SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yerel Yönetimler

YENİŞEHİR YÖREM - Yerel Yönetimler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yerel Yönetimler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

‘3 Aralık Hatırlatma Değil, Hesap Sorma Günü’ Haber

‘3 Aralık Hatırlatma Değil, Hesap Sorma Günü’

Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği Başkanı Hüsamettin Akyıldız, 3 Aralık Dünya Engelliler Gününün; farkındalık maskesi altında geçiştirilen bir zaman dilimine hapsedilmesini reddettiklerini dile getirdi. ‘Sorumluların ihmali var’ Türkiye’de engelli bireyler ve özel eğitim gerektiren çocukların haklarının yasalarda olmasına karşın uygulamada neredeyse yok sayıldığını belirten Özel Eğitim Gerektiren Çocuk Hakları Derneği Başkanı Hüsamettin Akyıldız, “Devlet, yerel yönetimler ve karar vericiler sorumluluklarını yerine getirmedikçe 3 Aralık, yalnızca hatırlatma değil hesap sorma günüdür. Hâlâ okula gidemeyen özel gereksinimli çocuklar var. Okullarda özel eğitim personeli yetersiz. Özel eğitim kurumları standarttan uzak. Aileler yalnız bırakılıyor, çocukların gelişim hakkı ihlal ediliyor. Biz bu tabloyu kabul etmiyoruz. Bu ülkenin geleceği için mücadele eden çocuklarımıza fırsat eşitliği tanınmıyorsa hiçbir gelişmişlik iddiası anlam taşımamaktadır. Açıkça ifade ediyoruz: Engellilerin sorunu değil, sorumluların ihmali vardır. ‘Rapor işkencesi sona ersin’ Yetkilileri göreve de çağıran Akyıldız, “Destek eğitim kadrolarını artırın, özel gereksinimli çocukların okullarda dışlanmasına son verin. Destek programları genişletin, bakım yükü ailelerin omuzlarında değil sosyal devletin üzerinde olmalıdır. Mola evleri ile haftada bir gün de olsa engelli çocuğu olan anne babalara dinlenme, yakınlarının düğünlerine, cenazelerine gitme fırsatı verin. Şehirleri erişilebilir olmayan kaldırımlarla, ulaşım sistemleriyle engelli çocuklara kapatamazsınız. Görevlerini ihmal edenlere yaptırım istiyoruz. 18 yaş öncesi eğitim sürecinde yüzde 40 üzeri olan engel oranı, lise bitiminden sonra yüzde 40’ın altına indirilince birey engelli istihdamından yararlanamıyor. Ömür boyu hastalığı sürecek olanlardan her yıl sağlık raporu istenmesi işkenceye dönüşüyor. Bu çocuklar sabırla beklemeye değil, haklarıyla yaşamaya layık. Bir kez daha değil, bin kez daha güçlü biçimde söylüyoruz: 3 Aralık bir kutlama değil; mücadele günüdür. Görev, yetki ve sorumluluk makamındakilerindir. Biz takipçisi olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

