Bu siyaset dedikleri ne menem bir şeyse insanda ne karakter bırakıyor, ne ilke, ne prensip. Partiler arası gidip gelen insanlarla dolu güzelim memleketim. Sırf menfaatleri uğruna dün ak dediğine, bu gün kara diyenlerle dolu. Dün boğaz boğaza geldiklerinle bugün can ciğer kuzu sarması, sarmaş dolaş gezinenlerle dolu.
“Yani insanlar ve partiler değişemez mi? “ diye soracaksınız. Elbette değişir, hatta  “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” derler. Lakin değişmek başka, omurgasızlık başkadır. Yani en fazla 360 derece dönebilir bir insan. Bunlar 380 derece dönüyorlar bu eşyanın tabiatına ters. Ama kimin umurunda? Önemli olan cepleri dolsun. Elde ettikleri makamlar, mevkiler ellerinden gitmesin. Tek dertleri bu. Yoksa karakter, ilke, duruş, adamlık filan düşündükleri yok. Bir insan dün savaştığıyla bu gün omuz omuza ise bir düşünmek gerekir.
Bu ülkede sağ ile sol diye iki kavram var. Keşke olmasa idi ama ne yazık ki var. Hatta yıllar önce insanlar bu nedenle birbirlerini öldürdüler. Binlerce genç anarşiye kurban edildi. Binlercesi hapislerde çürüdü.  Bu ülke çok büyük imtihanlardan geçti ve geçmeye de devam ediyor.  Fakat dün diyelim ki solcu olduğu için sağcılar tarafından zulme uğramış bir insanın bugün sağcılarla, ya da dün sağcı olduğu için solcular tarafından zulme uğrayan birinin bu gün solcularla birlikte hareket etmesini anlayabilirim. Ama tutup dün savunduğun değerlere bugün küfür etmek asla benim anlayabileceğim,  kabul edebileceğim bir şey değildir. Olamaz da.
Biraz delikanlı olmak gerekir diye düşünüyorum. Dünün mücahitleri bugünün müteahhitlerine sesleniyorum. Dünün komünistleri bu günün kapitalistlerine sesleniyorum. Bu kadar ilkesizlik olmaz. Değişim tabi ki olmalı. Ama dediğim gibi biraz düşünün değişirken.
Bir insan ilkelerinden taviz vermeden siyaset yapamaz mı? Bir insan prensiplerinden vazgeçmeden siyaset yapamaz mı? Bir insan insanlıktan vazgeçmeden siyaset yapamaz mı?
Ölüm sizler içinde var değil mi? sizlerde öleceksiniz yani öyle değil mi? çocuklarınız sizleri torunlarınıza anlatırken “ Rahmetli dedeniz kısacık ömründe otuz tane parti değiştirdi” derse torunlarınız sizin hakkınızda ne düşünür sizce?
Neyse… Ben sizin yerinizde olsam( ki olmak istemem, Allah muhafaza) en azından torunlarım, çocuklarım için biraz daha dikkatli davranırdım.  Çünkü yarın bir gün mahşerde soracaklar bize hayatımızda ne kadar kıvırdığımızı. Ama yine de ” İlla biz bildiğimizi okuruz, böyle yalakalık yapmak işimize geliyor bizim için önemli olan paradır, makamdır, mevkidir” diyorsanız o sizin bileceğiniz iş  diyorum ama içimden başka cümleler geçiyor.