SON DAKİKA
Hava Durumu

SEN HANGİ TARAFTASIN ?

Yazının Giriş Tarihi: 21.02.2017 22:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.02.2017 22:14
Cehalet, bilgi karşısında her zaman daha güçlüdür. Çünkü cehalet kabadır. Bilgi, nazik.
Kötülük, iyilik karşısında daha güçlüdür.
Kötülük, kaçınılmaz olarak gücü içerir.
Gücü içermediği takdirde kötülük, aciz bir fesatlıktan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak; kötü insan, iyi insandan daha güçlüdür. Uygarlık tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Cahil insanın sesi, bilge insandan daha çok ve daha yüksek çıkar. Cahilin sözü bilgeninkinden daha çok duyulur.
Cahil insan, bilge insana hakim olduğunda felaket ve adaletsizlik kaçınılmaz olur. 
Ama Kötülük ve iyiliğin, cahillik ve bilgeliğin, karanlık ve aydınlığın, siyah ve beyazın mücadelesi her zaman devam eder.
Hayatın akışında, iyi mi – kötü mü olacağımıza, bilgeliğin mi – cahilliğin mi peşinden gideceğimize karar vermek bizim seçimimiz.
 
  HAYATA DAİR ……….
   İki Keşiş, nehir boyunca giderken, nehrin karşısına geçmek için yardım bekleyen bir kadına rastlamışlar. Kadın yüzme bilmiyormuş ve bu yüzden çok korkuyormuş.
   Keşişlerden genç olanı kadına yardım edemeyeceklerini çünkü inançları gereği kadınlarla temas kurmalarının yasak olduğunu söylemiş. Fakat kesişlerden yaşlı olan, genç kadına yardım edeceğini söylemiş ve kadını sırtına alarak nehrin diğer yanına geçirmiş. Diğer keşiş bu durumdan hiç memnun olmamış. Ama kadın keşişe yardım ettiği için çok teşekkür etmiş, şükranını göstermek için tekrar tekrar önünde eğilmiş.
   Keşişler yollarına devam etmişler. Yol boyu genç keşiş kendi kendine söyleniyormuş. Yaşlı keşiş dayanamayıp yaklaşık bir mil sonra sormuş:
– Neden hala söyleniyorsun, bir sıkıntın mı var?
Genç keşiş kızmış olarak cevap vermiş:
– Biz keşişiz; bir kadını sırtında taşıyıp karşıya geçirmek şöyle dursun, kadınlara bakmamız bile yasak. Nasıl böyle bir hareket yapabildin?
 Diğer keşiş gülümseyerek cevap vermiş;
– Ben o genç kadını bir mil geride bıraktım. Sen neden hala taşıyorsun?
   Hayatın akışında her şeyi kendinize dert ederseniz, bunlar size artık katlanamayacak yükler haline gelir. Geçmişte olan olaylar üzerine yoğunlaşmanın yükünüzü artırmaktan başka faydası olmaz. Yüzümüzü geçmişe dönmek yerine geleceğe bakmak gerekir.
BİZİMKİLER…
   Rıfat ile Behman isimlerinde iki kardeş atalarından kalma çiftlikte birlikte yaşıyorlardı. Behman evliydi ve beş çocuğu vardı. Rıfat ise bekardı. Her günün sonunda iki erkek kardeş ürünlerini ve kârlarını eşit olarak bölüşürlerdi.
Günün birinde bekar kardeş Rıfat şöyle düşündü;
– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de adaletli değil. Ben bekarım ve pek fazla ihtiyacım yok. Kardeşimin geniş bir ailesi var. Onun daha fazla ihtiyacı olur.
O günden sonra bekar olan kardeş Rıfat her gece evinden çıkıp, bir çuval tahılı gizlice erkek kardeşi Behman’ın tahıl deposuna götürüp boşalttı.
Bu arada evli olan kardeş Behman’da kendi kendine;
– Ürünümüzü ve kârımızı eşit olarak bölüşmemiz hiç de doğru değil. Ben evliyim, eşim ve çocuklarım var ve yaşlandığım zaman onlar bana bakabilirler. Fakat kardeşim yaşlandığı zaman ona bakacak hiç kimsesi yok. İlerde onun daha fazla ihtiyacı olacak diye düşündü.
Böylece evli olan Behman’da her gece , bir çuval tahılı gizlice kardeşi Rıfat’ın tahıl ambarına götürmeye başladı. İki kardeş de aylarca ne olup bittiğini anlayamamışlardı. Sonra, bir gece iki kardeş gizlice birbirlerinin deposuna tahıl taşırken karşılaşınca, O anda olan biteni anladılar. Çuvallarını yere bırakıp birbirlerini kucakladılar.
Hayatın akışında arkadaşlık(dostluk) bencilce, sadece kendini düşünmek değil başkalarını da düşünmek ve kardeşçe paylaşmaktır.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.