Kuran-ı Kerim bize büyük bir rehberdir. Baktığımızda sosyal yaşantımızın tamamını açık bir şekilde özetlemiştir. Atalarımız söylemiş ‘yol insanı yormaz yoldaş insanı yorar.’ Sevgili arkadaşlar maalesef  güncel hayatımızda günü birlik yaşadığımız bazı olayları kimi zaman mutlu olduğumuz, kimi zaman da bizi üzen bir takım olaylarla karşı karşıyayız. Aynı sınıfta, aynı yurtta, aynı mahallede nerede olursa olsun insan topluluğu üstünlük olsun diye toplum barbarlığı yaptıklarını görüyoruz. Tam o sırada evrensel bir bakışla pratik yönetim dediğimiz kriz yönetimi modeli uygulanmalı. Bu yolculukta bir annenin şefkatli, merhametli duruşunu düşünün ve babanın zor şartlarda orta direk görevi yürüttüğünü düşünün. Sonra büyük denizlerin sakin duruşunu ve kıyısında bütün insanları barındırdığını, üstünde tonlarca yükü taşıdığını düşünün, bir anda her şeyin tam tersine döndüğünü hırçın dalgaların defalarca kıyılarında hayatı dövdüğünü düşünün, kısa bir süre sonra tekrar eski sakin duruşuna döndüğü zamanı düşünün. Güneşli bir günde birden bire rüzgarın her şeyi birbirine kattığını düşünün. Ve bir müddet sonra tekrar eski hâline döndüğünü düşünün.  Evet sevgili arkadaşlar, bizler genç nesiller geleceğin tecrübeli yaşlı adayları olarak daha şimdiden değişen ve gelişen hızlı gündemlerin olduğu bu çağımızda kendi gelecek günlerimiz için iyi bir yol haritası hedefi koymak durumundayız. Eğer örnek verdiğimiz değişimlerin olduğu bu dünyanın yükü bizi çabuk yorar sonra şairin dediği gibi, "Ben yoruldum hayat" demeye başlarız. Bu imkanları çok iyi değerlendirmeliyiz. Bilim yolculuğu sabır ister. Küçük hesaplarla kaybettiğimiz günlerimizi yıllarımızı büyük hesaplarla tekrardan kazanmalıyız. Günlerce sahilinde dinlendiğimiz denizin bir günlük şiddetine prim vermemeliyiz. Çünkü Kuran-ı Kerim faydalanmak isteyen herkese fayda sağlamakta. Sevgili arkadaşlar sözün kısası mutlaka her birimiz Kuran-ı Kerimi elimize almışızdır. Bazı ayetlerini, bazı surelerini ezberlemişizdir. Ama Kuran-ı Kerimi bir defa olsun baştan sonuna kadar tefekkür ederek okuduk mu? Rabbimizin bizden ne istediğini biliyor muyuz? Kuran-ı Kerimle ilgili bilgimizi neden teknolojik aletlerde  veya camilerde konuşan ilahiyatçıların sundukları bilgiyle sınırlıyoruz. Daha ötesi yok mu? Namaz sureleri diye okuduğumuz kısa sureleri mealleriyle hiç okuduk mu? Merak ettik mi?