SON DAKİKA
Hava Durumu

Zaman

Yazının Giriş Tarihi: 29.05.2025 21:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.05.2025 21:31

Her şey dursa da, o asla durmaz… Sürekli geçip gider ama görülmez… Sen gidersin o gider, sen durursun o yine gider… Cevap ise zaman.

Zaman belki de her şeyi en çok etkileyen ama en az farkedilen şeydir. İnsan uyurken yada uyanıkken her zaman akmaya, geçmeye devam eder. Bazen geçsin diye isterken hiç geçiyormuş gibi gelmez, bazen dursun, geçmesin diye isterken bir bakmışız uçmuş gitmiş, geriye hiç zaman kalmamış.

İnsan, hayvan hatta dünyanın gidişatını bu kadar etkileyen ama fiziksel olmayan bir başka şey yoktur herhalde. Hatta nedir ki zaman? Asla elle tutulmaz, gözle görülmez hatta hissedilmez bir şey nasıl tanımlanabilir?

Zaman hem fizik ve matematik gibi bilimsel dallar tarafından daha ‘fiziki’ yönünden hemde felsefe gibi düşünsel alanlarda varlıksal yönüyle hep tartışılmış bir şey olagelmiştir. En sade şekilde zaman, devam eden varoluştur. Geçmişten şimdiye, sonrasında da geleceğe doğru asla geri dönmeyecek şekilde ilerleyen bir güç, bir sürekliliktir. Bazılarına göre geometrinin üç boyutundan sonra gelen dördüncü boyuttur. Zaman tarih boyunca hep orada olan ama asla tanımı tam olarak yapılamayan bir şeydir.

Zaman uzaysal anlamda bir boyuta yada varlığa sahip değildir. Ancak bu onun ölçümüne engel değildir, hatta zamanın en önemli özelliği ve değerinin ölçümünden geldiği bile söylenebilir. İnsanlar, özellikle doğada anlayamadıkları, göremedikleri, duyamadıkları şeylerden bir savunma mekanizması olarak korkabilirler. Araştırarak ve analiz edip öğrenerek, bu korku, önyargı ve kafa karışıklıklarını yenerler. Zamanın anlaşılmasındaki anahtar noktada muhtemelen onun ölçülmesidir. Her ne kadar zaman ilk başta kulağa o kadar korkunç gelmesede, ironik şekilde zaman ölçüldükçe daha korkutucu hale gelen nadir şeylerden olabilir.

İnsanlar çoğu kez yaptıkları gibi, şekilsiz, görülmez olan bir şey bile olsa, zamana bir imaj, bir görsel ithaf etmişlerdir. Saatler ve takvimler.

Zamanın ne olduğu belirsiz olsada her an, sürekli olarak geçtiği bir gerçek. Ne kadar geçtiği ise yine kendinden değil, diğer varlıklar üzerindeki etkisinden yola çıkılarak ölçülmekte. Doğanın döngüleri, sürekli bir ilerleme içinde olsalarda, bazı noktalardan tekrar tekrar geçerler. Ay ve güneşin döngülerinden mevsimlere, insanlık tarihi boyunca doğadaki süregelen ve tekrarlanan olaylar zamanın ölçümünde kullanılmışlardır.

Bulunan arkeolojik bulgulara göre 6000 bin yıl kadar öncesinde bile insanlar ayın döngüsünden yola çıkarak zaman ölçümü yapmaktaydı. Ayın yaklaşık bir ay boyunca süren döngüsüne dayanan ‘ay’lar, 12-13 kez tekrar ederek bir yılı oluşturmuş, ve bu teknik bin yıllar öncesinden günümüze hala en çok kullanılan tekniklerden biridir.

Antik takvimlerden belkide en ünlülerinden olan Maya takvimi, insanların yaşamında ve inançlarında da oldukça önemli bir yer tutardı. Zaman ölçüsü astronomik yollarla yapılan bu takvim bir ayda 20 gün bir yılda 18 aya sahipti ve yıl sonunda beş artan günü vardı.

Zamanın ölçümü politik ve milliyet duygusundan bile etkilenebilirdi. Milattan önce 45 yılında Julius Caesar Eski Roma’yı güneş takvimine geçirmiştir, her ne kadar bu düzenin beraberinde getirdiği sorunlar olsada. Fransız İhtilali’nde, ihtilalciler yeni ülkeyi eski düzenden tamamen arındırmak üzere günde on saatten oluşan kendi takvimlerini ortaya atmış, ve bu yeni takvim 1806’ya kadar kullanılmıştır.

Takvimler aslen matematiksel ölçüm teknikleridir. Saatler ise zamanın şekli, beden bulmuş halidir. Tarih boyunca saatler çeşitli malzeme ve ölçüm yollarıyla yapılmış ve kullanılmıştır. Güneş saatleri ilk saat örneklerindendir. Milattan önce 3500 yılı kadar eski bir tarihte, yerleşim yerlerinin meydanına konulmuş olan devasa dikilitaşlar, hem kullanılan en eski saatlerdendir. Alarm saatlerinin bilinen ilk örneği ise milattan önce 250 yılına, Plato’nun ıslık çalan su saatine kadar geriler.

Mekanizmalı saatlerin ilk örnekleri 13. yüzyıla kadar gider. İngilizce ‘hourglass’ (saat camı) olarak isimlendirilen kum saati ise altı asır daha eskiye gider. Saatler tarih boyunca hem şekil hem teknik olarak değişmeye devam etmiştir.

Zamana dair en değişmez şey ise, devam etmesidir. Bir saat kurulmadıkça, pili yada enerji kaynağı yenilenmedikçe ve bakımı yapılmadıktan sonra durur, ancak zaman öyle değildir. Belkide bu yüzden istediğimiz kadar ölçsek ve kayıt altına alsakta, zaman, her zaman, insanın geçmesinden en korktuğu şeylerden biri.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.