Cumhuriyet Tarihimizin en acıklı ve korkunç olaylarından biri de REFAH FACİASI’dır. Bu facia, çok acıklı ve yürekleri dağlayan bir olaydır. Bu haftaki yazımızda siz değerli okurlarımıza İznik’in Müşküle Köyü’nden bir subayımızla birlikte 168 kişinin şehit olduğu REFAH FACİASI’ndan bahsederek böyle önemli bir olayı gün yüzüne çıkaracağız.
REFAH FACİASI, çok korkunç ve elem verici bir olaydır. Türkiye, 2. Dünya Savaşı’ndan önce İngiltere’ye gemi ve uçak siparişi vermişti. Bu arada savaş başlamış ve Almanlarla olan yakınlaşmamız, İngiltere’nin de pek hoşuna gitmiyordu. Sipariş verdiğimiz gemi, denizaltı ve uçakları almak için İngiltere’ye personel göndermeye karar verdik. İngiltere’ye gidecek olan personel, Mısır’a kadar gemi ile oradan da uçakla İngiltere’ye geçecekti. İçinde 200 kişilik bir Türk Personeli’ni taşıyan 102 metre boyunda ve 15 metre enindeki Refah Gemisi, 23 Haziran 1941 tarihinde Mersin Limanı’ndan hareket etti. 50 mil sonra Kıbrıs yakınlarında kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından 2 torpido ile gece yarısı batırıldı. Gemi tam ortadan ikiye bölündü ve su almaya başladı. Güvertedekiler patlama ile şehit oldular. Bazıları da can havliyle kendilerini denize attılar ama köpek balıklarına yem olmaktan kurtulamadılar.
Geminin tam olarak batışı 24 Hazirana sarktı. 15 Deniz Subayı, 16 Hava Harp Okulu Öğrencisi, 48 Denizaltı Astsubayı, 63 Deniz Eri ve 25-i de Gemi Mürettabatı olmak üzere 167 kişi öldü. Üzerinde sürekli can yeleği ile dolayan 1 İngiliz Subayı da boğuldu. Ölü sayısı 168-i buldu ve 32 kişi kurtuldu. Ölenlerin içinde İznik’in Müşküle Köyü’ndeki Kuzucuklar Sülâlesi’nden İsmail Efendi’nin oğlu Teğmen MESUT KORAY KUZUCUOĞLU da vardı. Okulundan daha yeni mezun olan ve çok iyi bir yüzme bildiği söylenen Havacı Teğmen MESUT KORAY, olay yerine gelen ve 25-30 kişinin alabileceği bir filikaya binmez ve boğulmakta olan bir arkadaşının köpek balıkları tarafından yendiği görünce onu kurtarmaya çalışır. Ne yazık ki kendisi de köpek balıklarına yem olur ve Akdeniz’in karanlık sularında kaybolur gider. Denizin üzeri köpek balıklarının yediği cesetlerden dolayı kıpkırmızı olur.
Bu olay Türkiye’de büyük bir bomba etkisi yapar. Savaş devam ederken İngilizler, Almanlar ve İtalyanlar <> diyerek acele olarak açıklamalarda bulunur. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, konu ile ilgili olarak TBMM-de soruşturma açılmasını ister. Soruşturmanın sonunda Refah Gemisi’nin yanlışlıkla Fransızlar tarafından batırıldığı açıklaması yapılır.
Tarihimize REFAH FACİASI olarak geçen bu korkunç olayda, gemimize niçin Fransızlar tarafından torpido atılmıştır? Birinci torpido kaza ile atıldıysa, peki ikinci torpido niçin atılmıştır ? Böyle uzun bir yolculuğa niçin Refah Gemisi gibi eski ve yaşlı bir gemi ile çıkılmıştır? İngiliz Subayı’nın gemide ne işi vardı? Veya geminin niçin koruması ve güvenliği sağlanmamıştır? Aradan geçen 78 yıla rağmen hâlâ akıllarda soru işareti olarak kalan ve tarihimize REFAH FACİASI olarak geçen bu korkunç olayda şehit olan 167 subay ve erimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ERCAN KAVUK
REFAH FACİASI- (24 Haziran 1941)
REFAH FACİASI, çok korkunç ve elem verici bir olaydır. Türkiye, 2. Dünya Savaşı’ndan önce İngiltere’ye gemi ve uçak siparişi vermişti. Bu arada savaş başlamış ve Almanlarla olan yakınlaşmamız, İngiltere’nin de pek hoşuna gitmiyordu. Sipariş verdiğimiz gemi, denizaltı ve uçakları almak için İngiltere’ye personel göndermeye karar verdik. İngiltere’ye gidecek olan personel, Mısır’a kadar gemi ile oradan da uçakla İngiltere’ye geçecekti. İçinde 200 kişilik bir Türk Personeli’ni taşıyan 102 metre boyunda ve 15 metre enindeki Refah Gemisi, 23 Haziran 1941 tarihinde Mersin Limanı’ndan hareket etti. 50 mil sonra Kıbrıs yakınlarında kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından 2 torpido ile gece yarısı batırıldı. Gemi tam ortadan ikiye bölündü ve su almaya başladı. Güvertedekiler patlama ile şehit oldular. Bazıları da can havliyle kendilerini denize attılar ama köpek balıklarına yem olmaktan kurtulamadılar.
Geminin tam olarak batışı 24 Hazirana sarktı. 15 Deniz Subayı, 16 Hava Harp Okulu Öğrencisi, 48 Denizaltı Astsubayı, 63 Deniz Eri ve 25-i de Gemi Mürettabatı olmak üzere 167 kişi öldü. Üzerinde sürekli can yeleği ile dolayan 1 İngiliz Subayı da boğuldu. Ölü sayısı 168-i buldu ve 32 kişi kurtuldu. Ölenlerin içinde İznik’in Müşküle Köyü’ndeki Kuzucuklar Sülâlesi’nden İsmail Efendi’nin oğlu Teğmen MESUT KORAY KUZUCUOĞLU da vardı. Okulundan daha yeni mezun olan ve çok iyi bir yüzme bildiği söylenen Havacı Teğmen MESUT KORAY, olay yerine gelen ve 25-30 kişinin alabileceği bir filikaya binmez ve boğulmakta olan bir arkadaşının köpek balıkları tarafından yendiği görünce onu kurtarmaya çalışır. Ne yazık ki kendisi de köpek balıklarına yem olur ve Akdeniz’in karanlık sularında kaybolur gider. Denizin üzeri köpek balıklarının yediği cesetlerden dolayı kıpkırmızı olur.
Bu olay Türkiye’de büyük bir bomba etkisi yapar. Savaş devam ederken İngilizler, Almanlar ve İtalyanlar <
Tarihimize REFAH FACİASI olarak geçen bu korkunç olayda, gemimize niçin Fransızlar tarafından torpido atılmıştır? Birinci torpido kaza ile atıldıysa, peki ikinci torpido niçin atılmıştır ? Böyle uzun bir yolculuğa niçin Refah Gemisi gibi eski ve yaşlı bir gemi ile çıkılmıştır? İngiliz Subayı’nın gemide ne işi vardı? Veya geminin niçin koruması ve güvenliği sağlanmamıştır? Aradan geçen 78 yıla rağmen hâlâ akıllarda soru işareti olarak kalan ve tarihimize REFAH FACİASI olarak geçen bu korkunç olayda şehit olan 167 subay ve erimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.