SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yapay Zeka

YENİŞEHİR YÖREM - Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Makine sektörü MEEXX Fuarı'nda buluştu Haber

Makine sektörü MEEXX Fuarı'nda buluştu

Türkiye’nin önde gelen makine üretim ve ihracat merkezi Bursa, sektörde önemli bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Makine İmalatçıları Birliği ve KFA Fuarcılık iş birliğiyle bu yıl yeni bir vizyona kavuşan Makine ve Teknolojileri Fuarı (MEEXX) makine üreticileri, teknoloji sağlayıcıları, yatırımcılar ve tedarik zincirinin tüm paydaşlarını aynı platformda bir araya getiriyor. 6 Aralık’a kadar devam edecek fuara Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Asya’dan nitelikli alım heyetleri de katılıyor. Makine sektörü teknolojik bağımsızlığın temeli Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, KFA Fuarcılık ve MİB iş birliğiyle düzenlenen Bursa Fuar Merkezi’ndeki yılın son fuarında sektör temsilcileriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. Burkay, makine sektörünün yalnızca sanayi dalı olmanın ötesinde, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını temsil eden en stratejik alanlardan biri olduğuna dikkat çekti. Yapay zekâdan sensör teknolojilerine ve karanlık fabrikalara uzanan yeni üretim döneminde geri kalmanın mümkün olmadığını söyleyen Burkay, Bursa’nın makine üretiminde köklü tecrübesi ve dünya çapında söz sahibi firmalarıyla önemli bir konuma sahip olduğunu vurguladı. "Üretmek tek başına yeterli değil" Burkay, "Türkiye makine sektörü 57 bin girişimcisi ve 28 milyar dolarlık ihracatı ile Türkiye’nin lokomotifi durumunda. Ancak bunun yanında sektörde 45 milyar dolar ithalat yapıyoruz. İthal edilen makinelerin yüzde 70’i ise ülkemizde üretimi yapılan makineler. Bu nedenle fuarların, teknolojimizi tanıtmak ve yerli üretimi küresel pazarlara taşımak adına kritik bir görevi var" diyerek üretmenin tek başına yeterli olmadığını, ürünlerin mutlaka dünya ile buluşturulması gerektiğini kaydetti. Burkay, MEEXX’in hem yurt içi hem de yurt dışı alıcıların Bursa makine sektörünü yakından tanıması için önemli bir platform sunduğunu belirterek fuarın hayırlı olması temennisinde bulundu. Türkiye Avrupa’nın dördüncü büyük makine ihracatçısı Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih İğrek, fuarı yeni adıyla yeni bir milat olarak gördüklerini belirterek destekleri için BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’a ve KFA Fuarcılık’a teşekkür etti. Konuşmasında makine sektörünün Türkiye ekonomisi için önemine dikkat çeken İğrek, "Yıllık makine üretimimiz 60 milyar doların üzerinde. 2024 ihracatımız 28 milyar dolar. 2002 yılına göre 14 kat artış sağladık" dedi. Türkiye'nin makine ihracatında dünyada 13’üncü, Avrupa’da ise 4’üncü sırada olduğunu belirten İğrek, sektörün yüzde 70 yerlilik oranına, kilogram başına 6,2 dolar ihracat birim fiyatına ve 550 bin kişilik istihdam etkisine sahip olduğunu dile getirdi. "Fabrika üreten fabrikalarız" Küresel şartlara değinen İğrek, "Dünya çok zor bir dönemden geçiyor. Küresel talep daralıyor, Avrupa’da ekonomik yavaşlama ve belirsizlik mevcut. Çin ve Güney Asya’nın agresif fiyat rekabeti tüm pazarları zorluyor. Finansman maliyeti yüksek, kurların yatay seyri ihracat baskısını artırıyor" dedi. Buna rağmen Türk makine sektörünün dayanıklılığını