İnsanoğlu belli bir zaman dilimi için dünya denilen imtihan arenasına gönderilir. Vaktini tamamlayıp öte âleme göçünceye kadar yaşadığı - ya da yaşadığını zannettiği - şeyin adına hayat der. Hayat hay kelimesinden türeme bir kelimedir ve diri olmak, canlı olmak anlamına gelir. Hayvan kelimesi de hay kelimesinden türeme bir kelimedir. ”İnsan düşünen bir hayvandır” diyen adamcağız aslında insan düşünen bir canlıdır demek istemiş. Peki, biz adına hayat dediğimiz şeyin neresindeyiz? Aslında hayat ne demek ve biz ne kadar hayattayız. Mesela aynı dünyayı paylaştığımız canlılarla ilişkilerimiz ne kadar sağlıklı? Hayatta olmak sadece kendi başımıza nefes alıp vermek, su içmek ve yemek yemekten mi ibaret? Mesela ne kadar dertliyiz hayat adına? Mesela ne kadar canımız yanıyor mazlumlara yardım edemediğimizde? Hayatın bir kıyısından tutunup yaşamak ile hayatın tam da orta yerinde olup mücadele etmek arasında büyük bir fark var. Peki, biz hayatın neresindeyiz? Ne kadar ilgilendiriyor bizi mesela, Yemen’de açlıktan ölen bebekler? Türkistan’da zulme uğrayan kardeşlerimiz? Kirasını ödeyemeyen komşumuz? Geceyi aç geçiren sokaktakiler? Bir kez daha sorgulamak gerekmez mi? Biz bu hayatın neresindeyiz? Bu soruya vereceğimiz cevap aslında öteki dünyada nerede olacağımızla ilgili de büyük ipuçları taşımaktadır. Bence cennette olmanın yolu, bu cehenneme dönmüş dünyanın tam orta yerinde, insani bir duruş sergilemekten geçer. O halde bir kez daha soralım kendimize biz bu hayatın neresindeyiz?
***
Batılların kavgası mı?
SP Milletvekili Cihangir İslam’ın mecliste yaptığı konuşma günlerdir gündemden düşmüyor. İşin garip tarafı Cihangir İslam aynı zamanda 15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp, milleti de sokağa çıkmaya davet edenlerden. Tabii ki ben kısır bir çatışmanın içine girmeyeceğim. İnsanları sokağa davet eden de, mecliste o konuşmayı yapan da aynı adam. İsterseniz sonradan değişti bu yüzden o geceyi “iki batılın çatışması”  olarak değerlendirdi deyin, isterseniz aslında o gece bir gazla sokağa çıktı deyin sonuçta Cihangir İslam sözünün arkasında duruyor. Henüz geri adım atmadı bütün tepkilere rağmen ve atacak gibi de durmuyor. Tepki koyan karşı taraf FETÖ’yü savunduğunu iddia ederek onu çoktan, Truva atına gizlenmiş bir hain ilan ettiler bile. O geceyi düşündükçe, bu tür kavgaların, daha uzun bir zaman gündemimizi meşgul edeceğini anlıyorum. Batılların çatışması nasıl bir sonuç doğurur? Elbette hak bir sonuç çıkmaz batılların çatışmasından ama eğer sonucu hak ise bir çatışmanın üzerinde düşünmeye değer derim ben.