu konuda Kafkasspor yetkililerinin de üzerine düşeni yapacaklarından eminim. Biz de basın olarak bu konuda üzerimize düşen bir görev varsa seve seve yaparız.
“Yiğit kişi nefsini yenen kişidir” der peygamber. Burada barış adına ilk hamleyi yapan bana göre tarihe geçecektir. Bunun en güzel örneği birkaç yıl evvel Kafkasspor ile Doğugücüspor arasında gelişen kardeşlik bağıdır. Hasbelkader tanıklık ettiğim bu olay, üzerinden bin yıl geçse de, benim unutacağım bir olay değil. Demek ki istenildiğinde olabiliyormuş. Şimdi sıra Kafkasspor ile Yenişehir Belediyepsor arasında ki tatsız olayların kapanması ve yeniden dostluk rüzgârlarının esmesi için bir hamle yapmakta. Dediğim gibi tarih ilk hamleyi yapanı yazacak ve onore edecektir. 
Dün gece bir video izledim Altınordu alt yapısında oynanan bir maçta hakemin verdiği bir penaltıyı kazanan taraf, bu kararı haklı bulmadığı için penaltıyı dışarı attı. Çocukların bu davranışı beni o kadar etkiledi ki anlatamam. Aslında önce fair-play yani dürüst oyun öğretilmeli çocuklarımıza. Ve sonuç ne olursa olsun maçların sonunda iki takımın oyuncuları ve taraftarları el ele omuz omuza çıksalar sahadan, çocuklarımızla, analarımızla, eşlerimizle gidebilsek maçlara ne güzel oldurdu değil mi?