Oyun sadece insanlar için değil birçok canlı için çok önemli bir davranıştır. Bir canlının mental, fiziksel ve çoğu zaman sosyal yönlerden gelişmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Oyunun kendi içinde amacı oynanan oyuna göre değişebilir, en çok puanı toplamak, diğer oyuncuları geçmek, diğer oyunculardan birini elemek veya çok daha fazlası. Ancak genel olarak oyun oynamanın amacı iyi vakit geçirmek ve oyuncunun zevk almasıdır.
Bu nedenle en saf halinde, oyunun oynanması için bir araç yada oyuncak zorunlu değildir, ancak oyuncaklar çoğu zaman oyunun zenginleşmesi için önemli katkılar sağlarlar ve bazı oyunların tam olarak oynanması için gereklidirler.
Dünyada bulunan en eski oyuncağın 4000 yıl yaşında seramik bir çıngırak olduğu tahmin ediliyor. Senet oyunununsa antik Mısır’da daha erken tarihlere ait bulguları mevcut. Oyun oyuncaklardan ve oyun için kullanılan araçlardan çok daha eskidir, ancak bu eklemeler bu deneyimi zenginleştirir. Ayrıca bazı oyun çeşitleri için oyuncaklar oyunu tamamlayıcı birer özne olarak oyunda yer edinebilir. Bu açıdan bakıldığında oyunun tamamlanması için vazgeçilmez unsurlardandırlar.
Günümüzdeki mal ve ürün bolluğu ne dünya tarihinde ne da yakın Türkiye tarihinde görülmüş bir düzeydedir. Hayatımızın her anını etkileyen bu değişim çocukların hayatını da doğal olarak büyük ölçüde etkilemiş ve değiştirmiştir. Ancak maddi yokluk, tasarım ve el becerisi olan bir çocuk için sadece aşılacak bir aşamadır. Ve galip geldiği her engel o çocuğa yeni bir beceri ve özgüven kazandırır. Bezden ve arta kalan benzer malzemelerden dikilen bebekler, kiremit kırıklarının yerini tuttuğu mutfak setleri, yuvarlamak yada üst üste dizmek için ideal şekilli taşlar ve tahtadan yapılma arabalar ve benzerlerinin hepsi elindeki az imkanları en iyi şekilde değerlendirmede usta birer çift elin gelişmesinde katkı sağlıyordu.
Ayrıca bu oyuncaklarında eşsize yakın, kişisel olduğu anlamına geliyordu. Endüstri devrimi ile başlayan ve sonra dünyaya yayılan seri üretim, oyuncakların yapımını da etkilemişti. Elle yapılan bu oyuncaklar ister yetişkinler ister çocuklar tarafından yapılıyor olsun, bir kişiliği oluyordu. Ayrıca bu çocuğun oyuncağına olan bağı, ona empoze ettiği kişilik ve değeri daha da derinleştiriyordu.
Bu katkılar sadece fiziksel yönde kalmıyor, arabasını, sapanını, bebeğini paylaşmayı öğrenmek, arkadaşına kendininki için yardım etmek bir çocuğun yetişkin hayatında kullanacağı bir çok beceriyi keskinleştiriyordu. Grup halinde oyun oynayabilmek, oyuncak yada benzeri oyun araçlarını kavga etmeden paylaşabilmek, empati ve sempati yapabilmek çocukların kazanması gereken çok önemli sosyal becerilerdir.
Günümüzde oyun ve oyuncak sadece bir iki jenerasyon öncesine göre bile oldukça farklı şekiller almaya başladı. Temelde kavram olarak anlamları aynı kalsada, uygulama yönünden bazı değişimler geçirdiler.
Koleksiyonculuk, insanlık tarihinde uzun bir süredir var. Yüzyıllarla ifade edilebilecek bir süredir ise ilk modern koleksiyonların oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Ama aşkında koleksiyonculuk çoğu insanın yaptığı bir şey, en özünde biriktirmenin kişide bir zevk uyandırdığı neredeyse her eşya toplanıp biriktirilebilir.
Çocukluğun bir insanın geçirdiği en önemli dönemlerden biri olduğunu düşündüğümüzde, bu davranışla oyun oynama güdüsünün birleştiğinde ortaya günümüz oyuncak endüstrisinin geldiği noktayı gördüğümüzü söylemek pekte yanlış olmaz.
