SON DAKİKA
Hava Durumu

Komplike nasıl olunur? (2)

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2017 22:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2017 22:00

“Rahmetli Zeki Dörtkardeşler arkadaşımla yaptığımız bir söyleşiden...”

 

Başka bir hikâyem daha var. Bu hikâyede ise kişinin fizyolojik olarak varoluşundan eminliğimi duyumsuyorum. Kişinin bir hayvan olduğunu iddia etmiyorum. Hatta hayvanın bile hayvan olmadığını savunuyorum. Hayvana hayvan adını veren insan milyon yıllık bir gezegende binlerce yıldır var. Ve karanlıkta var olan süreçte hangi hayvanın insana hayvan adını taktığını düşünemeyiz. Cep telefonun icadını klişe bir biçimde on yıllık bir süreye dayandırıp gelişme dediğimiz çöküşü göz önüne alırsak, bundan bin yıl sonra yılanların yahut kartalların yönettiği bir coğrafyada bilinçsiz birer hayvan olmayacağımızı kanıtlayamayız. Ancak şu durumda bir kartalın veya bir yılanın bilinçsiz olduğunu iddia edebilecek kadar kibirli isek, yazının başlarında bahsettiğim birinci süreçte mutlu görünüyor olmalıyız. Yılan ve kartal senin ifade ve işaretlerini anlamıyor iken sen onu bilinçsiz olarak nitelendirebiliyorsun, hatta onu sınıflandırabiliyorsun. Peki onun aynı şeyi senin için yapmadığını nereden bilebilirsin?

Bu noktada insanı fizyolojik olarak var kabul edip varoluşsal olarak diğerleriyle tamamen aynı denklemin içinde olduğunu savunuyorum. Yılanın veya kartalın matematik anlayışı, senin sayılarla yaptığın gibi olmayıp kumların üzerinde bırakılmış bir iz olabilir. Bana bunun böyle olmadığını kabul ettiremezsin. Ancak ne yazık ki şunu kabul ettirebilirim: Yılanlar ve kartallar hakkındaki X’in doğru, ancak benim X’im de doğru. Bu durumda her iki X de hem doğru hem yanlıştır, çünkü X’in kesinliği iddia edilemez.

Son sancılı argüman ise, bana şunu müjdeliyor: Yapılması gereken hakkındaki bilgisizlik. Zihin tasarımı kıyaslarla ilerlediğinden, bir duygu durumu ve süreci yaşamanın haklılığıyla bir son arıyor. Bir öncekinden daha etkili olan bir son, bir eylem, bir söyleyiş, bir varış noktası. Kibrin yüksek olduğu evredeki istemin benzeri bir istem. Sisteme hakim olarak bütün bu düşünüşün bir sonuca bağlanmasını ve en azından “Pekiyi ne olacak?” ya da “Ne yapmalıyız?” gibi kibirli soruların sorulmasını emrediyor. Cevapsızlığın can sıkıcılığını hissediyorsun. Ve kimse sana bu soruların cevabını veremez. Peki, daha sonra ne olacak? Hep karanlık mı?

Bunu hak etmiyorsun değil mi? Sonrasızlığın ve zamansızlığın olduğu bir karanlıkta bir hiç olmayı kendine yakıştıramıyorsun. İşte küçük bir ahmaklık: Medeniyet! Her yaşta ve her zaman oyun oynaman amacıyla var edilmiş bir örüntü, içinde kaybolacağın bir oyun parkı. Korkma, oynamaktan sıkıldığında artık bu soruları dahi sormayacaksın. Çünkü kendi X’ini yaratıp kendi X’ini geliştireceksin ve kendi içinden X’inin yanlışlığını bilerek bunu yapmayı sürdüreceksin. Seni özel kılan hiçbir şey yok ve aynı zamanda bu yüzden bile özel olabilirsin. (son)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.