İnsan, modern şehirlerin içinde düştüğü halleri görünce, ister istemez modernizmin insan ve şehir üstündeki olumsuz etkilerini düşünüyor. Şehirleşmenin medeni olmakla doğru orantılı olduğu düşünülen bir dünyada insan medeni olmanın diğer hasletlerinden tamamen uzak, sadece modern binalar yapmaya devam ediyor. Aslında bir farkında olsa topraktan uzaklaşmanın onu vahşileştirdiğini, hemen bırakır modernizmin paçalarını. İnsanı insan yapan, içerisinde yaşadığı devasa gökdelenler değil, içinde yaşattığı bembeyaz bulutlardır.
İnsanın ayakları asla topraktan kesilmemeli. Bu, sağlık açısından da faydalı aslında. Ama ben daha önce tarımla, hayvancılıkla uğraşan insanın, sanayi ile tanışmasının ardından düştüğü buhranın onu itelediği vahşeti görünce, modernizmin en tehlikeli terör örgütlerinden bile tehlikeli olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü terör örgütleri insanı, modernizm insanlığı öldürüyor.
Yenişehir ile İnegöl arasındaki en büyük fark budur bence. Her iki şehri de yakından tanıyan biri olarak Yenişehir’de yaşayanların İnegöl’e, İnegöl’de yaşayanların ise içten içe Yenişehir’e özendiğini düşünüyorum. Yenişehirli, kırk küsur ilden büyük olan komşusu İnegöl’deki sanayi gelişiminin özencini yaşarken, İnegöllü ise hâlâ tarımdan kopmamış, havası fabrika bacalarından çıkan zehirli dumanlarla bozulmamış, henüz sanayiye dayalı kanser vakalarının neredeyse hiç yaşanmadığı Yenişehir’e gıpta ile bakıyor.
Sevgili Yenişehirliler Bursa’da ki kanser vakalarının neredeyse yüzde seksen ila doksanı ne yazık ki İnegöl’den. Sanayileşme diğer bütün gelişmelerde olduğu gibi, olumsuz tarafları da bulunan bir ekonomik çare. Ben bu nedenle Yenişehir’in tarımdan ve hayvancılıktan kopmadan modernleşmesinden yanayım. Bunun Avrupa’da birçok örneği var. Modern tarım ve modern hayvancılık ile de gelişmek mümkün. Hatta ülke ekonomisine katkısı belki sanayiden daha büyük bile olabilir. Gerekli yatırımlar yapıldığında Yenişehir önce ülke çapında sonra dünya çapında, marka olabilecek ürünlere ve kafa yapısına sahip ileri görüşlü yöneticilere sahiptir.
Bu arada havalimanına ilaveten hızlı tren projesi, otomotiv test merkezi gibi bir takım projeler de faaliyete geçtiğinde Yenişehir hak ettiği yere gelecektir eminim. Ama lütfen İnegöl örneğini unutmadan bakalım olaylara. İnegöl gelişmesine gelişti ama gazetelerin üçüncü sayfasından düşmüyor ismi. Sürekli kavgalar, ölümler televizyonlarda, gazetelerde yer alıyor. Gelişmek derken insanı odak noktası olmaktan çıkardığınız an başımıza gelecek bir sürü felaketin bizi beklediğini söyleyebilirim.
Gelişelim. Modernleşelim. Ama insanlıktan çıkmadan, topraktan kopmadan. Gelişelim ama tarımı, hayvancılığı unutmadan. Yenişehir ürünleri ile bir dünya markası olmayı hak ediyor bence. Sadece biraz ortak çaba ile bunu başarabilir. Ben modernliğe karşı değilim ama kendimizden vazgeçmeye, geleceğimizi, çocuklarımızı modernizm putuna kurban vermeye kökten karşıyım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Recep Aydın
Modern şehirler…
İnsanın ayakları asla topraktan kesilmemeli. Bu, sağlık açısından da faydalı aslında. Ama ben daha önce tarımla, hayvancılıkla uğraşan insanın, sanayi ile tanışmasının ardından düştüğü buhranın onu itelediği vahşeti görünce, modernizmin en tehlikeli terör örgütlerinden bile tehlikeli olduğunu düşünmeye başladım. Çünkü terör örgütleri insanı, modernizm insanlığı öldürüyor.
Yenişehir ile İnegöl arasındaki en büyük fark budur bence. Her iki şehri de yakından tanıyan biri olarak Yenişehir’de yaşayanların İnegöl’e, İnegöl’de yaşayanların ise içten içe Yenişehir’e özendiğini düşünüyorum. Yenişehirli, kırk küsur ilden büyük olan komşusu İnegöl’deki sanayi gelişiminin özencini yaşarken, İnegöllü ise hâlâ tarımdan kopmamış, havası fabrika bacalarından çıkan zehirli dumanlarla bozulmamış, henüz sanayiye dayalı kanser vakalarının neredeyse hiç yaşanmadığı Yenişehir’e gıpta ile bakıyor.
Sevgili Yenişehirliler Bursa’da ki kanser vakalarının neredeyse yüzde seksen ila doksanı ne yazık ki İnegöl’den. Sanayileşme diğer bütün gelişmelerde olduğu gibi, olumsuz tarafları da bulunan bir ekonomik çare. Ben bu nedenle Yenişehir’in tarımdan ve hayvancılıktan kopmadan modernleşmesinden yanayım. Bunun Avrupa’da birçok örneği var. Modern tarım ve modern hayvancılık ile de gelişmek mümkün. Hatta ülke ekonomisine katkısı belki sanayiden daha büyük bile olabilir. Gerekli yatırımlar yapıldığında Yenişehir önce ülke çapında sonra dünya çapında, marka olabilecek ürünlere ve kafa yapısına sahip ileri görüşlü yöneticilere sahiptir.
Bu arada havalimanına ilaveten hızlı tren projesi, otomotiv test merkezi gibi bir takım projeler de faaliyete geçtiğinde Yenişehir hak ettiği yere gelecektir eminim. Ama lütfen İnegöl örneğini unutmadan bakalım olaylara. İnegöl gelişmesine gelişti ama gazetelerin üçüncü sayfasından düşmüyor ismi. Sürekli kavgalar, ölümler televizyonlarda, gazetelerde yer alıyor. Gelişmek derken insanı odak noktası olmaktan çıkardığınız an başımıza gelecek bir sürü felaketin bizi beklediğini söyleyebilirim.
Gelişelim. Modernleşelim. Ama insanlıktan çıkmadan, topraktan kopmadan. Gelişelim ama tarımı, hayvancılığı unutmadan. Yenişehir ürünleri ile bir dünya markası olmayı hak ediyor bence. Sadece biraz ortak çaba ile bunu başarabilir. Ben modernliğe karşı değilim ama kendimizden vazgeçmeye, geleceğimizi, çocuklarımızı modernizm putuna kurban vermeye kökten karşıyım.