Çoğu şeyin olduğu gibi, oyuncak üretim ve tüketiminin de bir endüstrisi ve pazarı var. Uzunca bir süre oyuncak üreticileri pazarlama ve reklamlarını çoğunlukla çocuklar, ve onlara oyuncaklarını alan ebeveynler üzerineydi. Ancak özellikle geldiğimiz dönemde bu odak çocukları için değil, kendileri için alan yetişkinlerinde kapsamaya başladı.
Yetişkinlerin neden oyuncak aldıklarına dair türlü nedenler gösterilebilir. Nostalji en başta olmak üzere, stres azaltıcı bir hobi. Ayrıca özellikle internetin yaygınlaşması ile birlikte dünya çapında neredeyse her türden koleksiyonculuğun birbiriyle iletişimi arttı ve küçük-büyük birer topluluk halini aldı. Dolayısıyla benzer hobilere sahip insanlar farklı kıtalarda bile olsalar artık yeni arkadaşlıklar kurulabilmekte.
Tabi bunun bazı negatif sonuçları da ortaya çıkmış durumda. Özellikle nostaljik sebeplerden dolayı bir dönemin her oyuncakçıda bolca bulunan bir figürü günümüzde bazen altın değerine ulaşmakta. Bu durumdan faydalanan bazı insanlar gelecekte para getireceğine inandığı figür, kitap, çizgi roman vs. eşyayı ileride kar amacıyla satmak için alıp biriktiriyor ve genel olarak o hobi sahiplerinin iç kültüründe bozulmalara yol açıyor ve yeni üyeleri de zora sokuyor.
Genel olarak oyun ve uzantısı olarak oyuncak, her ne kadar sadece çocuklara ait olarak görülmeye devam etsede, özellikle son zamandaki değişim görmezden gelinemez. Bu aslında kötü bir değişim değil.
Oyun her yaşta insanın başta rahatlamak ve zevk almak üzere yaptığı bir davranış ve yetişkinlerde bunu baskılamamalı. İster koleksiyonculuk, ister video oyunu yada farklı yollarla, oyun kurmak ve oynamak her yaştan insan için bir ihtiyaç ve bu şekilde de kabul edilip teşvik edilmeli.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EDA SARI
Oyun ve Oyuncak
Oyun sadece insanlar için değil birçok canlı için çok önemli bir davranıştır. Bir canlının mental, fiziksel ve çoğu zaman sosyal yönlerden gelişmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Oyunun kendi içinde amacı oynanan oyuna göre değişebilir, en çok puanı toplamak, diğer oyuncuları geçmek, diğer oyunculardan birini elemek veya çok daha fazlası. Ancak genel olarak oyun oynamanın amacı iyi vakit geçirmek ve oyuncunun zevk almasıdır.
Bu nedenle en saf halinde, oyunun oynanması için bir araç yada oyuncak zorunlu değildir, ancak oyuncaklar çoğu zaman oyunun zenginleşmesi için önemli katkılar sağlarlar ve bazı oyunların tam olarak oynanması için gereklidirler.
Dünyada bulunan en eski oyuncağın 4000 yıl yaşında seramik bir çıngırak olduğu tahmin ediliyor. Senet oyunununsa antik Mısır’da daha erken tarihlere ait bulguları mevcut. Oyun oyuncaklardan ve oyun için kullanılan araçlardan çok daha eskidir, ancak bu eklemeler bu deneyimi zenginleştirir. Ayrıca bazı oyun çeşitleri için oyuncaklar oyunu tamamlayıcı birer özne olarak oyunda yer edinebilir. Bu açıdan bakıldığında oyunun tamamlanması için vazgeçilmez unsurlardandırlar.
Günümüzdeki mal ve ürün bolluğu ne dünya tarihinde ne da yakın Türkiye tarihinde görülmüş bir düzeydedir. Hayatımızın her anını etkileyen bu değişim çocukların hayatını da doğal olarak büyük ölçüde etkilemiş ve değiştirmiştir. Ancak maddi yokluk, tasarım ve el becerisi olan bir çocuk için sadece aşılacak bir aşamadır. Ve galip geldiği her engel o çocuğa yeni bir beceri ve özgüven kazandırır. Bezden ve arta kalan benzer malzemelerden dikilen bebekler, kiremit kırıklarının yerini tuttuğu mutfak setleri, yuvarlamak yada üst üste dizmek için ideal şekilli taşlar ve tahtadan yapılma arabalar ve benzerlerinin hepsi elindeki az imkanları en iyi şekilde değerlendirmede usta birer çift elin gelişmesinde katkı sağlıyordu.
