SON DAKİKA
Hava Durumu

Basın özgürlüğü

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2017 22:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2017 22:06
Çoğu ülkede haber kuruluşlarının etik ilkelerinde basın özgürlüğüne dair kurallar bulunmaktadır. Bazı ülkelerde birden fazla kurallar dizisi vardır. Gazeteler ve televizyon yayıncılığı ile ilgili, farklı yasal ortamları yansıtan genellikle ayrı düzenlemeler de bulunmaktadır. Televizyonda haber yapan muhabirler genellikle daha fazla düzenlemelerin olduğu bir ortamlarda çalışır.
Gelişmiş ülkelerde, basın özgürlüğü herkesin yazılı veya başka yollarla kendilerini ifade etme haklarının olduğu anlamına gelmektedir. İnsan Hakları evrensel Beyannamesi’ne göre:
“Herkesin düşünme ve düşüncesini de anlatma özgürlüğü hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etme ve yayma hakkını gerekli kılar."
Sivil Toplum kuruluşları, dünya çapında basın özgürlüğü düzeylerini değerlendirmişlerdir. İnsan Hakları evrensel Beyannamesi’nden ilham alan Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Without Borders) bir Dünya Basın Özgürlüğü endeksi oluşturmuştur. Burada, her ülkede cinayete kurban giden, sürülen veya saldırılara maruz kalan gazetecilerin sayısı, televizyon ve radyo üzerinde devlet tekeli ve medyaya uygulanan sansür veya oto-sansür uygulamaları yer almaktadır. Ayrıca, yabancı gazetecilerin karşılaşabildiği sorunlarla birlikte medyanın bir bütün olarak bağımsızlığını değerlendirmektedir. Sınır Tanımayan Gazeteciler’e göre, dünya nüfusunun üçte birinden fazlası basın özgürlüğünün olmadığı ülkelerde yaşamaktadır. Basın özgürlüğünü izleyen diğer kuruluşlar arasında Uluslararası Gazeteciler Federasyonu yer almaktadır.
Basının bağımsızlığı, basın özgürlüğü kavramıyla yakından ilişkilidir. Bir demokraside medyanın iyi işleyebilmesi için, hem siyasi hem de ekonomik müdahalelere karşı özgür olması gerekmektedir.
ABD’de gazetecilik standartları ve etiği konusuyla ilgili çalışan önde gelen kuruluşlardan biri Profesyonel Gazeteciler Derneği’dir (Society of Professional Journalists). Bu kuruluşun kurallarının başlangıç bölümünde şöyle denir:
“... kamuoyunun aydınlanması, adaletin habercisi ve demokrasinin temelidir. Gazetecinin görevi, gerçeği arayarak ve olaylarla ilgili adil kapsamlı bir haber yaparak bu amaca hizmet etmektir. Her türlü medyadan ve uzmanlık alanından gelen gazeteciler, vicdanının sesini dinleyerek halka eksiksiz bir şekilde ve dürüstçe hizmet vermeye çalışır. Mesleki dürüstlük bir gazetecinin güvenilirliğinin temel taşıdır."
Yeni Cumhuriyetin ortaya koyduğu hiç bir doktrin, ifade özgürlüğü beyanı kadar dünya çapında övgüyle karşılanmamıştır. Ancak her devlet, gazetecilerin davranışlarına sınırlama getirmek için kendi gerekçelerine sahip olabilir. Gerçekte, sadece devletin isteklerine uyarlarsa gazetecilere faaliyette bulunma izni verebilmektedir. Böyle bir baskı bağımsızlıklarına değer veren ve kendilerini güçlü bir elitin kuklaları olarak değil de, kamuoyunun gözü ve kulağı olarak gören gazeteciler için kabul edilemez bir durum olmalıdır.
Devletler genellikle “medyanın yanlış davranışları"nı basın özgürlüğüne getirilen sınırlamalara gerekçe olarak göstermektedir. İşte bu nedenden dolayı, gazetecilik mesleği hem saydam hem de genel olarak medyada kabul gören ve anlaşılan bir sistem altında, kendi özdenetim mekanizmalarına sahip olmalıdır.
Son derece ihtilaflı bir konu olmasına rağmen, medyanın düzenlenmesi giderek önem kazanmıştır. Bazı istisnalar olmakla beraber, ihtilaf daha çok demokrasilerdeki medyanın hedef alması gereken standartlarla ilgili olmayıp, kendi kendini düzenleme ve yasal düzenleme bağlamında ortaya çıkmaktadır.
Örneğin, İngiltere Basın Konseyi Çalışma Kuralları, gazeteciler ve editörler için doğruluk, özel hayata saygı, çocuklar ve hassas insanlara karşı koruma gibi bir dizi standartlar belirlerken hakkaniyet ve tarafsızlıktan söz etmez. Ancak bu kurallar bütünü yasa değildir. Basın konseyi, kendi kendini bir dereceye kadar düzenlemeye tabi tutarak yasal düzenlemelerin önüne geçme çabasında bulunmuştur. Çalışma kurallarını şikayet prosedürleri destekler. Ancak bu gazetecilerin ve editörlerin davranışlarıyla ilgili rutin bir disiplin önlemi değildir. Uygulama seçici ve geriye dönüktür: Gazete editörlerinden ve halktan kişilerden oluşan bir Basın Şikayet Komisyonu, kural ihlalleriyle ilgili soruşturma yapmak ve çözüm getirmekle görevlidir.
Gazetecilik kuruluşları, sendikalar ve basın konseyleri veya BBC gibi kuruluşlar tarafından geliştirilen ve rehber ilkeler sunan kurallar, İskandinav ülkelerindeki basın konseylerinin daha sıkı ve net kurallar getiren düzenlemeleriyle karşılaştırılabilir.
Her türlü kuralın basın özgürlüğünün ihlali olduğundan şüphe edenlerle kuralları sorumlu gazeteciliğe destek olarak görenler arasında bir gerilim vardır. İkinci görüş genellikle Avrupa geleneğinin bir parçasıdır. Birincisi ise daha çok, yukarıda alıntı yapılan ABD Anayasası’nın birinci değişiklik geleneğinden gelen ABD’li gazeteciler arasında yaygındır. (devamı yarın)
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.