Çok değerli avukat ağabeyim, zaman zaman bana bazı duruşmalarda geçen komik olayların tutanaklarını atar. Emin olun gülmekten karnıma ağrılar girer. Ama bu anlatacağım olay bütün Türkiye tarafından izlendi büyük ihtimalle. Hani şu kalpazanı içeriden çıkartıp kalpazan tarafından dolandırılan meşhur avukattan söz ediyorum. Hani bunu da televizyonla vasıtası ile bütün dünya ile paylaşıp, beni cesaretine hayran bırakan avukattan bahsediyorum…
İster istemez mesleğin etiğini sorgulamaya başladım, haddim ve hakkım olmayarak. Yani avukatlık mesleği suçlu olduğunu bile bile birilerini savunmak mıdır? Bu insan hakları ile ilintili midir? Hırsız da, katil de insan hakları nedeniyle savunulmalı mıdır? Yani siz avukat olsanız ve gözünüzün önünde bir cinayet işlense ve bilseniz ki katil tamamen keyfi bir biçimde adam öldürmüştür, yine de o katili savunur musunuz?
Diyelim ki geçenlerde öğretmenini öldüren avukat adayının savunmasını da bir avukat mı yapacak? CMUK gereği devlet tarafından atanan avukatlar ne kadar rahatlar vicdanen. Ya da geçenler de aslında mafya gibi çalışan ve yakalanan avukat nezdinde, bu biçimde çalışan ama şimdiye kadar yakalanmamış avukatlar ne kadar vicdan sahibi?
Kim olursa olsun mesleğinin avantajlarını kullanarak, soygunculuk, vurgunculuk, dolandırıcılık yapan, avukat, polis, doktor, eczacı, öğretmen, siyasetçi, gazeteci kim varsa hukukun üstünlüğü ilkesinden yola çıkarak hepsi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Evet, evet kendin çal kendin oyna durumu bu biliyorum. Hele hele, bazı kurum ve kuruluşlar var ki tamamen soyup soğana çeviriyorlar bizi. İsmini vermek istemediğim bu bazı elektrik, su ve doğalgaz kurumları “nasılsa milletin eli mahkûm” diyerek tamamen mafya gibi çalışmıyorlar mı? Şimdi gelelim hukukun üstünlüğüne…
Hukuk eğer haklarımızı koruyorsa üstündür. Yoksa sadece kendini koruma altına alan bir hukukun üstünlüğü tezine asla kimse inandıramaz beni. Ben varsam hukuk var. O halde benim haklarımı korumalı hukuk. Tabi ki burada ben dediğim birinci tekil şahıs ben değil. Varlıklardan bahsediyorum. Tarihi binaların korunmasından bahsediyorum. Hayvan haklarından bahsediyorum. Çocuk haklarından bahsediyorum. Kamu malından bahsediyorum. Bunları koruyabiliyorsa hukuk üstün olsun tabi. Ama eğer sahte para basan birinin hapisten çıkmasına sebep olursanız onun size de sahte para vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Ve avukat olmanız da bir şey değiştirmez. Dolandırıcıya bu imkânı yeniden vermenin en trajikomik bedelidir bu.
Ben adaletin üstünlüğüne olan inancımı hiçbir inanca değişmem. Bu nedenle illa adalet diyorum illa adalet!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Recep Aydın
Kendin çal kendin oyna ve hukukun üstünlüğü
İster istemez mesleğin etiğini sorgulamaya başladım, haddim ve hakkım olmayarak. Yani avukatlık mesleği suçlu olduğunu bile bile birilerini savunmak mıdır? Bu insan hakları ile ilintili midir? Hırsız da, katil de insan hakları nedeniyle savunulmalı mıdır? Yani siz avukat olsanız ve gözünüzün önünde bir cinayet işlense ve bilseniz ki katil tamamen keyfi bir biçimde adam öldürmüştür, yine de o katili savunur musunuz?
Diyelim ki geçenlerde öğretmenini öldüren avukat adayının savunmasını da bir avukat mı yapacak? CMUK gereği devlet tarafından atanan avukatlar ne kadar rahatlar vicdanen. Ya da geçenler de aslında mafya gibi çalışan ve yakalanan avukat nezdinde, bu biçimde çalışan ama şimdiye kadar yakalanmamış avukatlar ne kadar vicdan sahibi?
Kim olursa olsun mesleğinin avantajlarını kullanarak, soygunculuk, vurgunculuk, dolandırıcılık yapan, avukat, polis, doktor, eczacı, öğretmen, siyasetçi, gazeteci kim varsa hukukun üstünlüğü ilkesinden yola çıkarak hepsi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Evet, evet kendin çal kendin oyna durumu bu biliyorum. Hele hele, bazı kurum ve kuruluşlar var ki tamamen soyup soğana çeviriyorlar bizi. İsmini vermek istemediğim bu bazı elektrik, su ve doğalgaz kurumları “nasılsa milletin eli mahkûm” diyerek tamamen mafya gibi çalışmıyorlar mı?
Şimdi gelelim hukukun üstünlüğüne…
Hukuk eğer haklarımızı koruyorsa üstündür. Yoksa sadece kendini koruma altına alan bir hukukun üstünlüğü tezine asla kimse inandıramaz beni. Ben varsam hukuk var. O halde benim haklarımı korumalı hukuk. Tabi ki burada ben dediğim birinci tekil şahıs ben değil. Varlıklardan bahsediyorum. Tarihi binaların korunmasından bahsediyorum. Hayvan haklarından bahsediyorum. Çocuk haklarından bahsediyorum. Kamu malından bahsediyorum. Bunları koruyabiliyorsa hukuk üstün olsun tabi. Ama eğer sahte para basan birinin hapisten çıkmasına sebep olursanız onun size de sahte para vermesi kadar doğal bir şey olamaz. Ve avukat olmanız da bir şey değiştirmez. Dolandırıcıya bu imkânı yeniden vermenin en trajikomik bedelidir bu.
Ben adaletin üstünlüğüne olan inancımı hiçbir inanca değişmem. Bu nedenle illa adalet diyorum illa adalet!