SON DAKİKA
Hava Durumu

Mavi Bursa

Yazının Giriş Tarihi: 18.05.2025 20:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.05.2025 20:32

Bursa’nın yeşili ve doğal güzellikleri yüzyıllardan beridir ün salmış, yerlisinin huzuru yollarından geçenlerin hayranlıkla baktıkları bir şehir olmuştur. Özellikle dört mevsimi yaşayan, yöreden yöreye değişen çeşitli iklimlere sahip ülkemizin en yeşil, en hayat dolu yerlerinden biridir Bursa.

Bahsettiğimiz yeşilin varlığı içinse ‘mavi’ gereklidir. Bu renk teorisinde de böyledir, iklim ve coğrafyada da. Bursa’nın bu kadar kendinden yeşil bir doğaya sahip olması insanların kendi elleriyle başarabilecekleri bir şey değildir. Bursa’nın yer altı ve üstü su kaynakları hem kendi doğasını hemde topraklarındaki diğer canlıları besler.

Su hayattır. Bu az ve öz söz, sadece Bursa değil dünya üzerinde yaşayan her canlı için en geçerli, en değişmez gerçeklerden biridir. Tarih, insan yada hayvan, temiz su kaynakları için verilmiş savaşlarla doludur. Denizlerde her ne kadar doğrudan hayatta kalmak için zorunlu olmasalarda, denizlerde içlerindeki besinler ve ulaşım yolları olarak insanların hayatlarını doğrudan etkilemişlerdir. Su kaynakları en küçük köyden en büyük şehirlere, medeniyetleri şekillendirmiştir. Bursa’da bunun bir örneğidir.

Bursa’nın toprağında yaşayan ilk insanların tarihi yaklaşık 8500 yıl geriye kadar gider. Aktopraklık Höyük olarak bilinen bu ilkel köy yerleşimi günümüz şehir merkezinden çok daha uzak bir konumda bulunsada, konumunun yakınından bir dere geçmekteydi. Bursa bölgesinde bu ilk yerleşimlerden çok daha sonra, Bitinya Krallığı tarafından MÖ. 200 yılları civarında ilk su tesisleri yapılmıştır. Daha sonra şehirde kurulan ilk gelişmiş yerleşim yerleri olan MÖ 12. yüzyılda Cius (Gemlik), MÖ 10. yüzyılda Apamea (Mudanya) ve MÖ 6. yüzyıl civarında da Apollonia (Gölyazı), deniz ve göllere yakın kurulmuş olan yerleşimlerdir.

Bursa’nın özellikle günümüzdeki halinin mimarı ise Osmanlı Devleti olmuştur. Bugün ‘çarşı’ olarak anılan merkez henüz şehrin fethedildiği zaman mevcut olmayan, Bursa’nın fethinden sonra Osmanlılar tarafından kurulmuş ve genişletilmiş yerlerdir. Bu imar çalışmaları su kaynaklarının dağıtımını da kapsamış, her padişah kendinden öncekinin yaptıklarına ek yeni su yolları ve tesisler ekletmiş, şehrin genişlemesini sağlamıştır. Bu yapımlar sadece padişah elinden olmamış, özellikle vakıf kültürünün oldukça yaygın olduğu Osmanlı’da hem halk tarafından hemde devlet eliyle su dağıtımı için gereken yapıların inşaası ve bunların bakımı ortak üstlenilmiştir.

Bursa suyunun bolluğu dillere destandır. Suyu bollaşan yada su sıkıntısını gideren yerlere ‘Bursa’nın suyu gibi’ denilecek kadar ünlüdür. Evliya Çelebi’ ünlü ‘velhasıl Bursa sudan ibarettir’ sözünü, Bursa’yı ziyaretinde gelip gördüğü yüzlerce çeşme, hayrat ve doğal kaynaklardan sonra söylemiştir. Bursa’dan yolu geçen nice Türk ve yabancı gezgin, şair ve yazar eserlerinde hep Bursa’nın sularından hayranlıkla bahseder.

Bursa’nın hem sıcak hem soğuk suyu vardır. Suyun bolluğundan, mahallelerin çeşmelerine ek olarak çoğu evlerin içlerinde bile kendilerine ait suları vardır. Bu suların çoğu ise, Bursa’nın suyunun ana kaynağı olan Uludağ’dan gelir. Akan suyun dağılımının yapılması da suyun dağdan gelen eğimi sayesinde olmuştur. Bursa’yı bir baştan diğerine kateden Nilüfer Çayı ve Bursa’nın yer altı kaynakları da şehrin bol suyunun kaynaklarındandır.

Şehrin sıcak su kaynakları eski şehir efsanelerinde bile kendine yer bulmuştur. Şehrin yada bazı kaplıcaların ilk kuruluşlarının bu şifalı suların peşinde olan karakterler tarafından yapıldığına dair benzer efsaneler vardır. Günümüzde bile damar ve kronik hastalıklara sahip olan hastaların şifa aradığı kaplıcaların önemi sürmektedir.

Bursa’nın denize olan kıyıları da antik tarihinden, Osmanlı’ya ve günümüzde cumhuriyette hem şehrin kimliği hemde konumu ile çok önemli olmuştur. Özellikle Mudanya limanı ve şehrin üretkenliği burayı özellikle Osmanlı döneminde İstanbul’un önemli bir tedarikçisi yapmış, antik tarihinde de benzer şekilde limanlarından çok para kazanmışlardır. Coğrafi konumu ile özellikle Marmara Denizi’nde önemli bir konumda olmuş, Bursa’nın işgalinde ve sonrasında kurtuluş ve cumhuriyetin kuruluşunda da önemli bir mekan olmuştur.

Günümüzde ise şehrin bol kaynakları hem şehrin insanlarına, hem başka şehirlere içme suyu olarak ve gelişen sanayisine yetişmeye çalışmaktadır. Özellikle küresel ısınmayla kar yağışının azalması, mevsim kayması ve doğrudan iklim değişikliği ve kullanım ihtiyaçlarının her geçen gün artması ile sadece Bursa’nın suyu değil, her yerin suyu hiç olmadığı kadar çok tüketiliyor ve en az şekilde kendini yeniliyor.

Suyun hayat olduğu tartışılmazken, bu gidilen yolun ve yöntemlerin çok geç olmadan değişmesi çok önem arz etmekte. Sürekli büyüyen bir ekonomi için, sınırları belli olan -ve o sınırları her geçen gün gerileyen- doğrudan hayatı belirleyen kaynakların tam gaz tüketilmeye devam edilmesi önce o kaynakların, sonra da bizim sonumuzu getirir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.