BUÜ ve Osmangazi Belediyesi "Karagöz"ü uluslararası platforma taşıyacak Haber

BUÜ ve Osmangazi Belediyesi "Karagöz"ü uluslararası platforma taşıyacak

Törende konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Karagöz'ün Bursa’ya ait bir değer olduğunu belirterek, bilimsel bir platforma taşınmadan ilerlemesinin teknik olarak mümkün olmadığını dile getirdi. Prof. Dr. Kırıştıoğlu, KARAKUM aracılığıyla üniversitenin önderliğinde birçok sanatçıya fırsat verileceğini aktardı. Karagöz'ün daha da büyümesi ve uluslararası formatının zenginleşmesi gerektiğini vurgulayan Kırıştıoğlu, UNESCO bünyesinde bir açılımın Karagöz ve Bursa adına büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Osmangazi Meydanı'na Karagöz Evi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise yerel yönetimler ve akademinin işbirliği sonucunda insana değer katan, insanı odaklayan projeler üretmenin önemine dikkat çekti. Başkan Aydın, imzalanan protokolün Karagöz'ün tanıtılması, yeni nesillere öğretilmesi ve somut bir evreye gelmesi açısından önemli olduğunun altını çizdi. Aydın, süreci devam eden bir projeleri olduğunu belirterek, bu kapsamda Osmangazi Meydanı'nda KARAKUM ve UNESCO iş birliğiyle bir Karagöz Evi açma hedefleri olduğunu açıkladı. Başkan Aydın, protokolün söz konusu Karagöz Evi projesinin başlangıcı olacağını ve ulusal, uluslararası projelerde işbirliği yaparak katkı sağlayacağını dile getirdi. KARAKUM, Karagöz alanında faaliyet gösteren dünyadaki tek akademik birim KARAKUM Müdürü Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı da, Karagöz'ün uluslararası önemine dikkat çekti. Karagöz'ün 2009 yılından bu yana UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer aldığını ve bu sanatın artık Bursa ve Türkiye'den çıkıp dünyanın ortak bir mirası haline geldiğini belirten Doç. Dr. Öztahtalı, "Karagöz’ü bütün dünyaya anlatabilmenin en etkili yollarından biri UNESCO çatısı altında olmasıdır. Bu amaçla bir UNESCO kürsüsü kurma serüvenine girdik. Ayrıca Karagöz konusunda çalışan, akademik altyapısı ve kurumsal yapısıyla dünyadaki tek akademik birim üniversitemiz bünyesinde faaliyetlerini sürdüren KARAKUM’dur" dedi. Rektörlük B Salonu'nda düzenlenen protokol imza törenine BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Sait Liman, KARAKUM Müdürü Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı, Müdür Yardımcısı Hayali Nevzat Çiftçi ve Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Çanga ile akademik ve idari personelin yanı sıra belediye temsilcileri katıldı.