vurgulayan İğrek, "Türk makine sektörü en dayanıklı, en hızlı uyum sağlayan sanayi yapılarından biri. Krizlerden güçlenerek çıkmakla ilgili anahtarları olan bir sektörüz" ifadelerini kullandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın sözlerine atıfta bulunan İğrek, "Sayın Bakanımızın ifade ettiği üzere biz fabrika üreten fabrikalarız. Makine, Türkiye’nin en stratejik alanlarından biri. Son dönemde HAMLE, HiT-30, YTAK gibi tarihin en geniş kapsamlı yatırım teşvik programları devreye alınıyor. Kamu alımlarında yerli makine avantajı sağlanıyor, AB eko-tasarım ve yeşil dönüşüm destekleri mevcut. Tüm bu politikaları makine üretiminde bir üst lige çıkmamızı sağlayacak önemli adımlar olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. "MEEXX yeni ve kritik bir eşik olacak" Bu sıçramanın mühendislik kabiliyetiyle oluşturulacak farkla yapılabileceğini belirten İğrek, "Artık sadece fiyatla rekabet dönemi bitmiştir. Hedefimiz daha ucuza üretmek değil, verimli ve akılcı üretmek olmalıdır. Küresel rekabette geride kalma lüksümüz yok. Bu dönüşümün içinde olmak zorundayız. Özellikle Ar-Ge’de paradigma değişimine ihtiyacımız var. Gücümüzü bilimle, mühendislikle, eğitimle artıracağız" ifadelerini kullandı. Fuarın yeniden Bursa’ya kazandırılmasına katkı sunanlara teşekkür eden İğrek, "Dünya zor bir dönemden geçiyor, rekabet sert, pazarlar daralıyor. Ama Türk sanayisi güçlü ve köklüdür. Sektör vizyon sahibidir, mühendislerimiz yetenekli, girişimcilerimiz cesurdur. Bu nedenle iddiamız nettir: Türkiye makine ve teknoloji üretiminde bölgesel değil, küresel güç olacaktır. MEEXX bu yolda yeni ve kritik bir eşik olacaktır" diye konuştu. "Birlik beraberlik ruhunu sanayimize yansıtmak zorundayız" Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun ise Bursa’nın birçok alanda olduğu gibi sanayide de Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olduğunu ifade etti. Altun, "Riskler var, fırsatlar da var. Her millet kendi öz gücünden fırsat üretmek zorundadır. Biz fedakârlığı, birlik ve beraberliğiyle öne çıkan bir milletiz. Bu ruhu sanayimize de yansıtmak zorundayız" diye konuştu. Sektörün dayanışma, devlet desteği ve gerçeklerle uyumlu çok yönlü bir bakış açısıyla her krizi aşacağına inandığını dile getiren Altun, "Bu fuarlarda küçük bir temas, iyi bir diyalog büyük bir güvenin kapısını açabilir. Bu güveni Türk misafirperverliği ile birleştirerek başka milletlerde olmayan bu değerle rekabeti artırabiliriz. Fuarın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, bereketli bir fuar diliyorum" dedi. Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri fuarda stant açan firmaları ziyaret etti. Fuar; torna, freze ve CNC tezgâhlarının yer aldığı talaşlı imalat teknolojilerinden gaz altı, TIG, MIG ve punta sistemlerini kapsayan kaynak teknolojilerine kadar birçok alanda en yeni çözümleri bir araya getiriyor. Bilgisayar destekli tasarım ve üretimi geliştiren CAD/CAM uygulamaları, mekanik bakım ve arıza giderme teknolojileri, otomasyon ve robotik sistemler ile hidrolik ve pnömatik çözümler de fuarın öne çıkan teknoloji başlıkları arasında yer alıyor. Fuarda ayrıca canlı demo alanları, uygulamalı gösterimler ve seminerler ziyaretçilere dinamik bir deneyim sunuyor.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Dijital bağımlılık yeni neslin en büyük tehdidi" Haber

