SON DAKİKA
Hava Durumu

Nasreddin Hoca Eşeğe Neden Ters Binmiş ? (2)

Yazının Giriş Tarihi: 01.05.2017 21:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.05.2017 21:00
Nasreddin Hoca bir gün eşeğe binmek istemiş ama önce sağ ayağını üzengiye geçirmiş. Eşeğe bu şekilde binmiş ama yüzü kuyruğa doğru bakıyormuş. O an orada bulunanlar:
-Neden  ters bindin? diye sormuşlar.
Hoca cevap vermiş:
-Ben ters binmedim, eşek ters duruyor.
Nasreddin Hoca eşeğe ters biner. Bundan kasıt, nefsinin dediğini yapma! Zira, nefis ruhun bineğidir. Bu binek ruhun istikametinde gitmezse, inatçı bir “eşek” olacak anlamındadır.
Hocanın eşeğine ters binerek önde yürümesi, onun hem statüsüne uygun davrandığını hem de yüksek statüsü ile halk arasındaki kopukluğu önlemiş olduğunu gösterir.
Nasreddin Hoca düşünce ile gönül arasındaki ayrımı ortaya koymaktadır. Anadolu gönül üzerinden yürür. Nasreddin Hoca’nın yaptığı gündelik hayatın içinden gelen manzaralar yoluyla kelâma mahsus hakikati anlatmaktadır. Yoluyla veya ağlatmak yoluyla da olur. Merkebe niye ters biner. Gösterir. Görün bakın der. Merkep sizin düşüncenize benzer. Siz düşündüğünüzde aynen merkebe ters binmiş biri gibi gidersiniz önünüzü görmezsiniz sadece katettiğiniz yolu görürsünüz, etrafı göremezsiniz. Düşünce böyle çalışır ama gönül başka türlü çalışır. Gönlün esası farklıdır. Düşüncenin esası farklıdır. Gönül söze gelmez. Düşünceye kapalıdır. Yani düşünmek yoluyla, dil yoluyla analitik olarak gönlü açamazsınız. Eğer bunu açmak mümkün olsaydı, Greko-Latin-Kilise diyarının düşünürleri, mütefekkirleri Anadolu’ya gönül ehli olurlardı. Oysa bu manada hiçbir mütefekkir Anadolu’ya gönül ehli değildir. Çünkü düşünmek yoluyla, analiz yoluyla, rasyonalite yoluyla hakikati çerçeveleyemezsiniz. Kelamı kuşatamazsınız, zapt edemezsiniz o anlamda.
Fıkralarına Farklı Bir Yaklaşım
Kapalı bir çeşmenin tıkacını şuursuzca açan hoca, üstünü başını berbat eder. O, bundan güzel bir netice çıkarır: Boşboğaz cahil bir kişinin söylediği şuursuz bir söz, tıkacı açılmış çeşmeye benzetilir. Böyle bir söz temiz bir insanı kirletir. Haksız dedikodulara sebep olur.
Bir Nasreddin Hoca fıkrasında, Dünyanın bir kocakarı olduğu ama onun cazibesinin kişiyi aldatıp kendini sattırdığı ifade edilir. Göle yoğurt çalmak, birçok kişiyi irşad etmeye çalışmak olarak, eşeğe alfabe öğretmek nefsi ilâhi bilgi ile eğitme, terbiye etme, ipe un sermek, ömrü heba etmek şeklinde şerh edilir.
Nasrettin Hoca fıkraları, bir kimsenin başından geçen gülünç olaylar olduğu kadar bir dünya görüşünün de olaylardan çıkardığı gerçeklerdir. Vehbi Cem Aşkun’un dediği gibi “Onun her sözüne gülenler, kendi durumlarını gördüklerinin farkına varamamışlardır.
Nasrettin Hoca fıkralarında ince bir alayla beslenen, günlük yaşayışta görülebilecek her yeni duruma uyarlanan, kül yutmaz, uyanık bir zekânın kıvraklığı içinde, hoşgörüyü ve yaşama sevincini dile getiren, iyimser bir dünya görüşü hakimdir.  (devam edecek)
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.