SON DAKİKA
Hava Durumu

İnsanın evrendeki yeri nedir

Yazının Giriş Tarihi: 01.08.2017 22:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.08.2017 22:29
Fiziksel bedenimiz itibariyle değerlendirdiğimizde, evrendeki sayısız galaksi içerisinde yeralan, bir galaksi içerisindeki, milyarlarca yıldızdan sadece biri olan Güneşin çevresinde dönüp duran gezegenlerden, biri üzerinde yaşayan canlı varlık; insan. Aslında çok uzaklara gitmeye gerek yok! Evren, galaksiler veya yıldızların büyüklüğü bir yana, yalnızca gezegenimiz dünya üzerinde bir insanın yerine bakınca, bir bedendeki bir hücre gibi bile değil, belki bir atom nispetinde! Varın, öyleyse, güneşin yanında bir insanın yerini siz düşünün, sonra da düşünebiliyorsanız, Samanyolu galaksisinin yanındaki yerini...
Bir insanın dünya üzerindeki yaşam süresini ele alınca ise, evrenin yaşam süresi içerisinde, bir saniye kadar dahi bir değer tutmuyor. Tüm bu verileri bir önceki yazımızda genişçe incelemiştik.... Ve şunu sormuştuk: İnsanın varoluşunun gerçek manası nedir?..
Fiziksel bedeni itibariyle, daha güneş sistemi içerisinde bir "hiç" olan insan, biliyoruz ki, öylesine özelliklere sahip ki, kendisinde öylesine bir BİLİNÇ, bir irade gücü, bir algı mevcut ki; bu onu, fizik bedenin ötesinde, yaşadığı çevreyi, dünyayı, hatta diğer gezegenleri, diğer güneş sistemlerini, kavrayabilecek düzeye ulaştırıyor. Bu kavrayış, yani bilinç, insanın fizik bedeninin sınırlarıyla kayıtlı olmayıp, beden boyutunun çok ötelerine, galaksilere, evrene ulaşabiliyor... Buradan ortaya çıkan gerçek şu ki, insan diye isimlendirdiğimiz varlık, sadece fizik bedenle kayıtlı, fizik bedenden ibaret bir varlık değil! O halde, gelin, bu kez de, insanın bilinç yönüyle yerini ve varlığının anlamını farketmeye çalışalım ve bu yöndeki bilimsel verilere bir göz atalım...
 
Bilinci itibariyle insanın, Evrendeki yeri ne? İnsan bilinciyle, evreni meydana getiren bilincin bağlantı noktası var mı, varsa ne şekilde?
Fizik bedenin yer ve zaman olarak evrende bir sınırı düşünülebilir. Oysa, bilinç için ne mekansal, ne de zamansal bir sınır tanıyamıyoruz. Yani, bilinç, fizik evrenle kayıtlı bir yapı değil! Bu demek ki, bilince göre evren, yani bilincin kendi evreni, gözün evreniyle, gözle algıladığımız maddelerden oluşmuş yapıyla sınırlı değil. O halde önce, evrenin gerçek yapısı hakkında düşünmemiz gerekiyor. Nedir, evren, gerçekte?

Hemen hatırlayalım. Aslında bizim, evren diye isimlendirdiğimiz nesnelerden ibaret olan şu içinde olduğumuz yapı, sadece 5 duyumuzun duyarlılık kapasitesine göre algılayabildiğimiz bir kesittir. Tüm bu nesneler ve tüm bu dünyamız, duyularımızın sınırları içerisinde kalan kesitsel yapıdır. Duyularımızın duyarlılık sınırları dışında kalan yapıdan ise habersiziz. Örneğin gözün algılayabildiği, gözün duyarlılık sınırları içerisinde kalan dalgaboyları, gerçekte varolan sayısız dalgaboyları içerisinde çok çok küçük bir kesittir. Öyle ki, gözün tespit edebildiği ve şu anda görmekte olduğumuz nesneler, aslında, evrende varolan sayısız dalgaboyları, sayısız imajlar içerisinde, çölde bir kum tanesi misali kadardır. (Gözümüz, şu anki yerine ultraviyole ışınlarını algılayabilen bir duyarlılık kapasitesine sahip olsaydı, dünyayı resimdeki görüntüsüyle algılıyor olacaktık.)     ( devam edecek)


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.