Bursa’da yanan ormanlar Milli Ağaçlandırma Günü’nde yeniden yeşeriyor Haber

Bursa’da yanan ormanlar Milli Ağaçlandırma Günü’nde yeniden yeşeriyor

"Şahidimiz toprak, imzamız fidan, sevdamız Yeşil Vatan" sloganıyla düzenlenecek etkinlikte, Bursa genelinde 12 ilçede 90,7 hektar alanda toplam 96 bin fidan toprakla buluştu. 2025 yılı fidan dikim töreni, Gürsu ilçesi Karahıdır Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında çıkan orman yangınında zarar gören bölgede gerçekleştirildi. 11 Kasım Salı günü saat 11.11’de başlayan törene Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, yangın şehitlerinin aileleri, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Törenin ardından katılımcılarla birlikte yangından etkilenen alana 30 bin fidan dikimi gerçekleştirildi. 26 Temmuz 2025 tarihinde çıkan orman yangınına ekipler 13 dakika gibi kısa sürede müdahale etmiş ancak yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgarın etkisiyle 953 hektarlık alan zarar görmüştü. Olumsuz hava şartlarına rağmen 29 Temmuz’da kontrol altına alınan yangın 4 Ağustos’ta tamamen söndürülmüştü. Yangının ardından Orman Genel Müdürlüğü ekipleri bölgede hızlı bir çalışma başlatarak hem hasar tespitlerini tamamladı hem de yeniden ağaçlandırma hazırlıklarına başladı. Yanan alanlarda kızılçam, fıstıkçamı, çınar, kestane, defne, ıhlamur, servi, sedir ve mazı fidanlarından oluşan 300 bin yeni fidanla Bursa’ya yakışan yeni bir orman kurulacak. Gönüllü olarak söndürme çalışmalarına katılan şehitler unutulmadı Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Biliyorsunuz Bursa çok büyük bir yangın felaketi geçirdi. Yangın felaketi esnasında yurdumuzda faaliyet gösteren her bir kuruluşumuzun kendi değerlerine nasıl sahip çıktığını, Bursa’sına nasıl sahip çıktığını, yakinen şahit oldum ve hamd ederek rabbimize şükrettik. İşte iki kardeşimiz o esnada canları pahasına orman yangınlarıyla mücadele ederken şehit oldular onlara Allahtan rahmet diliyoruz. Bu arkamızda gördüğündün alanlar ve Bursa’da birçok alan maalesef yangında yitirdiğimiz alanlar. Ama Milli Ağaçlandırma Günü vesilesiyle işte buradayız. Biz bu alanları tekrar yeşillendireceğiz, tekrar buraları fidanlarla, ağaçlarla buluşturacağız" dedi. Yanan alanlar tekrar yeşerecek Orman yangınları sonrası birçok spekülasyon yapıldığını ve yanan ormanlık alanların farklı amaçlarla kullanıldığını iddia edilmesi üzerine fidan dikim töreninde cevap veren Varank, "Biliyorsunuz birçok spekülasyon yapılıyor, bu orman yangınları sonrasında bu araziler nasıl kullanılıyor, farklı amaçlarla mı kullanılıyor diye spekülasyonlar yapılıyor. Kanunen de anayasayla da sabittir ki yanan alanlar, yanan ormanlar sadece orman yapılabilir. İşte onun örneğini de biz bugün burada gösteriyoruz. Bugün burada ağaçlandırmaya başlayacağız, ama yukarıdaki alanlar hazır hale gelince de orada ağaçlandırmamızı yapmış olacağız. Ben burada birkaç teşekkürü borç biliyorum. Öncelikle ormancı kardeşlerimize ve Orman Genel Müdürlüğümüze çok teşekkür etmek istiyorum. Bizzat onların yanında yangınla nasıl mücadele ettiklerini gördüm. Adeta bir cephe savaşı şeklinde yangına nasıl hazırlık yaptıklarını, yangını söndürebilmek için, o yangın köylere, evlere sıçramasın diye nasıl mücadele verdiklerini ben bizzat gördüm" ifadelerini kullandı. "Canları pahasına emek ortaya koydular" Yangın söndürme çalışmalarında görevli personellerin canını ortaya koyarak yangınla mücadele ettiğini belirten Varank, "Şunun da altını çizmek isterim, yangınla mücadele eden kardeşlerimizin yanına kadar gittim. Ormancı kardeşlerimize şunu söyledim: ‘Bir eksiğiniz var mı? Bir ihtiyacınız var mı?’ Bize ‘Devletimiz bize ekipman anlamında giyim kuşam anlamında dünyada hangi imkanlar varsa onları sağlıyor. Özellikle havadan müdahalede hangi imkanlar varsa onları sağlıyor. Yeter ki biz de bu gayreti ortaya koyalım’ dediler. Dolayısıyla orman yangınları bütün dünyada özellikle iklim krizi ile birlikte büyük bir afet. Devletimiz de bununla mücadele için büyük bir gayret gösteriyor. İkinci teşekkürüm de yerel yönetimlere, gerek ilçe belediyelerimiz, gerek Büyükşehir Belediyemiz burada yangınla mücadele ederken burada her türlü desteği verdiler. Canları pahasına emek ortaya koydular. Özellikle valiliğimizin koordinasyonunda, Orman Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda büyük bir mücadele verdiler. Ben yerel yönetimlerimize de çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de toplum kuruluşlarına da etmemiz lazım, iş dünyamıza etmemiz lazım. Özellikle STK’lar gönüllüleriyle birlikte bu yangınla mücadelede büyük bir gayret gösterdiler. Sivil Toplum Kuruluşları nerede bir ihtiyaç varsa orada bize desteklerini verdiler. Burada bu yanan yerleri, bu kahverengi toprakları tekrar yeşille buluşturacağız. Ben bu güzel günde, Milli Ağaçlandırma Günü’nde bizleri yalnız bırakmadığınız için büyük coşkuyla bizimle beraber olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "Gürsu’yu yeniden yeşillendireceğiz" Yangın söndürme çalışmalarına gönüllü gelerek, yangınla mücadele sırasında şehit olan vatandaşlara rahmet dileyerek sözlerine başlayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Yangında kendi harçlıklarıyla yangın söndürme çalışmalarına katılan üç şehidimizin ikisinin ailesi de bugün buradalar. Hem Kazım Bayrak hem de Mehmet Şimşek kardeşlerimize Allahtan gani gani rahmet diliyoruz. İnşallah o gün gösterdiğimiz azmi bugün de göstererek arkamdaki simsiyah alanı yemyeşil hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.

