Hükümetimiz belki siyaseten, belki çaresizlikten, belki vatandaşı düşündüğü için, belki benim kafamın almayacağı bazı önemli sebeplerden ötürü İMAR BARIŞI diye bir şey çıkardı. Ve canım ülkemde yüz binlerce vatandaş imar affı için başvurması gereken mercilere başvurusunu yaptı. Aslında yasal yollarla yapılmamış ya da yasalara uygun olmayan yapıların artık yasallaşması gibi bir amaca hizmet ediyor en kaba saba haliyle. Benim anladığım kadarı ile böyle bir şey. İşin teknik kısmına girmeyeceğim çünkü amacım, İmar Barışı değil onunla kafiyeli ve ilintili olduğunu düşündüğüm İMAN BARIŞI konusu.
Hani hükümetin çıkardığı imar barışı yasasına yüz binlerce vatandaş müracaat etti ya, ben de merak ettim acaba bir de iman barışı yasası çıkarsa kaç kişi başvurabilir? Kaçımız gidip başvurmamız gereken mercie “Yahu, biz iman konusunda çok hata ettik. Tabii ki bu amellerimize de yansıdı. Şimdi biz artık imanımızı tamir edip yeniden Allah indinde temize çıkmak istiyoruz “diyebiliriz?
Hayatta imrendiğim bir insan da camide namaz kılarken abdesti bozulunca onca cemaate rağmen namazı terk edip abdest tazelemeye giden insandır. Bu nasıl bir cesarettir. Nasıl bir meydan okumadır nefse. Bu imanda nasıl bir mevkiidir. Aslında çok basit bir hareket değil mi? Öyle görünüyor ama değil aslında. Kullarına rağmen Allah’ı üstün tutmakla emrolunmuş insanoğlu, ne yazık ki Âlem Ne Der putuna tapmaya başladığından beri, çok zor bu hareketleri yapmak. İman lafta kalmış bir kavramdan öteye geçmemiş ne yazık ki. İsmini biliyoruz ama içinde ne var, nasıl yaşarız diyerek bakmıyoruz bile.
İman barışı, imanlıların barışı, imar barışından milyar kez daha önemli değil mi? İman dünya ve ahiret hayatımızı kurtaracak yegâne kavram değil mi? İmar barışı ile yasal hale getireceğimiz evlerimiz, bir depremle üzerimize yıkılabilir öyle değil mi?
İman barışı, bizim Allah ile onun bize yolladığı kitap ile bu kitabın nasıl yaşanacağını birebir bizlere gösteren peygamberler ile barışmamızı sağlayacak bir barış olacak. Gelin hâlâ vaktimiz varken barışalım imanımızla. Tamir edelim hatalarımızı ve mamur edelim yine insanlığı. Aslında zaten sırf bunun için gelmedik mi dünyaya? O halde en az imar barışı kadar iman barışını da önemseyelim ecel bizi bulmadan. Yoksa imarlarımız bizi kurtarmaz ötede. Bizleri kurtaracak olan imanlarımızdır, imarlarımız değil…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Recep Aydın
İmar Barışı’nda İman Barışı’na…
Hani hükümetin çıkardığı imar barışı yasasına yüz binlerce vatandaş müracaat etti ya, ben de merak ettim acaba bir de iman barışı yasası çıkarsa kaç kişi başvurabilir? Kaçımız gidip başvurmamız gereken mercie “Yahu, biz iman konusunda çok hata ettik. Tabii ki bu amellerimize de yansıdı. Şimdi biz artık imanımızı tamir edip yeniden Allah indinde temize çıkmak istiyoruz “diyebiliriz?
Hayatta imrendiğim bir insan da camide namaz kılarken abdesti bozulunca onca cemaate rağmen namazı terk edip abdest tazelemeye giden insandır. Bu nasıl bir cesarettir. Nasıl bir meydan okumadır nefse. Bu imanda nasıl bir mevkiidir. Aslında çok basit bir hareket değil mi? Öyle görünüyor ama değil aslında. Kullarına rağmen Allah’ı üstün tutmakla emrolunmuş insanoğlu, ne yazık ki Âlem Ne Der putuna tapmaya başladığından beri, çok zor bu hareketleri yapmak. İman lafta kalmış bir kavramdan öteye geçmemiş ne yazık ki. İsmini biliyoruz ama içinde ne var, nasıl yaşarız diyerek bakmıyoruz bile.
İman barışı, imanlıların barışı, imar barışından milyar kez daha önemli değil mi? İman dünya ve ahiret hayatımızı kurtaracak yegâne kavram değil mi? İmar barışı ile yasal hale getireceğimiz evlerimiz, bir depremle üzerimize yıkılabilir öyle değil mi?
İman barışı, bizim Allah ile onun bize yolladığı kitap ile bu kitabın nasıl yaşanacağını birebir bizlere gösteren peygamberler ile barışmamızı sağlayacak bir barış olacak. Gelin hâlâ vaktimiz varken barışalım imanımızla. Tamir edelim hatalarımızı ve mamur edelim yine insanlığı. Aslında zaten sırf bunun için gelmedik mi dünyaya? O halde en az imar barışı kadar iman barışını da önemseyelim ecel bizi bulmadan. Yoksa imarlarımız bizi kurtarmaz ötede. Bizleri kurtaracak olan imanlarımızdır, imarlarımız değil…