Türk Futbolu’nun gelmiş geçmiş en büyük golcülerinden Taçsız Kral Metin Oktay, 8 kız çocuklu bir ailenin 9. çocuğu olarak 1936 yılında İzmir- Karşıyaka ‘da dünyaya geldi. Babası Hasan Oktay makine işçisi, annesi Fatma Hanım ev kadınıdır. Türk Futbolunun bu efsane ve yıldız futbolcusu, çocukluk ve gençlik yıllarımızın büyük futbolcusu Metin Oktay ilk evliliğini Oya Sarı, ikinci evlilğini Servet Kardıçalı ile yaptı. Bu evliliğinden Zeynep isminde bir kızı oldu ancak çocuk vefat etti. Rifat Halil Pala adında birini evlatlık edindi. Bu evlilikten dünyaya gelen kız çocuğuna Zeynep adı verildi.
Metin Oktay gerçekten Türk Futbolunun unutulmaz bir futbolcusudur. Hangi takımı tutarsanız tutun ama O her zaman, her futbolseverin gönlünde taht kurmuş bir profesyoneldir. İzmir’in mahalli takımlarından Damlacıkspor’da1951 yılında futbola başladı ve Yün Mensucatspor’dan sonra İzmirspor’a transfer oldu. 1955/56 sezonunda Galatasaray’a transfer oldu ve İstanbul liglerinde defalarca gol kra1ı oldu. 1959 yılında kurulan 1. Lig (şimdiki adıyla Süper Lig’in) ilk gol kralıdır. Süper Lig’de 6 kez Gol Krallığıyla en fazla gol kralı olma ünvanını taşımaktadır. Ayrıca 2 kez Türkiye Kupası’nda ve futbola başladığı yıllarda İzmir Liglerinde de gol krallıkları vardır. Yani Metin demek gol demektir. 1961 yılında İtalya’nın Palermo takımına transfer oldu. Daha sonra tekrar Türkiye’ye gelerek Galatasaray’da futboluna devam etti. 1962-63 sezonunda attığı 38 golle 1 sezonda en çok gol atan futbolcu ünvanını yıllarca elinde tuttu. Metin Oktay’ın bu ünvanı Tanju Çolak’ın 32 yıl sonra 1987/88 sezonunda attığı 39 golle kırıldı. G.S. forması ile 324 karşılaşmaya çıkmış ve bu maçlarda 294 gol atmıştır. O yıllarda Milli Maçlar az oynanıyordu. 36 kez A Milli oldu ve bu maçlarda 19 gol attı. Hayatı boyunca attığı resmi gollerin toplamı 632-dir. Bu rakam kırılması güç bir rekordur.10 Haziran 1959 tarihinde Dolmabahçe Stadı’nda bir Fenerbahçe maçında kaleci Özcan Arkoç’a maçın 37.dakikasında attığı ve ağları yırtan golü yıllarca konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Fenerbahçeliler aut diye itiraz ederken topun ağları deldiği anlaşıldı ve bu golle maçı G.S. 1-0 kazandı. Metin Oktay’ın 1968/69 sezonunda futbolu bıraktığı son sezonunda kendisini Bursa Atatürk Stadı’nda Bursaspor ile oynadığı maçta 1 kez seyrettim. Yenişehir Lisesi’nde 15 yaşında bir öğrenci iken gittiğim bu karşılaşmada kendisini hayranlıkla izledim. Galatasaray o sezon şampiyonluğa oynuyor ve en yakın takipçisi de Eskişehirspor’du. Eskişehir’den binlerce sporseverde Bursaspor’u desteklemek için maça gelmişlerdi. 0-0 sonuçlanan maçta Metin gol atamamış ama Bursaspor defansına ecel terleri döktürmüştü. Çocukluk ve gençlik yıllarımda hayran olduğum ve köyümüzde elektrik olmadığı için T.V.lerden izleyemediğim, maçlarını sürekli radyolardan dinlediğim Metin Oktay’ı 1 kez de olsa çıplak gözle seyretmenin mutluluğunu hiç unutamam.
