SON DAKİKA
Hava Durumu

Ruhun Sağlığı

Yazının Giriş Tarihi: 09.10.2025 17:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2025 17:20

Bir insan hayatını yaşarken doğumundan ölümüne kadar çeşitli hastalıklar geçirir. Vücudun bu hastalıkları atlatması için çağlar boyunca insanlar ellerinden geldiği kadar hastalıkları önleyici ve iyileştirici tedaviler bulmuşlar, yaşadıkları toplumlarda birbirlerine yardımcı olmuşlardır.

İnsanlık tarihindeki en önemli aşamalardan biri, grupların birbirlerine yardım etmesi, topluluklar oluşturmalarıdır. Bu sayede hayatta kalmak için gerekli olan iş gücünü paylaşmışlar, yemek bulmaktan barınmaya, çocuk yetişmekten savunmaya her konuda birbirlerine yardım etmiş, bu sayede hayatta kalmaları bir nebze olsun kolaylaşmıştır.

Günümüzde bu dayanışmanın yaşandığını bulunan arkeolojik bulgular sayesinde öğreniyoruz. En basitinden kırılmış yada zarar görmüş, ama zamanla iyileşmiş bir kemik, o kişinin kendi başının çaresine bakacak durumda olmamasına rağmen hayatına devam ettiğini, bu da ona bakacak birileriyle yaşadığının göstergesi. Bu ayrıca insanların tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar bir şekilde etrafındaki malzemeden çeşitli tedavi yöntemleri bulduklarını göstermekte.

Ama insanların başlarına gelen hastalık ve yaralanmalar ne yazık ki sadece fiziksel boyutta kalmamakta. İnsan hayatını sadece hem bedenen hemde zihnen bütün bir sağlıkla sonuna kadar tam yaşayabilir. Ancak zihnin bedenle karşılaştırıldığındaki karmaşıklığı, bin yıllardır bir şekilde fiziksel tedavi edilen vücudumuzla, nispeten çok kısa bir süredir araştırılan zihnimizin hala pek çok gizemi olduğu anlamına gelmekte.

İnsanlar - özellikle eski çağlarda, anlamadıkları şeylerden önce korkma, anlamaya çalışırkense gerçekte ne olduğunu tam anlamıyla öğrenmektense anlayabilecekleri bir açıklamaya sahip olmayı tercih ederler. Geçmişteki çoğu mit ve efsane bu şekilde ortaya çıkmıştır. Elbette insan sağlığı da hem fiziksel hem zihinsel olarak bu davranıştan etkilenmiştir.

Ruhsal hastalıklar geçmişte çeşitli yöntemlerle açıklanmaya çalışılmıştır. Doğaüstü olaylar, özellikle eski çağlarda sık kullanılan bir açıklamaydı. Kişinin bir tanrı, kötü bir ruh yada benzeri bir varlığın etkisi altında olması ve bundan kurtarılması için yapılan işlemler vardı. Milattan önce 6500 yıl kadar öncesinde bile trepanasyon, yani kafatasına bir delik açma işleminin yapıldığını görüyoruz. Gerçi bunun baş ağrısı hafifletme gibi bir amaçla mı yoksa kötü ruhları kovalama amacıyla mı yapıldığı henüz belirsiz.

Ancak bu işlemi kişi tek başına yapamayacağından ve bir tedavi süreci gerektirdiğinden, bu noktada toplum içinde hem fiziksel hemde vücudun içine olan hastalıklara tedaviler arandığını çıkarabiliriz. İlerleyen dönemlerde ruh hastalıkları her zaman ilgi çekmeye devam eden bir konu olmaya devam etmiştir. Orta çağlarda genellikle eski çağlarda yapılan araştırmalar okunmuş, daha dini bir açıdan bakılmış ve tedaviler bulunmaya çalışılmıştır. Elbette ilerleyen her yeni dönemde ve mekanda uygulanan tedaviler iyi yada kötü şekilde değişmiştir.

Sonuçta Selçuklu döneminde bile müziğin ruh sağlığına iyi geldiğinin bulunduğu ve bunun uygulanmış bir yöntem olduğu dönem, korku filmlerine konu olan insanlık dışı psikolojik deneylerin yapıldığı yıllardan yüzyıllar önce yaşanmış bir dönem.

Zihinsel ve ruh hastalıkları için aranan tedaviler en başta kişinin bulunduğu topluma uyumu için yapılmaktadır. İnsanlar olarak hayatta kalmamızın en önemli yolu bir toplum ve takım halinde yaşamamız. Bu dinamiğe bir kişinin katılmasına engel olan en korkulan şeylerden biri olan, ruh hastalıklarının en üst seviyesi olan ‘delilik’ ve ona giden aşamalar, doğal olarak hem kişinin kendini, hemde bulunduğu toplumu korkutan durumlardır.

Hatta bu nedendir ki, çoğu mental hastalık kişinin kendinde oluşturduğu rahatsızlıktan önce, yaşadığı topluma verdiği sıkıntılardan tanımlanmaktadır. Normdan bir nebze dışarıya çıkmak bile, çoğu kişi için bir hastalık göstergesi olmaya yetmiş, bu insanların dışlanmasına neden olmuştur.

Günümüzde psikolojik rahatsızlıklar yeni yöntemlerle, daha insancıl bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Kişinin ayrıca bu hastalıklara sahip oluşuna neden olabilecek nedenlerin hem genetik, hem psikolojik hemde mekansal yönden araştırmaları yapılmakta, yeni tedaviler her gün ortaya çıkmaktadır. 10 Ekim, Dünya Ruh Sağlığı günü, tarih boyunca insanları ve toplulukları etkilemiş bu durumların daha açık fikirli ve nazik şekilde değerlendirilmesi için her sene hatırlanan bir gün. Edinilen her yeni, doğru ve bilimsel bilgi bu gibi uygulamalarla yayılmaya ve fikirleri değiştirmek için çalışmaya devam edilmekte.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.