Sevgi, dağları aşıran çöllerde gece gündüz sevdiğine koşturan bir güzel nimettir.  Sevgi aileyi birbirine bağlayan en kıymetli dosttur. Aile içi huzuru sağlayan bir gizli güçtür sevgi.  Lakin sevgi önce dağları, taşları, denizleri bütün her şeyi yaratan yüce Allah'ın bir güzel nimeti olduğunu ve o nimetin hürmetine önce Allah'a âşık olmak sonra onun yarattığı nimetleri seçmek gerekir diye düşünüyorum. Eğer biz bizi yaradanı unutup Ali'yi Veli'yi, Ayşe'yi, Fatma'yı seversek.  Sevmeyi bize nasip eden rabbimize saygısızlık olur ama bütün sevdiklerimizi Allah'ın rızası için seversek hayatın tadını anlamış oluruz. Sevgi toplumları toplulukları kısaca insanlığı birbirine bağlayan en kıymetli varlıktır.  Sevginin gücü ne makamda, ne mevkide, ne de parada olur bildiğiniz üzere sevginin olmadığı makam, mevkii, şan, şöhret uzun vadeli olmaz hele birde bulunduğu o makama, mevkiye; şana şöhrete bir de adaletiyle Allah razı olsun diye sevdi mi bütün topluluklar tarafından fark edilir ve desteklenir. Çıkarlar uğruna aile kurulmaz ailenin mayası güven ve sevgidir. Sevgi ailenin huzur, mutluluk kapısıdır. Şan şöhret bireysel başarıdır bu gibi özel durumlarda karşı tarafın karşı tarafın teveccühü ile meydana gelir işin içinde sevgi vardır.  Makam, mevkii seçilerek ya da tavsiye üstüne gelirse seçimin değerlemesinde yine taraflılık olsa da yinede sevginin önemi daha fazladır tavsiye üstüne gelen makamlar mevkiiler bu gibi durumlarda adamcılık taraflılık söz konusudur. Tam anlamda kucaklayıcılığı olmayabilir ama tavsiye edenler tarafında yine de sevginin gücü vardır. Düşünün bir hayvanlar âleminden bir canlıyı sevdiğiniz onu ne kadar bağrımıza bastığınızı bir düşünün işte tam zıt tarafta da olsa o zıtlığı sevgi yok eder şimdi tekrar kendi çevremiz, akrabamız ve ailemizi tekrar bir sevgi kuşatması yapalım kazanan biz olalım inşallah...