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Dijital bağımlılık yeni neslin en büyük tehdidi"

Bursa Teknik Üniversitesinin düzenlediği BTÜ Konuşmaları programının bu haftaki konuğu, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da düzenlenen programa; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Yıldırım Kaymakamı Metin Esen, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Prof. Dr. Gazanfer Anlı’nın moderatörlüğündeki programda; "Yapay Zekâ, Sosyal Medya ve Bağımlık Döngüsü" başlıklı konuşması ile yapay zekâ psikolojisi, dijital bağımlılık, küresel kültürel dönüşüm ve aile yapısının geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yapay zekânın insanlık tarihindeki dönüşümlere benzer bir kırılma oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, "Matbaanın bulunması nasıl tarihi değiştirdiyse yapay zekâ da benzer bir dönüşüm yapacak" dedi. "Yapay zekâ bilinçli bir varlık değil" Yapay zekânın bilinçli bir varlık olmadığını vurgulayan Tarhan, "İnsandan daha fazla şey biliyor olabilir ama bir insan olamaz. Çünkü yapay zekâ bilinçli bir varlık değil. Bu nedenle eğer ona bir anne, baba gibi davranırsanız sizi yönetir; liderlik sizde olursa size hizmet eder" ifadelerini kullandı. Yanlış kullanıldığında yapay zekânın özellikle ruhsal kırılganlık yaşayan kişilerde psikoza yol açabileceğini belirten Tarhan, "Onun söylediğini sorgulamadan kabul eden insanlar psikoza sürüklenebilir. Bu nedenle kullanım bilinci şart" uyarısında bulundu. "Yapay zekâ özellikle ergenlik öncesi için büyük tehlike" Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekânın bilinç gelişimini tamamlamamış bireyler üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Zihinsel olgunluğu olmayan kişiler, yapay zekâya aşırı bağlandığında halüsinasyon benzeri etkiler yaşayabiliyor. Özellikle ergenlik öncesi dönemde yapay zekâ ciddi bir risk. Ekran maruziyeti 13 yaş öncesi için sınırlandırılmalı. Bu nedenle ebeveyn denetimi şart. Haftada bir gün ailece dijital detoks yapılmalı" ifadelerinde bulundu. "Yalnızlık küresel bir tehdit, aileler hızla değişiyor" Dijital bağımlılığın günümüzde madde ve kumar bağımlılıklarıyla aynı beyin mekanizmasını etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, "Dopamin yani haz arayışı yaşamın merkezine yerleşmiş durumda. Hazcılık arttıkça yaşam amacı zayıflıyor. Bu da egoistliği, yalnızlığı, mutsuzluğu ve aile yapısındaki bozulmayı tetikliyor" dedi. Yalnızlığın artık uluslararası kuruluşlar tarafından geleceğin en büyük toplumsal tehlikelerinden biri olarak tanımlandığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, dünyadaki aile yapısına ilişkin verileri de paylaştı; "İlk beş yıldaki boşanma oranı her geçen gün yükseliyor. Evlilik dışı doğum oranı artıyor, tek ebeveynli aile sayısı yükseliyor. Bu tablo küresel bir tehdit. Bir toplumu bozmak isteyenler önce kültürel ve psikolojik savaşla başlar. Bu nedenle kültürümüze ve aile yapımıza sahip çıkmalıyız, bu bilince ulaşmalıyız. Çünkü zihinsel dönüşüm olmadan sosyal dönüşüm gerçekleşemez." "Yapay zekâ terapist değildir, sadece aracı olabilir" Yapay zekâ destekli terapi tartışmalarına da değinen Tarhan, "Terapinin özü bilgi yığını değil; kişinin ihtiyaç duyduğu doğru bilgiyi seçmektir. Yapay zekâ bilinçli bir varlık değil, muayene edemez, beyin kimyasını değerlendiremez. Bu nedenle yapay zekâ terapist olamaz ama terapistin işini kolaylaştırabilir" dedi. Öğrencilerin sorularıyla devam eden program, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a teşekkür plaketi takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu Haber