Küçüklüğümde köydeki 3 katlı evimizin üst katındaki odanın duvarlarını Metin Oktay’ın fotoğraflarıyla süslediğimde rahmetli babamın tepkisiyle karşılaşmıştım. Çünkü o benim okumamı istiyor ve aşırı futbol tutkumun buna engel olacağını düşünüyordu. Amcaoğlu Gürol ile toplarımızı evin çatı bölümünde saklıyorduk. Bu arada tamamen yanan evimizin üst katındaki odamın duvarında Metin Oktay’ın havada uçarak röveşata yaparken çekilen büyük bir gazete kupürünü de unutmak mümkün değil. 1965 yılıydı ve Yenişehir’de ortaokul 1. sınıfa başlamıştım. Metin Oktay, TAÇSIZ KRAL diye bir film çevirmiş filmde Ajda Pekkan, Gönül Yazar ve Erol Taş gibi o dönemin önemli film yıldızları da rol almıştı. Bu filmi seyretmeyi çok istiyor ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Bir gün TAÇSIZ KRAL filminin Bursa’ya geldiğini ve Tayyare Sineması’nda (bugünkü Tayyare Kültür Merkezi’nin olduğu yer) gösterime başladığını duydum. Mutlaka gitmeliydim. Ama nasıl ? Henüz 11 yaşında ve köyden şehire yeni gelmiş yol-yordam bilmeyen biriyim. Bursa’ya gitmekten çekiniyor ama bu filmi seyretmeyi de kafama koymuştum. Yenişehir Garajı’ndan Bursa Otobüsün’e binip yola çıktım. O yıllarda Bursa’da Özel Namık Sözeri Lise’sinde eğitim gören rahmetli Hasan Kavuk amcamın okuluna gittim. Sanırım öğlen paydosuydu ve amcama durumu anlattım. Metin Oktay’ın filmine gitmek için geldiğimi söyledim. Beni sinemaya götürdü ve bana “Benim dersim var,filme gelemem. Ben sonra seyrederim. Sen film bitince hiçbir yere gitme bu kapının önünde ben gelene kadar bekle” gibi bir şeyler söyledi. Biletimi aldı, sinemanın içerisine götürdü ve gitti. Filmin sonunda buluştuk tabi…
Metin Oktay aynı zamanda kalecilerinde korkulu rüyasıydı. Liglerde gol atmadığı kaleci yoktu. İyi hatırlıyorum, bir Galatarasay-Altay maçı öncesinde Altay’ın ünlü kalecisi Varol Ürkmez, Metin Oktay’a meydan okumuş ve : “ Pazar günkü maçta senden gol yemeyeceğim. Ben her kaleciye benzemem. Yüreğin yetiyorsa bana gol atarsın” diye gazetelere demeç vermişti. Tüm sporseverler maçın sonucunu merakla beklediler ve Galatasaray maçı Metin’in attığı gollerle 3-0 kazanmıştı.
