SON DAKİKA
Hava Durumu

Evliliklerde Köken Aile İlişkileri (1)

Yazının Giriş Tarihi: 05.05.2017 21:33
Her insan bir çekirdek ailenin üyesi olarak dünyaya gelir. Hayata dair ilk ve en önemli öğrenmeler bu çekirdek ailenin içinde ve yaşanılan sosyal çevreden edinilir. Bu nedenle içinde yetişilen ailenin insan hayatında çok önemli bir yeri ve belirleyiciliği vardır. Toplumsal kültür olarak da diğer toplumlardan farklı olarak bizde iç içe bir yaşam algısı mevcuttur ve evlenilse bile içinde yetişilen köken aile ile ilişkiler ömürlüktür, yaşamın sonuna kadar sürer. Bunun kendince artıları da eksileri de vardır. Ama toplumsal karakterimiz ebeveynlerle, kardeşlerle hatta kuzenlerle ilişkilerin ömürlük olması esasına dayalıdır. Bu toplumsal ezber bazen yanlış beklentilere yol açtığı gibi evlilikle birlikte köken ailelerle ilişkilerin önemli bir sorun kaynağı olarak karşımıza çıkmasına da yol açabilmektedir.
 Toplum olarak bizler geçiş dönemlerini yeterli ön hazırlık yapmadan yaşadığımız için yoğun bocalamaları genellikle yaşayarak geçiririz. Örneğin, bekarlık yaşamından evlilik yaşamına geçiş bazı radikal yaşamsal değişiklikler gerektirmektedir. Bu değişikliklerin herhangi bir bocalama yaşanmadan yaşama adapte edilmesi için yeterli bilgiye ve ön hazırlığa ihtiyaç vardır. Ancak bizim insanlarımız iş başa düşmeden harekete geçmediği için bilgilenme ve ön hazırlık yapma süreçlerini genelde doğru kullanmazlar. Bu nedenle de yaşamda radikal değişiklikler getiren virajlar genellikle savrulmalar yaşanarak geçirilir ve sıkıntılı olur.
 Evlilikle birlikte iki uçlu bir yaşamsal değişikliğe adapte olmak gerekmektedir. Bunun bir ucunda bekarlığa ait bazı alışkanlıkları terk etmek ve yerine evlilik yaşamına uygun alışkanlıklar yerleştirmek vardır. Bir ucunda ise evlilikle birlikte eşlerin çekirdek ailelerindeki değişimi yaşama doğru yansıtabilmek ve değişen öncelikleri kabullenerek evlilikte yol alabilmesini becerebilmek vardır. Çünkü öncesinde anne, baba ve kardeşlerden oluşan çekirdek aile evlilikle birlikte terk edilir ve yerine karı, koca ve bilahere çocuklardan oluşan aile yeni çekirdek aile halini alır. Bu sırada içinden çıkılan eski çekirdek aile kadın için de erkek için de köken aileye dönüşür ve önceliklerde yeni oluşan çekirdek aileden sonraki ikinci sıraya gerileyerek önceki öncelikli konumunu kaybeder. Tüm bunların yanı sıra evlatları evlenen ailelerin de evlatlarıyla ilişkilerinde evlilikleri ile birlikte bu öncelik değişimini gören, kabullenen ve tetiklemeyen bir bilince ve olgunluğa ihtiyaç vardır. Yani evlilikle birlikte gerçekleşen bu öncelikler değişimi hem evlenen gençlerin bilinçlice kendilerini hazırlamaları gereken bir süreçtir hem de içinde yetiştikleri ailelerinin...
Ama henüz bilgi toplumuna dönüşmememiz, bu tür geçiş dönemlerini sistematik bir yaklaşımla yönetemememiz nedeniyle aileler de evlenen gençler de çoğunlukla bu sürece hazırlıksız yakalanmakta, duygular, güncelliğini yitirmiş gelenekler ve alışkanlıklar öne çıkarak nerede durulması doğru kestirilemediğinden bir çok sorunun gereksizce yaşanmasına yol açmaktadır. Sonradan ortaya çıkan sorunlar ve soğukluklara baktığımızda ise sürecin hazırlıksız ve yanlış yönetilmesinden aileler açısından da çiftler açısından da ciddi kayıplar ve sıkıntılar yaşanmaktadır.
 Köken ailelerde evlenen evlatlarının ayrı bir yaşam kurmasına ve önceliklerinin değişmesine kendilerini hazırlamadıkları zaman evlatlarıyla ilişkilerini evli iken de bekar iken olduğu gibi sürdürme, çok iç içe geçmiş yaşantı bekleme zaafları görülmektedir. Aslında evlenen evladın köken ailesine biraz mesafelenmesi doğaldır ve normal karşılanmalıdır. Ancak aileler bunu evlatlarının kendilerinden uzaklaşması gibi algılayabilmekte, sorun haline getirebilmekte ve evlatlarını da manüple ederek sürecin daha sıkıntılı hale dönüşmesine yol açabilmektedir. Hele anneler hiç ellerinden bırakmadıkları süt hakkını gerekli gereksiz dile getirerek evlatlarını bazen evlilikleri ile köken aileleri arasında sıkışmış hale düşürebilmektedir. Çünkü önceki alışkanlıkta evlatla her akşam aynı ev ortamında yaşamak ve yüz yüze ilişkide olmak vardır. Ama evlilikle birlikte evlat artık aynı evde yaşamamakta, kendisine ait başka bir evi bulunmakta ve akşamlarını daha çok eşiyle birlikte geçirmektedir. Bu kimi köken aileler tarafından evlatlarının evliliğinin özellikle ilk dönemlerinde kendilerini duygusal olarak hazırlamadıkları için yadırganmakta ve sorun haline getirilebilmektedir…  (Devam edecek)
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.