Evet, yavaş yavaş Noel yaklaşıyor ve bu tartışmaları da beraberinde getirecek demektir. İşte efendim “Müslüman Noel kutlamaz” Onun yerine “Biz Müslümanlar Mekke’nin Fethi’ni kutlamalıyız” diyenler. Yeni yılı kutlayanları kâfir ilan edenler… NOEL DEĞİL MEKKE'NİN FETHİ diyen zavallılar...
Allan aşkına hangi Mekke'den bahsediyorsunuz? Hani şu büsbütün Amerika’nın kucağına oturmuş ve Beytullah’ın, şu kıyısında köşesindeki dev binalar yüzünden gölgede kaldığı Mekke’den mi? Siz mi fethettiniz de kutluyorsunuz?
Ne yüzle yahu?
Hangi yüzle?
Hani ömrünüzde bir kere hacı olmak için gittiğiniz ama aldığınız bütün hediyelerin Çin malı olduğu Mekke'den mi... Feth olunmuş bir Mekke mi var ki kutluyorsunuz Sonra asıl mesele…
Orayı gerçekten fetheden peygamberin izlerini ne kadar taşıyorsunuz da kutluyorsunuz. Erseniz... Yiğitseniz. Bir kere daha fethedin MEKKE 'yi de dağ taş, kurt kuş, in cin ne varsa kutlasın…
Bin dört yüz küsur sene evvel binlerce sıkıntı çeken bir topluluk davalarında taviz vermedikleri için müyesser oldular o fetihe... Şimdi dava nedir bilmeyen kimlik Müslümanları kutlasalar ne olur fethi kutlamasalar ne... Kaldı ki MEKKE Müslümanların elinde bile değil...
Mekkeliler bu gün Müslümanların üzerine bomba yağdırıyor kucağına oturdukları Amerikalıların emriyle.
Hadi kolay gelsin şimdi... “NOEL DEĞİL MEKKE'NİN FETHİ” cileri... Pankart Müslümanları, Müslümancıklar…
Hiç siz elinde” Müslüman kumar oynamaz, içki içmez, yalan söylemez, hile yapmaz, hak yemez” diye pankart taşıyan bir Müslüman gördünüz mü diye soranlar haklı mı yoksa? Her neyse nasılsa uyuyan ve başkalarının oluşturduğu gündemle oyalanan bir Müslüman topluluğu var günümüzde. Çok ta umurumuzda değil aslında DOĞU TÜRKİSTAN. Çünkü aslında ödümüz kopuyor Çin’ den değil mi? Boş verin bize ne Türkistan’dan. Çin’in yanında yer almalıyız biz. Ne de olsa onlar güçlü. Değil mi? Ameliyat olduğu için okula gidemeyen, ama okulda Yemenli çocuklar açlıktan ölmesin diye kampanya başlatamadığı için üzülen 10 yaşında ki oğlum Ahmet Semih “Müslümanların inandığı ALLAH Çin’den küçük mü? “ diye soruyor ve “Ben Müslümanlara hakkımı helal etmiyorum” diyor. Ufacık bedeninde taşıdığı kocaman yüreğine tüm dünyayı sığdıran bu çocukların hakkını nasıl ödeyeceğiz bilemiyorum. Biz hâlâ “Kendimizle oyunda ve oynaştayız” şairin dediği gibi.
Ölüm hepimiz için var ve bir kere gelecek. Buyurun bir daha düşünelim aziz okuyucular. Hesabını ödeyemeyeceğimiz bir hayatı yaşamanın ne anlamı var? Sorumluluklarımızı unutmayalım. Yoksa ötede bunun hesabı çok korkunç olacaktır. Benden söylemesi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Recep Aydın
Mutlu Noeller millet.
NOEL DEĞİL MEKKE'NİN FETHİ diyen zavallılar...
Allan aşkına hangi Mekke'den bahsediyorsunuz? Hani şu büsbütün Amerika’nın kucağına oturmuş ve Beytullah’ın, şu kıyısında köşesindeki dev binalar yüzünden gölgede kaldığı Mekke’den mi? Siz mi fethettiniz de kutluyorsunuz?
Ne yüzle yahu?
Hangi yüzle?
Hani ömrünüzde bir kere hacı olmak için gittiğiniz ama aldığınız bütün hediyelerin Çin malı olduğu Mekke'den mi... Feth olunmuş bir Mekke mi var ki kutluyorsunuz
Sonra asıl mesele…
Orayı gerçekten fetheden peygamberin izlerini ne kadar taşıyorsunuz da kutluyorsunuz. Erseniz... Yiğitseniz. Bir kere daha fethedin MEKKE 'yi de dağ taş, kurt kuş, in cin ne varsa kutlasın…
Bin dört yüz küsur sene evvel binlerce sıkıntı çeken bir topluluk davalarında taviz vermedikleri için müyesser oldular o fetihe... Şimdi dava nedir bilmeyen kimlik Müslümanları kutlasalar ne olur fethi kutlamasalar ne... Kaldı ki MEKKE Müslümanların elinde bile değil...
Mekkeliler bu gün Müslümanların üzerine bomba yağdırıyor kucağına oturdukları Amerikalıların emriyle.
Hadi kolay gelsin şimdi... “NOEL DEĞİL MEKKE'NİN FETHİ” cileri...
Pankart Müslümanları, Müslümancıklar…
Hiç siz elinde” Müslüman kumar oynamaz, içki içmez, yalan söylemez, hile yapmaz, hak yemez” diye pankart taşıyan bir Müslüman gördünüz mü diye soranlar haklı mı yoksa? Her neyse nasılsa uyuyan ve başkalarının oluşturduğu gündemle oyalanan bir Müslüman topluluğu var günümüzde. Çok ta umurumuzda değil aslında DOĞU TÜRKİSTAN. Çünkü aslında ödümüz kopuyor Çin’ den değil mi? Boş verin bize ne Türkistan’dan. Çin’in yanında yer almalıyız biz. Ne de olsa onlar güçlü. Değil mi? Ameliyat olduğu için okula gidemeyen, ama okulda Yemenli çocuklar açlıktan ölmesin diye kampanya başlatamadığı için üzülen 10 yaşında ki oğlum Ahmet Semih “Müslümanların inandığı ALLAH Çin’den küçük mü? “ diye soruyor ve “Ben Müslümanlara hakkımı helal etmiyorum” diyor. Ufacık bedeninde taşıdığı kocaman yüreğine tüm dünyayı sığdıran bu çocukların hakkını nasıl ödeyeceğiz bilemiyorum. Biz hâlâ “Kendimizle oyunda ve oynaştayız” şairin dediği gibi.
Ölüm hepimiz için var ve bir kere gelecek. Buyurun bir daha düşünelim aziz okuyucular. Hesabını ödeyemeyeceğimiz bir hayatı yaşamanın ne anlamı var? Sorumluluklarımızı unutmayalım. Yoksa ötede bunun hesabı çok korkunç olacaktır. Benden söylemesi.