Bir dönem Galatasaray’ı çalıştıran ve 1972-73 sezonunda Bursaspor’da teknik direktör olarak da görev yapan Metin Oktay, futbolculuğu yanında efendi, saygın,ağırbaşlı, mütevazi aynı zamanda yakışıklıydı. 1969 yılında Fenerbahçe ile yapılan jübile maçında C an Bartu ile formaların değiştirerek 10 dakika da olsa, Fenerbahçe forması giyecek kadar da centilmen bir futbolcuydu. Futbol hayatında sadece 1 kez sahadan atılmış yani şimdiki deyimiyle kırmızı kart görmüş ve hiç itiraz etmeden sahayı terk etmişti. Türk ve Dünya Futbolunun bu yıldız oyuncusu ve büyük golcüsü Metin Oktay, 13 Eylül 1991 tarihinde İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nün çıkışında geçirdiği trafik kazasında dalağı parçalandı ve iç kanama geçirince 55 yaşında hayata veda etti. Gözyaşlarının sel olduğu büyük bir törenle Topkapı Kozlu Mezarlığına defnedildi. Mekanın cennet olsun TAÇSIZ KRAL. Nurlar içinde yat.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ercan Kavuk
TAÇSIZ KRAL METİN OKTAY
Metin Oktay gerçekten Türk Futbolunun unutulmaz bir futbolcusudur. Hangi takımı tutarsanız tutun ama O her zaman, her futbolseverin gönlünde taht kurmuş bir profesyoneldir. İzmir’in mahalli takımlarından Damlacıkspor’da1951 yılında futbola başladı ve Yün Mensucatspor’dan sonra İzmirspor’a transfer oldu. 1955/56 sezonunda Galatasaray’a transfer oldu ve İstanbul liglerinde defalarca gol kra1ı oldu. 1959 yılında kurulan 1. Lig (şimdiki adıyla Süper Lig’in) ilk gol kralıdır. Süper Lig’de 6 kez Gol Krallığıyla en fazla gol kralı olma ünvanını taşımaktadır. Ayrıca 2 kez Türkiye Kupası’nda ve futbola başladığı yıllarda İzmir Liglerinde de gol krallıkları vardır. Yani Metin demek gol demektir. 1961 yılında İtalya’nın Palermo takımına transfer oldu. Daha sonra tekrar Türkiye’ye gelerek Galatasaray’da futboluna devam etti. 1962-63 sezonunda attığı 38 golle 1 sezonda en çok gol atan futbolcu ünvanını yıllarca elinde tuttu. Metin Oktay’ın bu ünvanı Tanju Çolak’ın 32 yıl sonra 1987/88 sezonunda attığı 39 golle kırıldı. G.S. forması ile 324 karşılaşmaya çıkmış ve bu maçlarda 294 gol atmıştır. O yıllarda Milli Maçlar az oynanıyordu. 36 kez A Milli oldu ve bu maçlarda 19 gol attı. Hayatı boyunca attığı resmi gollerin toplamı 632-dir. Bu rakam kırılması güç bir rekordur.10 Haziran 1959 tarihinde Dolmabahçe Stadı’nda bir Fenerbahçe maçında kaleci Özcan Arkoç’a maçın 37.dakikasında attığı ve ağları yırtan golü yıllarca konuşuldu ve konuşulmaya devam ediyor. Fenerbahçeliler aut diye itiraz ederken topun ağları deldiği anlaşıldı ve bu golle maçı G.S. 1-0 kazandı.
Metin Oktay’ın 1968/69 sezonunda futbolu bıraktığı son sezonunda kendisini Bursa Atatürk Stadı’nda Bursaspor ile oynadığı maçta 1 kez seyrettim. Yenişehir Lisesi’nde 15 yaşında bir öğrenci iken gittiğim bu karşılaşmada kendisini hayranlıkla izledim. Galatasaray o sezon şampiyonluğa oynuyor ve en yakın takipçisi de Eskişehirspor’du. Eskişehir’den binlerce sporseverde Bursaspor’u desteklemek için maça gelmişlerdi. 0-0 sonuçlanan maçta Metin gol atamamış ama Bursaspor defansına ecel terleri döktürmüştü. Çocukluk ve gençlik yıllarımda hayran olduğum ve köyümüzde elektrik olmadığı için T.V.lerden izleyemediğim, maçlarını sürekli radyolardan dinlediğim Metin Oktay’ı 1 kez de olsa çıplak gözle seyretmenin mutluluğunu hiç unutamam.
