Ne kadar zeki olursa olsun, ne kadar anlayışlı ve feraset sahibi olursa olsun bir insanın yaşamadan bilmeyeceği şeyler olduğu gibi,  ölmeden da asla bilemeyeceği birçok şey var. Rabbimin, sırrını sırlar içine sakladığı öyle büyük sırlar, konular, kavramlar, kelimeler var ki aslında iyi ki bilmiyoruz deyip teslim olmak en akıllıca olan davranış bence. Ama yine de insan takılıyor bazen bazı şeylere.
Son günlerde bende demokrasi denilen gâvur icadı şeyin içindeki parçaların aslında ne kadar demokrasiden uzak olduğunu düşünüyordum. Çözebileceğimden, ya da böyle bir gayretin içerisinde olacağımdan filan değil tabii. Aslında hiç umurumda da değil ama kıyıda köşede o kadar çok konuşuluyor ki ister istemez beynimi meşgul ediyor bu kavram. O kadar çok siyasetçi tanıdım hayatım boyunca, o kadar çok partiler, seçimler ama yine de anlayabilmiş değilim insanın insana yaptığı bu eziyeti. Bu zulüm genellikle devlet eliyle ve o devletin gerçek sahibi olan millete yapılıyor demokrasi filan bahane edilerek. Ve birde itiraz edince “Sen bu devletin vatandaşı değil misin? Elin mahkûm çekeceksin bu çileyi” deniliyor. “Sen ataların ne pahasına bu vatanı kurtardı bilmez misim bre gafil?” filan deyip bir de gaz verdiler mi artık kimin umurunda olur ki elektrik dağıtım bedeli. Doğalgaza gelen zam, internet ücretleri, su ücretleri.  Gel de “Aslında devlet niye var ki?” diye düşünme…
Devlet dediğimiz örgütlü yapı, kendi varlığını muhafaza için kurduğu kurum ve kuruluşlar yaşasın diye milletin ölmesinden hiç yüksünmez. Bu elim durumu maalesef ülkemizde de birçok zamanlar yaşamış ve artık devlete küsmüş bir sürü insan tanıdım ben.  Hükümetlerin bürokrasiye gücünü yetmediği çok zamanlar gördüm. Hatta birçoğunun bir taraflarını yırtarcasına haykırdığı bu TEK ADAM döneminde bile ben Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çoğu zaman kendi kurduğu partide bile sözünün geçmediğini düşünüyorum. Biliyorum ki O’na kalsa o bir şeyler yapacak ama ona kalmıyor ki. Gerek etrafını saran kurtlar sürüsü gerek bürokrasi denilen canavar yapı onu her fırsatta alaşağı etmek için çabalayıp duruyor. Güçleri yeter mi? onu gerçekten sevenler buna izin verir mi?  Ya da O artık bunların farkına varıp gerekli temizlikleri yapabilir mi bilemiyorum. Ama bildiğim tek şey, geleceğimize yazık oluyor. Bürokrasi artık halka zulümden vazgeçmelidir yoksa nefes alacak bir zaman ve bir lokma yiyecek bir mekân bulamayabilirler. Halk burnundan soluyor. Ve gerçeklerinde farkında. Yani halkın gözünde cumhurbaşkanına olan sevgiyi yok etmek için nasıl çalıştığınızı, nasıl kıvırdığınızı gayet iyi biliyor.