24 Kasım Cumartesi günü çok kıymetli öğretmenlerimizin günü idi. Sistem ömrümüzün her demini borçlu olduğumuz öğretmenlerimize yılda bir gün vermişti. Öğretmenlerimiz (özellikle de ilkokul öğretmenlerimiz) bizim için asla unutulmayacak kadar önemli bir yer tutarlar hayatımızda. Ben rahmetle yâd ediyorum ilkokul birinci sınıf öğretmenim Müyesser Eriş’i. Allah makamını cennet eylesin. İnsanların ilk öğretmenleri annenleri ve babalarıdır. Öğrenmeye ilk olarak anneleriyle ve babalarıyla başlar insanlar. Annelerimiz babalarımız kadar önemlidir bu nedenle öğretmenlerimiz.
Ama…
Ama sırf kendi ideolojilerine uymuyor diye, çocuklarımıza zulmeden öğretmenlerin canı cehenneme tabii. Bir zamanlar sırf başlarını örttüler diye eğitim hakları elinden alınan öğrencilerin, ahından doyamayacak cehennem kütüğü öğretmenler ve idareciler hariç tabi. Evinde eşine kızan ama bir şey yapamayan bunun hırsını öğrencilerinden çıkarıp, onları döven merhametsiz öğretmenler hariç tabii.
Kırk yıl…
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” demiş Hz. Ali. Kırk yıl kölesi olunacak öğretmenlerimize selam olsun. Onlara müjdeler olsun. Peygamberimiz ve bütün peygamberler kendi toplumlarının doğal öğretmenidirler. Toplumlarını, milletlerini, kavimlerini yanlış davranışlardan uzaklaştırmaya ve onları doğru davranmaya yönlendirmeye çalışırlar. Doğal olarak öğretmenlerin piri peygamberlerdir gibi düşünülür. Bu nedenle öğretmenlik kutsaldır derler. Elbette her mesleğin bir piri vardır. Öğretmenlik mesleğinin piri ise Cibril’dir (Cebrail a.s). Peygamberlere vahiy getiren büyük meleklerdendir Cibril. Demek ki peygamberler Cibril’in öğrencisidir, bizde peygamberlerin öğrencisiyiz. Peygamber mesleğidir öğretmenlik. Melek mesleğidir.
Çağımıza durum ne?
Çağımız malumunuz bilgi çağı. Bu nedenle aslında öğretmenlere daha çok iş düşüyor, onların önemi daha bir artıyor. Ama şimdi televizyonlar, bilgisayarlar ve çağımızın diğer iletişim araçları bilgiyi çok çabuk ulaşılabilir ve hemen tüketilebilir bir hale getirdi. Çocuklarımız hemen hemen her şeyi bilgisayarlardan, televizyonlardan öğreniyorlar. Bir çocuk okulda öğrendiğinden çok daha fazla şeyi evindeki bilgisayardan öğrenebiliyor. Ülkemizde eğitim sisteminde sık sık yapılan değişiklikler, bir türlü oturtulamayan sistem yılların harcanmasına sebep oldu. Taşımalı sistemse en başa bela olanı oldu. Köyler boşaldı. Köy okulları atıl duruma düştü. Çoğu yıkıldı ya da esrarkeşlerin mekânı haline geldi. Umarım yeni bakanımız bu sistem sorunun kökten çözer ve umarım artık bizimde değişmeyen bir devlet politikamız olur eğitimle ilgili.
Tekrar öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlarken, öğrenci olmadan öğretmen olunamayacağını hatırlatmak isterim.