Küçüklüğümde köydeki 3 katlı evimizin üst katındaki odanın duvarlarını Metin Oktay’ın fotoğraflarıyla süslediğimde rahmetli babamın tepkisiyle karşılaşmıştım. Çünkü o benim okumamı istiyor ve aşırı futbol tutkumun buna engel olacağını düşünüyordu. Amcaoğlu Gürol ile toplarımızı evin çatı bölümünde saklıyorduk. Bu arada tamamen yanan evimizin üst katındaki odamın duvarında Metin Oktay’ın havada uçarak röveşata yaparken çekilen büyük bir gazete kupürünü de unutmak mümkün değil. 1965 yılıydı ve Yenişehir’de ortaokul 1. sınıfa başlamıştım. Metin Oktay, TAÇSIZ KRAL diye bir film çevirmiş filmde Ajda Pekkan, Gönül Yazar ve Erol Taş gibi o dönemin önemli film yıldızları da rol almıştı. Bu filmi seyretmeyi çok istiyor ama bir türlü fırsat bulamıyordum. Bir gün TAÇSIZ KRAL filminin Bursa’ya geldiğini ve Tayyare Sineması’nda (bugünkü Tayyare Kültür Merkezi’nin olduğu yer) gösterime başladığını duydum. Mutlaka gitmeliydim. Ama nasıl ? Henüz 11 yaşında ve köyden şehire yeni gelmiş yol-yordam bilmeyen biriyim. Bursa’ya gitmekten çekiniyor ama bu filmi seyretmeyi de kafama koymuştum. Yenişehir Garajı’ndan Bursa Otobüsün’e binip yola çıktım. O yıllarda Bursa’da Özel Namık Sözeri Lise’sinde eğitim gören rahmetli Hasan Kavuk amcamın okuluna gittim. Sanırım öğlen paydosuydu ve amcama durumu anlattım. Metin Oktay’ın filmine gitmek için geldiğimi söyledim. Beni sinemaya götürdü ve bana “Benim dersim var,filme gelemem. Ben sonra seyrederim. Sen film bitince hiçbir yere gitme bu kapının önünde ben gelene kadar bekle” gibi bir şeyler söyledi. Biletimi aldı, sinemanın içerisine götürdü ve gitti. Filmin sonunda buluştuk tabi…
Metin Oktay aynı zamanda kalecilerinde korkulu rüyasıydı. Liglerde gol atmadığı kaleci yoktu. İyi hatırlıyorum, bir Galatarasay-Altay maçı öncesinde Altay’ın ünlü kalecisi Varol Ürkmez, Metin Oktay’a meydan okumuş ve : “ Pazar günkü maçta senden gol yemeyeceğim. Ben her kaleciye benzemem. Yüreğin yetiyorsa bana gol atarsın” diye gazetelere demeç vermişti. Tüm sporseverler maçın sonucunu merakla beklediler ve Galatasaray maçı Metin’in attığı gollerle 3-0 kazanmıştı.
Bir dönem Galatasaray’ı çalıştıran ve 1972-73 sezonunda Bursaspor’da teknik direktör olarak da görev yapan Metin Oktay, futbolculuğu yanında efendi, saygın,ağırbaşlı, mütevazi aynı zamanda yakışıklıydı. 1969 yılında Fenerbahçe ile yapılan jübile maçında C an Bartu ile formaların değiştirerek 10 dakika da olsa, Fenerbahçe forması giyecek kadar da centilmen bir futbolcuydu. Futbol hayatında sadece 1 kez sahadan atılmış yani şimdiki deyimiyle kırmızı kart görmüş ve hiç itiraz etmeden sahayı terk etmişti.
Türk ve Dünya Futbolunun bu yıldız oyuncusu ve büyük golcüsü Metin Oktay, 13 Eylül 1991 tarihinde İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nün çıkışında geçirdiği trafik kazasında dalağı parçalandı ve iç kanama geçirince 55 yaşında hayata veda etti. Gözyaşlarının sel olduğu büyük bir törenle Topkapı Kozlu Mezarlığına defnedildi. Mekanın cennet olsun TAÇSIZ KRAL. Nurlar içinde yat.