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu

BUÜ Rektörlük A Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Funda Coşkun, alanında uzman konuşmacılar ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler de katıldı. "Kanser tedavisi sosyal alanları kapsamalı" BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, kanser tedavisinin geçmişten bugüne tümörün çıkarılmasından genetik seviyeye inen spesifik tedavilere doğru evrildiğini belirterek, bu dönüşümün multidisipliner yaklaşımı zorunlu kıldığını ifade etti. Prof. Dr. Kırıştıoğlu, büyük bilimsel çabaya rağmen bazı kanser türlerinde başarı oranlarının hala düşük olduğunu, bu nedenle yaklaşımın cerrahi ve ilacın ötesinde; hastanın psiko-sosyal durumu, yaşam kalitesi, yapay zeka ve biyosistem mühendisliği gibi teknolojik ve sosyal alanları da içermesi gerektiğini vurguladı. Çevresel faktörler akciğer kanseri sıklığını artırıyor BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise kanser konusunun yıllar geçse de önemini koruduğunu ve çok etmenli yapısı nedeniyle görülme sıklığının artmaya devam ettiğini söyledi. Özellikle kendi alanı olan göğüs hastalıkları ve akciğer kanserine değinen Prof. Dr. Coşkun, Bursa'nın sanayi ile iç içe olması, hava kirliliği ve tütün tüketiminin yüksek olması gibi çevresel etmenler nedeniyle bölgede akciğer kanseri prevalansının yüksek olduğunu aktardı. Dekan Coşkun, kanserle mücadelede koruyucu hekimlik, yenilikçi tanı aşamaları ve tedavi yolaklarına destek sağlamanın önemini vurgulayarak, bu alanda biyoloji, fizik, kimya, mühendislik gibi tüm disiplinlerin iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. "BUÜ, disiplinlerarası iş birliğini güçlendiriyor" AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca da etkinliklerin temel amacının, akademisyenler ve dış paydaşlar arasında yeni iş birliklerini ve geleceğe yönelik proje fikirlerini ortaya çıkarmak olduğunu vurguladı. Katılımcılardan geri dönüşleri takip ettiklerini ve memnuniyet düzeyinin oldukça yüksek olduğunu belirten Karaca, Bursa'nın bir sanayi şehri olmasının ve üniversitedeki geniş araştırma yelpazesinin kendilerine tema belirleme ve sanayicilerin ilgisini çekme konusunda avantaj sağladığını dile getirdi.

BUÜ’den otizmli yetişkinler için yapay zekâ destekli asistan Haber

BUÜ’den otizmli yetişkinler için yapay zekâ destekli asistan

BUÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Özel Eğitim Bölümü akademisyenlerinin disiplinler arası işbirliğiyle oluşturduğu ASSIST-AI (Otizmli Yetişkinlerin Sosyal Beceriler Kazanımı ve Toplumsal Yaşama Katılımı İçin Yapay Zekâ Destekli Sanal Asistan Tasarımı ve Geliştirilmesi) projesi ile otizmli bireylerin özellikle sözlü ve sözsüz iletişim becerilerini güçlendirmeye odaklanılacak. Uluslararası konsorsiyum görev alacak Proje ekibinde yer alan Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, Doç. Dr. Murtaza Cicioğlu, Dr. Öğr. Ü. Özge Boşnak ve Öğr. Gör. Koray Aki tarafından geliştirilen proje uluslararası bir konsorsiyumla yürütülecek. Almanya merkezli AspireEducationGroup koordinatörlüğünde çalışacak konsorsiyumda Türkiye'den BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi'nin yanı sıra, alanında uzman ve deneyimli kurumlar olarak Sustainable Development Studies Network (Belçika), AutismoAndaluca (İspanya), InstitutRégionald'InsertionProfessionnelle et Sociale (Fransa) ve AMAE (Portekiz) yer alıyor. Otizmli bireylerle çalışanlar için de kapsamlı bir eğitim paketi hazırlanacak Proje ekibi, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’ı ziyaret ederek çalışmalara dair bilgi verdi. Akademisyenler adına konuşan Öğr. Gör. Koray Aki, geliştirilecek dijital sistemin otizmli bireylerin günlük yaşamda karşılaşabileceği durumlara göre tasarlanacağını vurguladı. Sanal asistanın kültürel olarak uyarlanabilir, sosyal etkileşim senaryolarını içeren ve bu içeriklerin merkezinde yapay zekâ destekli olacağını aktaran Öğr. Gör. Koray Aki; "Ayrıca proje kapsamında, otizmli bireylerle çalışan profesyoneller ve aileler için de kapsamlı bir eğitim paketi hazırlanacak. Geliştirilen bu yenilikçi dijital çözüm, pilot uygulamalarla test edilip kullanıcı deneyimlerine göre son şeklini alacak" dedi. Rektör Yılmaz’dan tebrik Bu kapsamlı çalışmalarından ötürü tüm proje ekibini tebrik eden Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Projenin disiplinler arası işbirliği ile ortaya çıkmasının önemine dikkat çeken Rektör Yılmaz, ASSIST-AI'nın özel gereksinimli bireylere yönelik yenilikçi ve erişilebilir çözümlere öncülük edeceğine inandığını belirtti.