Nilüfer Belediyesi’ne Ekim ayında ödül yağdı Haber

Nilüfer Belediyesi’ne Ekim ayında ödül yağdı

Nilüfer Belediyesi, yenilikçi ve insan odaklı projeleriyle Ekim ayı boyunca adeta ödül yağmuruna tutuldu. Sosyal ve ekonomik eşitlikten dijital katılıma, sürdürülebilirlikten engelli istihdamına kadar geniş bir yelpazedeki çalışmalar, hem ulusal hem de uluslararası platformlarda takdir topladı. Belediye, Ekim ayı içerisinde beş farklı prestijli ödüle layık görüldü. Nilüfer Belediyesi’nin dayanışma ve sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği "Nilüfer’in Dayanışma Sofrası" projesi, uluslararası alanda önemli bir başarıya imza attı. Milano Kentsel Gıda Politikası Paktı (MUFPP) tarafından düzenlenen, 90 ülkeden 300 şehrin 621 iyi uygulama ile başvurduğu Milano Paktı Ödülleri 2025’te, Nilüfer Belediyesi "Sosyal ve Ekonomik Eşitlik" kategorisinde Özel Mansiyon Ödülü Kazandı. Nilüfer Kent Lokantası, Halk Kart, Aşevi ve Nilüfer Her Yerde mobil uygulaması üzerinden çevrimiçi Askıda Yemek Sistemi gibi birçok sosyal destek modelini tek çatı altında birleştiren projeye verilen ödülü, Milano’da düzenlenen törende Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir aldı. Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl 12’incisi düzenlenen "Sürdürülebilir İş Ödüller 2025"te Nilüfer Belediyesi, iki farklı kategoride ödüle layık görüldü. "Birlikte Daha Güçlü: İş Koçu Destekli İstihdam Projesi" ile "Çeşitlilik ve Kapsayıcılık" kategorisinde ödül kazanan Nilüfer Belediyesi, "Tarladan Sofraya Adil Bir Yolculuk: Hasanağa Gıda Merkezi" projesiyle de "Tedarik Zinciri Yönetimi" kategorisinde ödüle değer bulundu. Kent sakinlerinin yaşadıkları şehrin geleceğinde söz sahibi olmasını sağlayan "Pusulamız Dijital Katılım: Nilüfer Mahalle Komiteleri" projesi, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği tarafından "Akıllı Şehir" kategorisinde ödüle layık görüldü. İzmir’de gerçekleştirilen Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği 44. Olağan Meclis Toplantısı’nda ödülünü alan Nilüfer Belediyesi, 64 mahallede, mahalle komiteleri seçimlerini "Nilüfer Her Yerde" mobil uygulaması üzerinden tamamen dijital olarak gerçekleştirdiği projesiyle dikkat çekti. Nilüfer Belediyesi’nin "İş Koçu Destekli Engelli İstihdamı Çalışması", Tomurcuk Kooperatifi’nin düzenlediği "Bağımsız Yaşam ve Eşitlik Zirvesi"nde "Altın Dokunuş Ödülü"ne layık görüldü. Özel ihtiyaç sahibi bireylere yönelik katılımı destekleme odaklı bir model sunan proje, "Yerel Yönetimler" kategorisinde ödüllendirildi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, elde edilen başarıların, belediyenin insanı merkeze alan sosyal belediyecilik vizyonunun doğal bir sonucu olduğunu belirterek, şunları söyledi; "Her bir ödül, kimsenin kendini yalnız hissetmediği, adil, katılımcı ve sürdürülebilir bir Nilüfer oluşturma hedefimizin somut göstergesidir. Engelli istihdamından dijital demokrasiye, sürdürülebilir gıdadan dayanışma sofralarına kadar yürüttüğümüz tüm çalışmalar, Nilüfer halkının ve çalışma arkadaşlarımızın emeğinin ürünüdür. Bu ödüller bizlere sorumluluk yüklüyor; daha fazla çalışmak ve daha çok hizmet üretmek için bize güç veriyor. Herkesin sesinin duyulduğu ve değerli olduğunu bildiği bir kent oluşturmak için çalışmaya devam edeceğiz."

