SON DAKİKA
Hava Durumu

Çiçeklerin Dili

Yazının Giriş Tarihi: 08.05.2025 21:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.05.2025 21:13

Güzel ve hoş şeylerle çevrili olmak, neredeyse her insanın duyduğu bir ihtiyaçtır. Güzel ve hoşun ne olduğu her ne kadar kişiden kişiye değişsede, bazı şeyler çoğu insan için ‘güzel ve hoş’ kategorisine girmektedir. Güzel dikişli ve özenle tasarlanan bir kıyafet, yenilenmiş bir mekan, huzurlu bir manzaranın tablosu, güneşli ama çok sıcak olmayan bir gün… yada güzel kokulu renkli bir çiçek.

Yeşille, bitkilerle ve özellikle baharın habercisi olan çiçeklerle çevrili olmak çoğu insanı sakinleştiren, mutlu eden bir şeydir. Özellikle hobi olarak bitki ve çiçek yetiştiren kişiler için hem onların bulundukları ortamı güzelleştiren hemde bitkilere verdikleri emeğin karşılığını almaktan gelen o gurur ve başarmışlık hissini insana kazandıran bir şeydir.

İlginç şekilde, insanlar insanlığın tarihinin büyük bir kısmında doğayla doğrudan iç içe yaşamaktaydı. Bunun insan psikolojisi üzerinde çeşitli etkisi olmuştur ancak en temel iki tanesi muhtemelen yeşilin hem hayat, hem tehlike anlamına gelebileceğidir. Çünkü yeşilin çok olması toprağın bereketli olduğu, su ve diğer kaynakların bol olduğunu işaret eder. Bunların olduğu yerlere av hayvanları gelir. Ortalığın yeşermesi, baharın gelmesi aynı zamanda zorlu bir kış döneminin geride bırakıldığı, daha kolay ve rahat günlerin yakın olduğunun habercisidir.

Ancak bu şartları çeken sadece insanlar değildir. Avcı hayvanlar başta olmak üzere, doğa aktif ve pasif tehlikelerle doludur. Size koşan bir panter yada ayıyı en azından görür, bir tepki vermeye çalışırsınız, ancak farketmeden bir dala takılıp düşseniz yada bilmeden zehirli bir meyve yeseniz… bunlar insanların yaşamında oldukça uzun bir süredir var olmuş, adeta insana kodlanmış şeylerdir.

Ancak insanları hayvanlardan ayıran en büyük özellikleri adaptasyon ve çevrelerini kendilerine göre şekillendirebilme becerisidir. Her ne kadar bu içten gelen temkin devam etsede, insan korktuğu şeyi korkmadığı bir şeye değiştirmekte aslında oldukça başarılı. Hatta korkmasına bile gerek yok, insanı herhangi bir şekilde etkileyen her şey, onun imgesel dağarcığında yerini bulur.

Toplumlar geliştikçe, sosyal ilişkiler ve buradan doğan iletişim yöntemleri de değişmiş, daha komplike haller almıştır. Bazılarının sadece pratiksel ihtiyaçtan doğduğu söylenebilir ancak bazı daha ince detaylar, onları birbirlerinden ayırır. İnsanın imgesel tecrübesi, bu anlamda oldukça önem taşır.

Çiçeklerin ve bitkilerin anlamları da bu nedenle oldukça çeşitli olabilmektedir. Bitkilerin ilk evcilleştirilmesi milattan önce 10 bin yıllarına kadar geri gider. İlk evcilleştirilen bitkiler bugünkü temel gıda maddelerimizi oluşturan başta buğday olmak üzere, benzer tahıllardır. Ancak günümüzde ve yakın tarihte bitkilerin evcilleştirilmesi sadece gıda amacından çok daha genişlemiş, özellikle tarihin belirli aralıklarında sosyal ilişkilerin en önemli parçalarından olmuştur.

Gıdada kullanılan bitkilerin imgesel anlamları çoğunlukla birbirine benzer ve oldukça barizdir. Ancak çiçekler için bu simgesellik bir üst seviyeye çıkarılmıştır. Binlerce yıldır, neredeyse her kültürde çiçeklerin anlamları vardır ve bu çeşitlilik insanların sadece çiçekleri kullanarak karşılıklı konuşabilecekleri bir düzeydedir.

Çiçeklerin dilinin bir diğer ismi ‘floriografi’dir. Tarih boyunca çiçeklerin diline ve bu dili konuşmaya duyulan ilgi dönem dönem artıp azalmıştır. Türk kültüründe bulunan ‘selam’ geleneği, çeşitli çiçek ve nesnelerin anlamlarını kullanarak sözsüz bir şekilde denileni anlatıp anlama üzerine kurulmuştur. Sonrasında özellikle 18. yüzyıldaki Lale Devri’nde ki lale tutkusu Avrupa’yı bile etkilemiş, özellikle Viktorya döneminde çiçek dilinin popülerliği zirve yapmıştır.

Bu dönemde bir buketi nasıl tuttuğunuz bile karşınızdaki insana bir mesaj gönderiyordu. Bir gül buketindeki çiçek sayısı bile bir taneden yüz taneye, farklı anlamlar taşıyordu. Güllerin renklerinde farklı anlamlar taşımakta. Kırmızı gülün aşkı temsil ettiği en yaygın bilinenlerdendir, ama beyaz gül masumluğu, sarı gül ise arkadaşlığı temsil eder.

Çiçekler gibi bir sürü nesne yada canlı, insanların hayatlarında bir iz bırakmış, bu iz insanlar tarafından bir başka sembollere dönüştürülerek insan hayatında yeni bir anlam ve yere konmuştur. Bu ister korkudan ister sadece güzel bir şeye bakma isteğinden kaynaklansın, insanlar için çoğu şey olduğu yüzeyin altında daha derin anlamlar taşıyor aslında.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.