YÖK Başkanı Özvar: "Yükseköğretim Kalite Kurulu, Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvencesi bağlamında sınır ötesi akreditasyon yapma yetkisine kavuştu" Haber

YÖK Başkanı Özvar: "Yükseköğretim Kalite Kurulu, Avrupa Yükseköğretim Alanında Kalite Güvencesi bağlamında sınır ötesi akreditasyon yapma yetkisine kavuştu"

YÖK Başkanı Erol Özvar, Bursa Uludağ Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen 9. Uluslararası Öğrenci Bilimler Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada Filistin’deki büyük insanlık dramına dikkat çekerek, İsrail’in acımasız saldırıları sonucunda 70 bin masum insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı. Gazze’de varılan ateşkesin kalıcı olmasını dilediklerini belirten Özvar, Filistin halkıyla olan güçlü dayanışmayı göstermek adına bütün üniversitelerde, akademik açılış merasimlerinde Gazze meselesinin ele alındığını kaydetti. Özvar, Türk üniversitelerinin kapısının Filistinli öğrenci ve akademisyenler için açık kalmaya devam edeceğini vurguladı. "Avrupa yükseköğretim alanının en büyük kapasitelerinden birine sahibiz" Türkiye’nin yükseköğretim alanında çok boyutlu uluslararası ilişki ve iş birliklerini başarıyla yürüttüğünü belirten Özvar, "Türk yükseköğretim sistemi 208 üniversitesi, 7 milyona yakın öğrencisi ve 185 binin üzerinde akademik personeliyle Avrupa yükseköğretim alanının en büyük kapasitelerinden birine sahiptir. Bu büyük kapasite ile birlikte Türkiye, Avrupa Yükseköğretim Alanında kalite güvencesi ve akreditasyon konusunda da yüksek standartlara sahiptir" dedi. 2027 yılına kadar tüm üniversitelerin akreditasyon süreçlerini tamamlamasını ve akreditasyon raporlarının Avrupa Yükseköğretim Kalite Güvencesi Tescil Kuruluşu (EQAR) veri tabanında yayınlanmasını hedeflediklerini ifade eden Özvar, bu sürecin yükseköğretim sisteminin uluslararası standartlarla uyumunu görünür kıldığını ve üniversitelerin küresel bilim ağına entegrasyonunu güçlendirdiğini vurguladı. "Türkiye’nin son yıllarda ulaştığı ivmenin arkasında yükseköğretim sistemimizin ortaya koyduğu çabalar var" Türkiye’nin tüm üniversitelerinin Avrupa yükseköğretim alanındaki ülkeler tarafından tanındığını belirten Özvar, başta AKTS olmak üzere Bologna sürecini büyük bir ciddiyetle sürdürdüklerini ifade etti. Türkiye’nin 2024 yılı Bologna Değerlendirme Raporu’nda birçok değerlendirme kriterinde tam puan alarak çok başarılı sonuçlar elde ettiğine dikkat çeken Özvar, "Bu bakımdan Avrupa’nın en başarılı ülkeleri arasında yer alıyoruz. Uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı hareketliliğinde Türkiye’nin son yıllarda ulaştığı ivmenin arkasında yatan sebeplerden bir tanesi de yükseköğretim sistemimizin kalite standartları konusunda ortaya koyduğu çabalardır" şeklinde konuştu. Yurt dışında faaliyet gösteren üniversiteler ve fakülteler