Türkler tarih boyunca büyük zaferler kazanmış, büyük medeniyetler kurmuş, dünyada devlet geleneği olan az sayıda milletten biridir. Üstün özelliklerini saymakla bitiremeyeceğim bu güzide millet, son dönemlerde yine büyük imtihanlardan geçiyor ne yazık ki. Elbette büyük devletlerin büyük sorunları olur, hele bizim ülkemizin yer altı kaynakları, fiziki durumu siyasi durumu, demografik yapısı göz önüne alınacak olursa ömrümüzü bu imtihanlarla geçireceğimiz kesindir. Hiç bir hain yapı bizim ülkemizin gelişmesini istemez ve bu uğurda elinden geleni ardına koymaz. Yani köpek köpekliğini yapar Mevlana’nın tabiriyle. Lakin biz bize düşeni yapamıyoruz ne yazık ki.
Doğu Türkistan bizim son dönem en büyük sınavımız. Aynı ırkı ve dini paylaştığımız bu kardeşlerimize ne yazık ki yardım elimizi uzatamıyoruz. Hatta yardım etmeye çalışanlara, Çin’in bu zulmünü gündeme getirmeye çalışanlara da engel oluyoruz maalesef. Günlerdir benim de tanıdığım birkaç Doğu Türkistanlı kardeşim Çin’in bu zulmünü duyurmak için yollarda yürüyorlar. Halkımız tarafından elbette büyük bir ilgiyle karşılanıyor bu yürüyüş. Fakat az önce Ankara Emniyeti tarafından kardeşlerimizin durdurulduğunu ve Ankara’ya sokulmadıklarını öğrendim.
Elbette her Müslüman’ın en büyük görevi mazlumun yanında olmaktır. “Türk iseniz biz de Türk’üz Müslüman iseniz biz de Müslüman’ız “ diyen bu kardeşlerimiz bizlerden kendilerine sahip çıkmamızı istiyorlar. Bursa ‘da yaşayan Doğu Türkistanlı öğrenci kardeşlerimizin lideri Abdulkadir Abdulkerim ile nasıl bir zulme maruz bırakıldıklarını defaaten konuştuk. İnsanın kanı donuyor anlattıklarını dinleyince.
Ben zavallı bir köşe yazarı olarak, bu kardeşlerim izin davasına elimden geldiğince yardımcı olacağıma and içtim. Ben zalime dur demek için yaşadım bu uğurda da öleceğim. Ölmek isterim en azından. Sizlere de bu konuyu aktarıyorum ki en azından hem ben görevimi yapmış olayım hem de siz “Biz duymadık, haberimiz yoktu” demeyin.
Ama bununla bitmiyor tabi. Bursa’da okuyan öğrenci kardeşlerimiz var. Sizlerle onlar arasında köprü olabilirim. Birinci ağızdan onlara yapılan zulmü dinleyebilirsiniz. Demokrasilerde kamuoyu her şeydir. Çin’e gücümüz yetmeyebilir. Ama elimizden geleni yapmakla sorumlu değil miyiz Müslümanlar olarak. Türkiye kimler kucak açtı. Aynı hassasiyeti Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için de beklemekten daha doğal ne olabilir. Kaldı ki bizzat tanıdığım bazı Doğu Türkistanlı kardeşlerimi sınır ötesinde PKK ile yaptığımız savaşta bizim askerimizin yanında yer alıyor ve bizim düşmanlarımıza karşı bizim çocuklarımızla omuz omuza savaşıyor.
Bu bağlamda öncelikle iktidar, sonra muhalefet ve bütün meclis bir ortak tavır koymalıdır. Halk zaten bu konuda duyarlı davranıyor. Tekrar söylüyorum Çin’e meydan okuyun demiyorum ama hiç olmazsa onları terörist olarak nitelendirdiğinize dair çıkan haberleri tekzip edin en azından. Tabii eğer yalansa. Yok, doğru ise yani hükümet olarak Doğu Türkistan’ı terörist olarak nitelendiriyorsanız bunun bedelini asla ödeyemezsiniz. Ne burada ne ötede…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okan Recep Aydın
İktidar ve Doğu Türkistan
Doğu Türkistan bizim son dönem en büyük sınavımız. Aynı ırkı ve dini paylaştığımız bu kardeşlerimize ne yazık ki yardım elimizi uzatamıyoruz. Hatta yardım etmeye çalışanlara, Çin’in bu zulmünü gündeme getirmeye çalışanlara da engel oluyoruz maalesef. Günlerdir benim de tanıdığım birkaç Doğu Türkistanlı kardeşim Çin’in bu zulmünü duyurmak için yollarda yürüyorlar. Halkımız tarafından elbette büyük bir ilgiyle karşılanıyor bu yürüyüş. Fakat az önce Ankara Emniyeti tarafından kardeşlerimizin durdurulduğunu ve Ankara’ya sokulmadıklarını öğrendim.
Elbette her Müslüman’ın en büyük görevi mazlumun yanında olmaktır. “Türk iseniz biz de Türk’üz Müslüman iseniz biz de Müslüman’ız “ diyen bu kardeşlerimiz bizlerden kendilerine sahip çıkmamızı istiyorlar. Bursa ‘da yaşayan Doğu Türkistanlı öğrenci kardeşlerimizin lideri Abdulkadir Abdulkerim ile nasıl bir zulme maruz bırakıldıklarını defaaten konuştuk. İnsanın kanı donuyor anlattıklarını dinleyince.
Ben zavallı bir köşe yazarı olarak, bu kardeşlerim izin davasına elimden geldiğince yardımcı olacağıma and içtim. Ben zalime dur demek için yaşadım bu uğurda da öleceğim. Ölmek isterim en azından. Sizlere de bu konuyu aktarıyorum ki en azından hem ben görevimi yapmış olayım hem de siz “Biz duymadık, haberimiz yoktu” demeyin.
Ama bununla bitmiyor tabi. Bursa’da okuyan öğrenci kardeşlerimiz var. Sizlerle onlar arasında köprü olabilirim. Birinci ağızdan onlara yapılan zulmü dinleyebilirsiniz. Demokrasilerde kamuoyu her şeydir. Çin’e gücümüz yetmeyebilir. Ama elimizden geleni yapmakla sorumlu değil miyiz Müslümanlar olarak. Türkiye kimler kucak açtı. Aynı hassasiyeti Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz için de beklemekten daha doğal ne olabilir. Kaldı ki bizzat tanıdığım bazı Doğu Türkistanlı kardeşlerimi sınır ötesinde PKK ile yaptığımız savaşta bizim askerimizin yanında yer alıyor ve bizim düşmanlarımıza karşı bizim çocuklarımızla omuz omuza savaşıyor.
Bu bağlamda öncelikle iktidar, sonra muhalefet ve bütün meclis bir ortak tavır koymalıdır. Halk zaten bu konuda duyarlı davranıyor. Tekrar söylüyorum Çin’e meydan okuyun demiyorum ama hiç olmazsa onları terörist olarak nitelendirdiğinize dair çıkan haberleri tekzip edin en azından. Tabii eğer yalansa. Yok, doğru ise yani hükümet olarak Doğu Türkistan’ı terörist olarak nitelendiriyorsanız bunun bedelini asla ödeyemezsiniz. Ne burada ne ötede…