SON DAKİKA
Hava Durumu

Evliliklerde aile ilişkileri(2)

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2017 21:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.05.2017 21:39
Evlat konumunda olup evlilik çağı gelip evlilik kuranlarda ise kiminde aile bağlılığı ile aile bağımlılığı birbirlerine karıştırıldığından, kiminde kurulan yeni çekirdek ailenin önemi ve önceliği yeterince bilinçle değerlendirilmediğinden evliliğin getirildiği bu yaşamsal değişimin bocalayarak yaşanmasına sebep olmaktadır. Kadınıyla erkeğiyle herkes bilmelidir ki evlenmek yeni bir aile kurmak amacıyla gerçekleştirilir. Bu önceliklerin de ailevi aidiyetlerinde fiilen değişmesi anlamına gelir. Üstelik fiilen gerçekleşen bu değişime duyguları da uydurmak gerekmektedir. Zira hiç bir insan eşinin nezdinde birilerinden sonra gelmeyi kabullenemez ve öncelikli olmak ister. Bu kadınlar için de, erkekler için de böyledir. Bu nedenle evlilik yaşamına geçişin yaşamın önemli kavşak noktası olduğu bilinmeli ve süreç aslında bu bilinçle yönetilmelidir. Çoğunlukla evlilik oturana kadar, evlilik yaşamına alışkanlık pekişene kadar gelgitli bir süreç yaşanmaktadır. Ama bazı çiftlerde bu daha uzun vadeye yayılmakta, köken ailelerle bazı çatışmalar yanı sıra çiftlerin arasında da kırgınlık ve kavgalara yol açabilmektedir. Bu sorunlar ailesinden hiç ayrı yaşamadan evlenmiş çiftlerde daha sıklıkla görülmektedir.
 
Gençler birbirlerinin aileleri hakkında olumsuz sözler sarf etmemelerini ve eşlerinin ve kendilerinin köken aileleriyle ilişkilerini kendi aralarına sorun olarak sokmamalarını tavsiye etmiştik. Bu bağlamda aynı şehirde yaşanıyorsa çiftin bir ayın içindeki dört hafta sonundan ikisini kendilerine ayırmasını ve ortak paydalarını geliştirmede değerlendirmesini, geri kalan iki haftanın ise birinde erkeğin, diğerinde kadının köken ailesinin ziyareti ile değerlendirilmesini tavsiye etmiştik. Burada mantık kopukluk da değildir, fazla iç içelik de değildir. Ölüm, hastalık, düğün, bayram gibi ekstra durumlar hariç benimsenmesi gereken ilişki dengesi budur. Burada her köken aile ayda bir kez ziyaret edilmiş olacak, diğer zamanlarda çift kendine vakit ayıracak ve kendi özelini yaşayacaktır.
 
Bazen köken aileler, bazen de aşırı düşkünlükleri nedeniyle genç çiftler bu dengeyi tutturamamaktadır. Aslında eşler arasında kimse eşine zorla köken ailesini sevdirmeye çalışmamalıdır. Çünkü sevgi kendi doğal akışı içinde ilişkilerde oluşmazsa zorlanarak varılabilecek bir yakınlık hali değildir. Eşten beklenecek tek şey kırıcı olmaması ve saygı göstermesidir. Ama aile olma süreci henüz pekişmemiş evliliklerde eşlerin köken aileleriyle çekirdek aileleri arasındaki ilişkiyi doğru bir sıraya koyamamaları, bazı konularda eşlerini de zorlamaları maalesef sık rastladığımız evlilik sorunları arasındadır. Atlanan bir gerçek de bir aileye gelin veya damat olarak giren bir insanın içine girdiği aileye kendisini ait hissetmesinin biraz da o aile tarafından nasıl karşılandığına ve kucaklandığına bağlı olduğudur. Esasen büyükler sınırlarını iyi bilseler ve durmaları gereken yerde durabilseler bu ilişkiler çok daha sorunsuz kurulabilir ve yürütülebilir. Ama bazı evlilik pratiklerinde büyüklerin özellikle gelinlerine oğullarının yanında farklı, oğulları olmadığı zaman farklı davranmaları gibi samimiyetsizliklere rastlanabilmektedir. Bu durumda oğul ile gelin birbirilerine düşürülmektedir. Çünkü birisi senin ailen şöyle davranıyor, böyle davranıyor diye yakınır iken diğeri savunmaya geçerek yok öyle değildir, sen yanlış anlamışsındır gibi ifadelerle köken ailesini eşine karşı savunabilmektedir. Prensip olarak karı-koca arasına aslında ane-baba ve kardeşler dahil kimse girmemelidir. Bir evlilikte başkaları yüzünden huzursuzluklar meydana gelmemelidir. Ama özel hayat bilincinin eksikliği, aile kavramının ve aşamalarının doğru bilinmemesi ve henüz devam eden gelenek toplumundan bilgi toplumuna geçişin doğum sancıları nedeniyle sınırların doğru belirlenmesi noktasında halen yaygın sorunlar yaşayan bir toplum olduğumuz bir gerçektir. Çiftler hiçbir köken ailenin kendilerini mutlu bir çift yapamayacağını, mutlu olacak iseler bunu kendi uyumları ve çabaları ile başarmaları gerekeceğini bilmeli ve buna uygun davranmalıdır...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.