Uluslararası stratejilerinin Avrupa ile sınırlı olmadığını vurgulayan Özvar, şöyle devam etti: "Bakü’de 2024 yılında kurulan Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi, benzer bir modelle bu yıl Taşkent’te kurulan Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi bu vizyonun somut neticesidir. Yurt dışında açtığımız üniversitelerin yanı sıra Somali, Filipinler, Özbekistan, Kazakistan ve Bosna Hersek gibi dost ülkelerde farklı üniversitelerimizin fakülteleri faaliyet göstermektedir. Şam’da Türkiye-Suriye Dostluk Üniversitesi kurulmasına yönelik çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir. Ülkemiz, İslam coğrafyası ve Afrika ülkeleriyle de yükseköğretim alanındaki iş birliklerini sürekli olarak çeşitlendirmekte ve güçlendirmektedir." "Başlıca hedeflerimizden biri uluslararasılaşma" Yükseköğretim Kurulu olarak belirledikleri başlıca hedeflerden birinin uluslararasılaşma olduğunu ifade eden Özvar, bu hedefin en önemli unsurlarından birinin uluslararası öğrenci sayısını artırmak olduğunu kaydetti. Özvar, Türkiye’nin 198 ülkeden yaklaşık 360 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaptığını ve bu bakımdan dünyada 6’ncı sırada yer aldığını belirtti. Uluslararası öğrenci sayısının yalnızca rakamsal bir artış olarak değil üniversite ruhunu zenginleştiren niteliksel bir katkı olarak da çok kıymetli olduğunu anlatan Özvar, uluslararası öğrencilere şöyle seslendi: "Sizlerin farklı kültürlerden, dillerden, düşünce biçimlerinden ve akademik birikimlerden gelmiş olmanız; üniversite kampüslerimize evrensel bir nitelik kazandırmaktadır. Bugün üniversitelerimizin koridorlarında, sınıflarında, kütüphanelerinde ve araştırma laboratuvarlarında, aynı hedef doğrultusunda çalışan yüzlerce farklı ülkeden öğrencileri görmek bizler açısından mutluluk kaynağıdır. Bu tablo, Türk yükseköğretiminin dünyaya açılan yüzü olduğu kadar, insanlığın ortak geleceği adına da umut verici bir manzaradır." "Akademide yapay zekâ kullanımına ilişkin mevzuatı hayata geçiriyoruz" Özvar, yapay zekânın akademik çalışmalarda kullanılmasını etik veya ahlaki bir mesele olmanın ötesinde hukuki bir sorumluluk alanı olarak gördüklerini belirterek, "Geçtiğimiz yıl Üretken Yapay Zekâ Kullanımına Dair Etik Rehber ile yapay zekânın bilimsel araştırma ve yayın süreçlerinde nasıl kullanılabileceğine dair genel bir çerçeve oluşturmuştuk. Bugün bu adımı daha da ileri taşıyor; tez, makale ve tüm akademik çalışmalarda yapay zekânın hangi ölçülerde ve hangi kurallar çerçevesinde kullanılacağını belirleyen bir mevzuatı hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Bu doğrultuda hazırlanan yönetmelik ve yasal düzenlemeler kısa süre içinde yürürlüğe girecek ve yükseköğretim sistemimizde yapay zekâ kullanımına ilişkin etik, denetlenebilir ve şeffaf bir yönetişim yapısı oluşturulacaktır" dedi.

