(Bunu facebookta okudum) Kedi annemin saksısını düşürmüş, annem bağrınıyor, kedi üzgün arada   anneme bakıp miyav diyor annem de “Hiç miyav deme bana” diyor. Ne desin? Bir kedi sever olarak   bende merak ettim, ne desin yani? Kedi dediğin miyav der yani.   İnegöl’de iken minik bir köpek buldum sokakta ve eve getirdim beslemek için. Zavallıcık daha   havlamasını bile bilmiyor o kadar küçük yani. Neyse derken aradan biraz zaman geçti adını Snopy   koyduğum (sünepe diye okuyunuz) köpekçik biraz büyüdü ve havlamaya filan da başladı tabi. Bir gün   evden çıkmıştım ki komşu kadınlar yanımızda ki evin merdivenlerinde oturmuşlar, bir yandan   çekirdek çitliyorlar bir yandan da dedikodunun dibine vuruyorlarken beni gördüler ve içlerinden en   haz etmediğim kadın( ki dip komşum idi) “sizin köpek havlıyor bizi rahatsız ediyor” dedi. “Siz de   konuşuyorsunuz ve beni rahatsız ediyorsunuz” dedim. “Ama insan dediğin konuşur” dedi. “Ben de   köpek dediğin havlar” dedim “Miyavlayacak hali yok ya”. Ve yürüdüm gittim. Diğer kadınların   kahkahalarını duyuyordum arkamdan. Onların da hoşlarına gitmişti verdiğim cevap. Sonra Allah’tan o   dip komşumuz taşındı da kurtulduk.   Hayvan sevgisi derslerinin de okullarda zorunlu olarak okutulması gerektiğini düşünenlerdenim.   Hayvanları sadece etlerini yerken sevmemek lazım. Geçenlerde bir lokanta da yemek yerken bir   bayan girdi içeri. “Ooo kuzu çok güzelmiş bundan istiyorum” dedi. Bende dayanamadım “Siz birde   onu canlıyken görseydiniz, çok daha güzeldi emin olun” dedim. Kadının ne dediğini anlamadım ama   pek hayırlı şeyler söylemediğine eminim. Hoş sorun da değil zaten. Bir dönem vegan olarak yaşamaya   çalıştım ama beceremedim tabi. Bitkisel olarak güzel beslenemediğim için sıkıntıya düştüm. Ama hala   felsefe olarak veganlığı savunuyorum. Ve becerebildiğim ilk andan itibaren yine vegan olarak   yaşamaya devam edeceğim. Veganlık hiçbir hayvansal ürün tüketmemek demek. Süt, bal, et, balık,   yumurta, yağ aklınıza gelebilecek bütün hayvansal gıdalardan uzak yaşamak demek. Ve inanın ruhen   beni çok rahatlattı. Eğer bitkisel olarak düzenli beslenme imkânınız var ise size de tavsiye ederim. En   azından dönem dönem deneyebilirisiniz. Sağlıklı beslenmek adına güzel bir hamle olur ve belki de   vücudumuz dinlenmiş olur.   **   İnsan sevgisi…   (Bunu da facebookta okudum).İnsanları neden öldürüyorsunuz ki biraz bekleyin zaten ölecekler.”   Gerçekten doğru ama. Yunus Emre’nin “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” felsefesinin üzerine   söylenecek bir söz yoktur aslında, ama yazılacak çok şey var. Olayın özünde yaratanı sevmek varsa   yaratandan ötürü bütün yaratılanı sevmek de mümkün oluyor. Ben hatta olayı özellikle bir tartışma   konusu açılsın diye başka bir yere taşıyayım. Domuzu yaratan ve onu bize haram kılan Allah’tır ama   bize onu sevmeyin ya da zulmedin demez. Yemeyin der. Bunun da zaten sebepleri çok açıktır. Haram   kılındığı için bizde domuza karşı bir tavır geliştirdiğimizi bunun aslında çok adaletli bir tavır olmadığını   söylemek istiyorum. İnanın dedikodu daha büyük bir haramdır ve biz asla vazgeçemeyiz. İnsanları   sevmek gerek elbette lakin zalim olanları sevmek gerekmez. Biz zulmü ortadan kaldırmakla   mükellefiz. Eğer zalimliği ortadan kaldırmaya gücümüz yeterse ne ala. Yok, yetmez ise de bu uğurda   çaba sarf etmeliyiz. Bizler sevgiyle ve sevmek için yaratılmış varlıklarız. Bu arada sevgililer gününüz de   kutlu olsun elbette.