Bursa’nın turizm kimliği ön plana çıkarılıyor Haber

Bursa’nın turizm kimliği ön plana çıkarılıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2050 vizyonlu ‘1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’ çalışmaları kapsamında toplumun tüm kesimleriyle buluşmaya devam ediyor. Bölgesel Muhtarlar Çalıştayları ve ‘Hayalimizdeki Bursa’yı Konuşuyoruz’ toplantılarıyla 17 ilçede herkesin kente dair görüş ve düşüncelerini dinleyen Büyükşehir Belediyesi, Çevre Düzeni Planı çalışmalarına sektör temsilcileriyle yapılan toplantılarla devam ediyor. Farklı sektörlerin görüş ve önerilerinin doğrudan alınabilmesi amacıyla düzenlenen toplantıların teması, bu kez turizm oldu. Proje önerileri değerlendirildi Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nda düzenlenen toplantıya, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinin yöneticileri, İl Kültür Turizm Müdürlüğü temsilcileri, oda, birlik ve temsilciliklerinden turizm paydaşları katılım gösterdi. Çevre Düzeni Planı Proje Yürütücü Koordinatörü Prof. Dr. Fatih Terzi’nin sunumu ile başlayan toplantıda, turizm sektörünün mevcut durumu, geleceğe yönelik beklentileri, Çevre Düzeni Planı kararlarına yansıtılması gereken öncelikler ve Bursa’nın 2050 vizyonuna katkı sağlayacak proje önerileri değerlendirildi. "Amacımız, kentimizin hak ettiği değeri görmesini sağlamak" Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, akademik odalar, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, vatandaşlar ve daha birçok paydaşla katılımcılık ilkesi doğrultusunda kapsayıcı bir plan oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Üzerinde çalıştıkları planın Türkiye’deki tüm illere örnek olacağını vurgulayan Başkan Bozbey, "1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hep birlikte şekillendirip ‘Kentin Anayasası’ haline getireceğiz. Bu kapsamda turizm temsilcileri ile bir araya geldik. Bursa’nın 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişi var. Amacımız, bu denli tarihi ve kültürel mirasa sahip kentimizin turizm yönünden hak ettiği değeri görmesini sağlamak" dedi. "Bursa daha fazla değer görmeyi hak ediyor" Bursa’nın hem kültür hem de doğa turizmine hizmet edebilecek zenginliğe sahip olduğunu belirten Başkan Bozbey, "Bursa daha fazla değer görmeyi hak ediyor. Çevre Düzeni Planı’nda üzerine yoğunlaşacağımız turizm değerlerimiz ile birlikte Bursa’yı sadece sanayi ve tarım kenti değil; turizm kenti kimliğiyle tanınır hale getirip sektörden aldığımız payı artıracağız. Toplantımıza katılan hocalarımıza ve sektör temsilcilerimize teşekkür ediyorum. Sizlerin katkıları ile sadece ziyaret edilen değil, yaşanan, hissedilen ve hatırlanan Bursa hedefimize ulaşacağız" diye konuştu.