KGK “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor Haber

KGK “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor

Daha önce yurtiçi ve yurtdışında düzenlediği çalıştaylar, ödül törenleri, uluslararası buluşmalar ve medya zirveleriyle Türk medyasının gücünü tüm dünyaya tanıtan Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), Alanya’da 5’incisi yapılacak Küresel Medya Buluşması ile gazetecilik mesleğine yön verecek nitelikte bir dizi etkinliğe daha imza atacak. Alanya’da dev buluşma Alanya’da 5 yıldızlı Eftelya Marin Otel’de başlayacak program kapsamında Türkiye’nin 81 ilinden ve 41 ülkeden gelecek gazeteci, medya temsilcisi, akademisyen ve iletişim uzmanı 310 katılımcı Alanya’da buluşacak. Etkinliklerde, dijital dönüşüm çağında gazeteciliğin geleceği, yapay zeka, dezenformasyonla mücadele, etik habercilik, yerel basının güçlendirilmesi ve medya eğitimi gibi birçok konu masaya yatırılacak. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, programla ilgili olarak, “Alanya buluşmamız, her yıl olduğu gibi bu yıl da sadece bir etkinlik değil; Türk basınının uluslararası platformda sesini daha güçlü duyurması için attığımız stratejik bir adımdır. Gazetecilerimiz, bu program sayesinde hem deneyimlerini paylaşacak hem de mesleğin geleceğine yön verecek bilgi ve beceriler kazanacak. Ayrıca, dünyanın 41 ülkesinden gelecek meslektaşların kaynaşması ve işbirliği için de zemin oluşturacak” dedi. Ödül töreniyle başarılar taçlanacak Buluşmanın en dikkat çekici bölümlerinden biri de 8 Kasım akşamı Lonicera World Otel balo salonunda yapılacak ödül töreni olacak. Etkinlik boyunca, gazetecilik alanında üstün başarı gösteren isimler, ulusal ve uluslararası projelerde öne çıkan medya profesyonelleri ile küresel çapta başlarılı olmuş devlet adamları, bilim ve spor insanları ile sanatçılar da ödüllendirilecek. KGK Genel Başkanı Dim, bu ödüllerin ülkemizin kamu diplomasisine katkı sunmasının yanısıra mesleki motivasyonu artırmayı ve basın camiasındaki dayanışmayı güçlendirmeyi hedeflediğini belirtti. Bu yıl ödül törenine onur konuğu olarak Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Afrim Gashi ile TC Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılacağını da belirten Dim, “Bu yıl sürpriz bir çok isme takdim edeceğimiz 5’inci Küresel Başarı Ödülleri’nin yanısıra ilk kez Kırım Türkü Gazeteci İsmail Gaspıralı adına da farklı kategorilerde onur ödüllerini takdim edeceğiz” dedi. Medyanın küresel gücünü pekiştiriyor Kurulduğu günden bu yana hem Türkiye’de hem de dünyada gazeteciler arası dayanışmayı ve mesleki etik ilkeleri güçlendirmeyi amaçlayan Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), Alanya programıyla birlikte uluslararası alanda Türk basınının etkinliğini bir kez daha gözler önüne sermeyi hedefliyor. KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, program sonunda kamuoyunla paylaşılacak olan sonuç bildirgesinin Türkiye’nin medya politikalarına ve uluslararası medya ilişkilerine ışık tutacak nitelikte olacağını belirtti.

