SON DAKİKA
Hava Durumu

Kıssalar ve sorunlar…

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2018 21:49
“Din nasihattir” sözünün ne kadar önemli ve doğru bir söz olduğunu asla tartışmam. Nasihat etmek yaşadığımız tecrübeleri paylaşmak, okuduğumuz hakikatleri aktarmak bizim üzerimize bir borçtur. Bilginin zekâtıdır nasihat. Lakin bazen biz bir doğruyu anlatmak için öyle bir büyük yalanın içine düşüyoruz ki Allah affetsin. Aslında doğruyu anlatmanın doğru yollarını bulabiliriz. Birkaç gün önce yine hisse alınması için anlatılan bir kıssaya takıldı kafam. Sabrın ne kadar önemli olduğunu anlatan bir kıssaydı bu.  Sabır, üzerine Allah’ın ayetler gönderdiği bir kavram ve gerçekten çok önemli. Şimdi siz diyebilirsiniz ki “Hakkında ayetler olmasına rağmen, sabrın önemini anlamayan biri, bunu kıssa ile mi anlayacak? “ Onu bilemem ama bildiğim tek şey doğruyu anlatmak için yalana hatta dinin akaidine ters şeyler anlatmamalıyız. “Kaş yaparken göz çıkarmak” buna derler herhalde.
Çocukların tevhidi bozulmadığı için, böyle konularda bir takım sorular sorarak bu kıssacıları öyle bir bozuyorlar ki tam bir trajedi yaşanıyor. Anlatan mantıklı bir cevapta veremiyor. Yıllar önce bir Cuma namazında müftü efendi böyle bir tuhaf kıssa anlatmıştı da çıkışta yakalayıp sormuştum “Nedir bu anlattığınız” diye. “Ya vaaz esnasında baktım vakit var anlatayım dedim “ diye cevap verdi. “Keşke ey cemaat vakit varken biraz düşünseniz ya da durun size bir şarkı söyleyeyim deseydiniz. Daha hayırlı olurdu” demiştim. İşin ehli bile böyle yaparsa düşünün ki onların adına avam dediklerinin yaptıkları hiç yadırganamaz.
Yalan, Allah’ın düşmanı değil mi?
Lütfen nasihat ederken konunun önemine binaen anlattıklarımız gerçek dışı olmasın. Dinin kabul etmeyeceği örneklerle dini anlatmak kadar sıkıntı verecek bir durum olamaz tebliğci açısından. ”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti hepimizi bağlıyor değil mi? Eğer Müslüman doğru sözlü olmazsa kime etki edecek anlattıkları. Düşünün ki Allah’ı anlatırken bile verdiğimiz örneklerde Allah’ın düşmanı olan bir kavrama “yalana” tevessül ediyoruz. Dolayısıyla anlattıklarımızda etki etmiyor, kimseyi değiştirmiyor, yanlışlarından döndürmüyor. O halde bize düşen hayatımızdan yalanı, yanlışı çıkartıp atmak olmalıdır.
İslam tevhid dinidir…
Tevhid dininde yalana yer yoktur. Talana da yer yoktur.  Allah dürüstleri ve doğru söyleyenleri sever. Ve dinini gayet açık bir dille, herkes anlasın diye de birçok örnekle anlatmıştır kitabında. Biz O’nun kitabını okumalı ve örneklerimizi Onun kitabından anlatmalıyız ki en başta Allah bizden razı olsun ve anlattıklarımızı hedefine ulaştırsın.  Yoksa bizim anlatacağımız yalan yanlış hikâyelerle, kimse İslam için güzel duygular beslemez.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.