Nilüfer’in kooperatifçilik modeli Türkiye’ye örnek olacak Haber

Nilüfer’in kooperatifçilik modeli Türkiye’ye örnek olacak

Türkiye Belediye Birliği (TBB), Uluslararası Kooperatifler Yılı etkinlikleri kapsamında 9-10 Ekim tarihleri arasında "Yerel Yönetimler ve Kooperatifçilik Çalıştayı" düzenledi. TBB’nin Ankara’daki Hizmet Binası’nda düzenlenen çalıştayda, "Tarımsal Kalkınmada Kooperatifler ve Yerel Yönetimler Paneli"nde konuşmacı olan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Belediyesi’nin bu alandaki vizyonunu ve projelerini paylaştı. Kooperatifçiliği geleceğin kalkınma modeli ve sosyal dayanışma ekonomisinin omurgası olarak tanımlayan Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’de hayata geçirdikleri adil, dayanıklı ve ölçülebilir modeli anlattı. Başkan Şadi Özdemir, hedeflerinin bu modeli Türkiye’ye örnek olacak bir yapıya dönüştürmek olduğunu vurguladı. Tarladan sofraya adil üretim zinciri Nilüfer Belediyesi’nin uzun yıllardır Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) aracılığıyla kırsal kalkınmayı desteklediğini belirten Başkan Şadi Özdemir, "NİLKOOP aracılığıyla ahududu, lavanta gibi katma değerli ürünler yetiştirerek çiftçimize rol model oluyoruz. Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı’nda ücretsiz toprak analizi yaparak üreticimize bilimsel destek sağlıyoruz" dedi. Tarımsal üretimi bir bütün olarak ele aldıklarını ifade eden Başkan Şadi Özdemir, "12. Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde ‘Tedarik Zinciri Yönetimi’ kategorisinde ödül alan Hasanağa Gıda Merkezi’mizde, NİLKOOP’un ve kırsaldaki kadın kooperatiflerinin ürünlerini gıda mühendislerimiz eşliğinde, hijyenik ve katkısız bir şekilde işliyoruz. Bu ürünleri Kantin Nilüfer ve Nilüfer Bostan markalarımızla doğrudan vatandaşlarımıza ulaştırarak tarladan sofraya adil bir yolculuk oluşturuyoruz" şeklinde konuştu. Bursa’da bir ilk olan Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi’nde lavanta, kekik, biberiye, defne ve adaçayı gibi bitkilerin işlenerek hidrosol ve uçucu yağlar gibi katma değerli ürünlere dönüştürüldüğünü anlatan Başkan Şadi Özdemir, önümüzdeki dönemde soğuk hava deposu, soğuk sıkım zeytinyağı tesisi ve dondurarak kurutma tesisini hayata geçirmek istediklerini sözlerine ekledi. Üreticiye alım garantisi, kadınlara girişimcilik desteği Üreticiyi güçlendirmek adına somut adımlar attıklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, kooperatifleşen çiftçilere ürün alım garantisi verdiklerini açıkladı. Başkan Şadi Özdemir, kapsamda 4 kırsal mahalleyi bir araya getiren Konaklı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurduklarını söyledi. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımını artırmak için Nilüfer Kadın Kooperatifi’ni hayata geçireceklerini belirten Başkan Şadi Özdemir, "Bu kooperatifle kadınların tekstil, el sanatları, turizm ve hizmet sektörlerindeki girişimcilik potansiyellerini değerlendirerek sürdürülebilir gelir elde etmelerini amaçlıyoruz" dedi. Yeni tesisler ve kooperatif girişimleri Nilüfer’in kırsal kalkınma vizyonunu yenilikçi yatırımlarla güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, bu ekosistemin merkezinde ise Nilüfer Belediyesi Planlama ve Kalkınma Ajansı (PlaKA) koordinasyonunda kurulan Sosyal Dayanışma Ekonomisi ve Kooperatifçilik Destekleme Merkezi olduğunu belirtti. Başkan Şadi Özdemir, merkez hakkında şunları söyledi: "Merkezimiz, bir kuluçka merkezi gibi çalışarak mevcut 11 kooperatifi destekliyor ve 15 yeni kooperatif girişimine öncülük ediyor. Bu girişimlerin 7’si Türkiye’de kendi alanlarında bir ilk olacak. Kooperatiflerimizle hazırladığımız hibe başvurularının toplam bütçesi yaklaşık 1,2 milyon euroya ulaştı." "Dayanıklı bir model inşa ediyoruz" Kooperatifçiliğin en büyük sorunlarının ortaklık kültürünün zayıflığı ve finansmana erişim zorluğu olduğunu dile getiren Başkan Şadi Özdemir, çözüm modelini şöyle anlattı: "Bizim görevimiz bu sorunları aşacak mekanizmaları kurmak. Eğitimler, mentorluk programları, ulusal ve uluslararası fonlara erişimle kooperatifleri güçlendiriyoruz. Küçük girişimleri yalnız bırakmıyor, onları büyütüp dayanıklı kılan bir belediye modeli inşa ediyoruz. Nilüfer İlçesi Kırsal Kalkınma Stratejik Planı ile Birleşmiş Milletler’in Südürülebilir Kalkınma Amaçları’yla uyumlu bir yol haritamız var. Geliri ve verimliliği artırmayı, kooperatiflerin kapasitesini güçlendirmeyi ve toplumsal faydayı en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz." Bu çalışmalarla bilgi, finansman ve pazarı aynı masada buluşturduklarını belirten Başkan Şadi Özdemir, "Nilüfer’de adil, dayanıklı ve ölçülebilir bir kooperatifçilik ekosistemi inşa ediyoruz. Nihai hedefimiz, Nilüfer’de olgunlaştırdığımız bu yaklaşımı, başka belediyelerin de uygulayabileceği örnek bir yerel kalkınma standardına dönüştürmektir" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.