Ayrıca bu oyuncaklarında eşsize yakın, kişisel olduğu anlamına geliyordu. Endüstri devrimi ile başlayan ve sonra dünyaya yayılan seri üretim, oyuncakların yapımını da etkilemişti. Elle yapılan bu oyuncaklar ister yetişkinler ister çocuklar tarafından yapılıyor olsun, bir kişiliği oluyordu. Ayrıca bu çocuğun oyuncağına olan bağı, ona empoze ettiği kişilik ve değeri daha da derinleştiriyordu.
Bu katkılar sadece fiziksel yönde kalmıyor, arabasını, sapanını, bebeğini paylaşmayı öğrenmek, arkadaşına kendininki için yardım etmek bir çocuğun yetişkin hayatında kullanacağı bir çok beceriyi keskinleştiriyordu. Grup halinde oyun oynayabilmek, oyuncak yada benzeri oyun araçlarını kavga etmeden paylaşabilmek, empati ve sempati yapabilmek çocukların kazanması gereken çok önemli sosyal becerilerdir.
Günümüzde oyun ve oyuncak sadece bir iki jenerasyon öncesine göre bile oldukça farklı şekiller almaya başladı. Temelde kavram olarak anlamları aynı kalsada, uygulama yönünden bazı değişimler geçirdiler.
Koleksiyonculuk, insanlık tarihinde uzun bir süredir var. Yüzyıllarla ifade edilebilecek bir süredir ise ilk modern koleksiyonların oluşturulduğunu söyleyebiliriz. Ama aşkında koleksiyonculuk çoğu insanın yaptığı bir şey, en özünde biriktirmenin kişide bir zevk uyandırdığı neredeyse her eşya toplanıp biriktirilebilir.
Çocukluğun bir insanın geçirdiği en önemli dönemlerden biri olduğunu düşündüğümüzde, bu davranışla oyun oynama güdüsünün birleştiğinde ortaya günümüz oyuncak endüstrisinin geldiği noktayı gördüğümüzü söylemek pekte yanlış olmaz.
Çoğu şeyin olduğu gibi, oyuncak üretim ve tüketiminin de bir endüstrisi ve pazarı var. Uzunca bir süre oyuncak üreticileri pazarlama ve reklamlarını çoğunlukla çocuklar, ve onlara oyuncaklarını alan ebeveynler üzerineydi. Ancak özellikle geldiğimiz dönemde bu odak çocukları için değil, kendileri için alan yetişkinlerinde kapsamaya başladı.
Yetişkinlerin neden oyuncak aldıklarına dair türlü nedenler gösterilebilir. Nostalji en başta olmak üzere, stres azaltıcı bir hobi. Ayrıca özellikle internetin yaygınlaşması ile birlikte dünya çapında neredeyse her türden koleksiyonculuğun birbiriyle iletişimi arttı ve küçük-büyük birer topluluk halini aldı. Dolayısıyla benzer hobilere sahip insanlar farklı kıtalarda bile olsalar artık yeni arkadaşlıklar kurulabilmekte.
Tabi bunun bazı negatif sonuçları da ortaya çıkmış durumda. Özellikle nostaljik sebeplerden dolayı bir dönemin her oyuncakçıda bolca bulunan bir figürü günümüzde bazen altın değerine ulaşmakta. Bu durumdan faydalanan bazı insanlar gelecekte para getireceğine inandığı figür, kitap, çizgi roman vs. eşyayı ileride kar amacıyla satmak için alıp biriktiriyor ve genel olarak o hobi sahiplerinin iç kültüründe bozulmalara yol açıyor ve yeni üyeleri de zora sokuyor.
Genel olarak oyun ve uzantısı olarak oyuncak, her ne kadar sadece çocuklara ait olarak görülmeye devam etsede, özellikle son zamandaki değişim görmezden gelinemez. Bu aslında kötü bir değişim değil.
Oyun her yaşta insanın başta rahatlamak ve zevk almak üzere yaptığı bir davranış ve yetişkinlerde bunu baskılamamalı. İster koleksiyonculuk, ister video oyunu yada farklı yollarla, oyun kurmak ve oynamak her yaştan insan için bir ihtiyaç ve bu şekilde de kabul edilip teşvik edilmeli.