Ne demek mandalina portakalın yavrusu değil? Ne demek kurtlar vadisinde kurt yok? Ne demek yaşam koçu kurban edilmez? Ne demek ne ne ne?
Bize bu zamana kadar nasıl yutturdunuz yahu bunca yalanı? Bizi nasıl keklediniz? Nasıl da ördek yerine koydunuz, balina muamelesi yaptınız? Bir gün gelip uyanacağımızı hiç düşünmediniz mi? Bize anlattığınız masalların, hikâyelerin ve söylediğiniz yalanların gün yüzüne çıkacağını hiç mi düşünmediniz? Siz bu kadar salak mı sandınız bizi? Yok, yok biz sadece size izin verdik. Sınırlarınızı merak ettik. Hadi biraz da saftık ve inandık diyelim ama artık gemi karaya oturdu. Artık deniz bitti. Şimdi sizin söyleyecek yalanınız bitti, bizim de inanacak yerlerimiz ağrımaya başladı. Artık titrleriniz ile titreyen o kuzu millet yok. Artık makamlarınızın, mevkilerinizin, kurumlarınızın, kuruluşlarınızın etkisiyle değil ancak varsa beyniniz ve beyninizdeki bilgi kırıntılarınız ile yanımızda değer bulabilirsiniz. Artık adlarınızın din adamı, devlet adamı, siyaset adamı olması değil gerçekten adam olup olmadığınıza bakan ve ona göre karar veren bir halk var karşınızda. Artık profesörlüğünüz değil doğru bilginizle karşılanacak ve ona göre uğurlanacaksınız. Ye kürküm ye devri bitti artık. Benim de size karşı nezaketim bitti. Tahammülüm kalmadı yani daha açığı. Bu saatten sonra tanık olduğum her haksızlığa, her yalana kim ne kadar hak etmişse o kadar şedit taarruz edeceğim. Dediğim gibi adınızın sanınızın hiçbir önemi yok. Ne din adına, ne siyaset adına, ne başka şeyler adına yalana tahammülüm yok. Daha önce nezaketen insanları yalancı çıkarmamak için ortamdan uzaklaşıyordum ama artık geçti o güzelim devirler. Bu saatten sonra emrolunduğum gibi dosdoğru olarak emrolunduğu gibi dosdoğru olmayanın canına okuyacağım. Okumak en soylu eylemdir. O halde artık benim olduğum yerde dikkat edin sayın profesörler, profiteroller, troller. Sözüm ona gazeteciler, yazarlar, müzisyenler. Ben düşüneceğime siz düşünün artık. Akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine deli ol dünya senin kahrını çeksin modundayım yani. Hışmıma ilk başta uğrayacaklar da din adamları. Allah adına ahkâm kesen, yalan yanlış hikâyeleri dinde yeri varmış gibi anlatan ve bunar kuranda var diyerek kuran okumayan bu sözde Müslüman toplumu kandıran sözde din adamları. Allah’ı aciz düşürme çabalarınız artık en sert biçimiyle tepkilerime maruz kalacağından yanımda iken ya da okuma ihtimalime karşılık çok dikkatli ve adaletli davranmanız menfaatinize olacaktır. Sonra siz haklın oyu ile siyaset yapanlar, artık çarçur etmeyin oylarını aldığınız vatandaşın, emeklerini, zamanını, parasını israf etmeyin. İsraf bütün toplumlar için en büyük haramlardan biridir. Denizin bittiği yerde ya kara şartlarına uyum sağlarsınız ya da yok olur gidersiniz tıpkı dinozorlar gibi.