Kendi elimizle attığımız düğümleri çözmekten zorlandığımız vakit, ‘’Bu düğümü kim attı?’’ diye birden kuşkuya düşeriz. Çünkü yüreğimizdeki benlik bize bu düğümü attığımızı söylemez. Ortada çözülemeyen bir düğüm var. Delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı o taşı kuyudan çıkaramamış. Yüreğimizdeki vesvese, kendi atmış olduğumuz düğümü başkalarının üstüne çevirmeye çalışır. Geriye dönük hayatımızı biraz müzakere etmiş olsaydık karşılaştığımız zorluk ya da zorlukların kendi attığımız adımların karşılığı olduğunu anlamış olurduk. Başlıkta söylediğimiz gibi kendi attığımız düğümleri çözmekten zorlanmaya başladığımız zaman esas kendi kurduğumuz hayatın mucizelerinin karşımızda olduğunu düşünmeliyiz.  Tertemiz geldiğimiz bu dünyada aklımız başımıza geldikten sonraki yaşantımızı nasıl yönettiğimiz önemli. Nereye neler söyledik, nereye nasıl bir adım attık, ne şekil düşündük? Düşüncelerimizin, karşılığı birer birer önümüze gelmeye başladığı vakit işte kördüğüm. Nasıl çözüleceğini unutmuş olacağız. Hayatın karşılığı şudur benim bakış acımda, selamünaleyküm karşılığı Aleykümselamdır. Bol bol bir hayat istiyor isek o hayatı çok iyi şiir yazmalıyız, kıtalarını kılavuzunu noktasına virgülüne iyi belirlemeniz lazımdır. Eğer edebiyat ya da tarihlerde mazi gibi bir şiir istiyorsak mücadelemiz sert olacak kolay bir hayat olmayacaktır.  Yaşamış olduğumuz sürecin kaderden öte kendi düşüncelerimiz ve kendimizin elinde olduğunu da unutmamak lazım.  Kader, Allah'ın bize lütfettiği bir nimettir. Karşımıza ne çıkarsa Allah'tan olduğunu kabullenmek ve onunla yaşamak inanmaktır. Farkında olmadan söylediğimiz sözler adımlar vardır elbette. Atmış olduğunuz adımlar doğru yanlış ne olursa olsun o adım ya da söz seni temsil eder. Düğümleri çözmekte zorlanmak erdemlik olmaz. Geriye dönük müzakere, geriye dönük istişare yukarıda bahsettiğimiz gibi bireysel anlamda neler ile yaptığımızı, kiminle nasıl bir arkadaşlık yaptığımızı, neler söylediğimizi asla unutmamamız lazım. Her lafın bir karşılığı vardır elbette. O karşılık sevgi ya da nefret dilimizle söylediklerinizin karşılığı olmaktır. O zaman insanlık bitti dememiz bize yakışmaz. Kişi kendine yakışan düğümleri atmalı. Sonradan çözebilmeli, sonradan güzel yaşayabilmeli.  Onun için soframıza sevgi koymalıyız.