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi Haber

BTSO’dan yapay zekâ hamlesi

BTSO Ana Hizmet Binası’nda düzenlenen toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın ile BTSO Meclis ve Komite Üyelerinin yanı sıra Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ve KOSGEB Bursa Batı Müdürü Erkan Güngör de katıldı. Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirmesi metodolojisi ve içeriği, sektörlerden başarı örnekleri ve uygulama deneyimleri, değerlendirme süreci ve raporlama detayları ile Bursa firmalarına özel uygulama planlarının paylaşıldığı toplantıya BTSO üyeleri büyük ilgi gösterdi. "Küresel rekabette yeni bir dönem" BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Batmaz, küresel ekonominin teknoloji odaklı bir dönüşüm sürecinden geçtiğini vurgulayarak, yapay zekânın bu değişimde kilit rol oynadığını ifade etti. Batmaz, "Küresel ekonomi, teknolojinin öncülüğünde baş döndürücü bir hızla yeniden şekilleniyor. Güç dengeleri değişiyor, ticaretin kuralları yeniden yazılıyor. Yapay zekâ, yeşil enerji, dijitalleşme ve veri ekonomisi, her sektörü yeniden tanımlıyor. 2030 yılına kadar iş süreçlerinin yüzde 60’ından fazlası otomasyon ve yapay zekâ destekli sistemlerle yürütülecek. Dijital ekonominin küresel ekonomideki payı yüzde 20’yi aşmış durumda. İş dünyası liderlerinin yüzde 61’i dijital dönüşümü en önemli öncelik olarak görüyor, büyük kuruluşların ise yüzde 94’ü bir dijital dönüşüm stratejisine sahip. Günümüz rekabeti, veri analizi ve hızlı öğrenme üzerine kurulu. Eğer bir işlemi rakibinizden daha yavaş yapıyorsanız, maliyetiniz ne kadar düşük olursa olsun, er ya da geç sahneden çekilirsiniz" dedi. "Tehdit değil fırsat olarak görülmeli" Batmaz, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile dijitalleşmeye yatkın olmasına rağmen, üretim, enerji ve lojistik gibi lokomotif sektörlerde dijital olgunluk düzeyinin küresel rakiplerin gerisinde kaldığını belirtti. BTSO’nun Bursa’da yapay zeka ve dijitalleşme hamlesine öncülük ettiğini vurgulan Batmaz, "Bugün başlattığımız Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı, MEXT ve BUTEKOM iş birliğiyle işletmelerimizin dijitalleşme seviyesini bilimsel bir kesinlikle ortaya koyacak ve geleceğe yönelik bir operasyonel kılavuz sunacak. Yapay zekâ, yavaş kalanlar için tehdit, hızlı adapte olanlar için ise bir sıçrama tahtası. Bursa iş dünyasını bu potansiyeli somut bir değere dönüştürmeye davet ediyorum." "Yapay zekâ dönüşümüne rehberlik edeceğiz" BTSO Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, Yapay Zekâ Olgunluk Değerlendirme Programı’nın temellerinin 18-19 Haziran tarihlerinde Bursa Business School’da düzenlenen Next Level Yapay Zekâ Zirvesi’nde atıldığını söyledi. Akın, "Bursa’da ilk kez düzenlenen bu zirve, otomotiv sektörüne odaklanarak iki gün boyunca çok değerli firmaları ve geniş bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. MEXT ile stratejik bir iş birliği gerçekleştirdik. Yapay zekânın önemi artık herkes tarafından biliniyor. İlk zirvemiz farkındalık oluşturmayı hedefliyordu. Bu programda ise o farkındalığı somut bir dönüşüme taşıyoruz. Yapay zekâ ile nasıl bir dönüşüm gerçekleştirmeliyiz, bu süreci kimler yönetecek ve şu an ne aşamadayız gibi sorulara yanıt arayacağız." dedi. Dönüşüm için destekler önemli BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın da programa tam destek verdiğini belirten Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: "MEXT ile iş birliği içinde örnek projeler geliştiriyoruz. Ben tüm sanayicilerimize MEXT ve BUTEKOM’u görmelerini tavsiye ediyorum. Bundan 15 yıl önce bu konuları anlattığımızda bize gülüyorlardı. Ancak şimdi sektörde kalıcı olmak istiyorsanız bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. O dönemde bu bilinç düzeyinde olsaydık bugün yaşadığımız pek çok sorunun önüne geçebilirdik. Bursa’da yapay zekâ ile ilişkili otomotiv ve makine gibi güçlü sektörlerimiz var. Sağlık ve hizmet sektörlerini de bu çalışmalara dahil edebiliriz. Yine özellikle 48, 50 ve 69’uncu meslek komitelerimizde önemli teknoloji üreticileri bulunuyor. Bu çalışmalar bu firmalarımıza da yeni iş alanları açacak ve umarım başarılı projeler uluslararası platformlara taşınacak" dedi. Yapay zekânın amacı verimlilik BUTEKOM Genel Müdürü Murat Kurtlar, dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının temel amacının verimlilik artışı olduğunu söyledi. Kurtlar, "Dijitalleşme ya da yapay zekâ uygulamalarına yalnızca bu teknolojileri kullanmak için adım atmak yanıltıcı olur. Bunların tek amacı işletmelerde verimlilik sağlamaktır. BTSO Eğitim ve Teknoloji Kampüsü’nde bu doğrultuda, gelişen teknolojilerle sürekli kendimizi yeniliyoruz. BUTEKOM, Bursa Model Fabrika, Enerji Verimliliği Merkezi, BTSO MESYEB ve BUTGEM’de sürdürülebilirlik, sosyal gelişim, çevre koruma ve ekonomik büyüme gibi temel alanlara odaklanıyoruz" dedi. "Yol haritasına ihtiyacımız vardı" BUTEKOM olarak çok önemli bir programı hayata geçirdiklerini ifade eden Kurtlar, "MEXT iş birliğiyle ilk pilot uygulamayı BUTEKOM’da gerçekleştirdik. Veriyle çalışıp çalışmadığımızı, veriyi ne kadar etkin kullandığımızı ve veriyle neler yapabileceğimizi değerlendirmek için bir yol haritasına ihtiyacımız vardı. Bu program, işletmelerimizin bu sorulara yanıt bulmasına ve verimlilik odaklı bir dönüşüm gerçekleştirmesine katkı sağlayacak. Programın faydalı sonuçlar getireceğine inanıyorum" diye konuştu.

'Tercihten önce üniversiteni yaşa' projesinin sonuçları açıklandı Haber

'Tercihten önce üniversiteni yaşa' projesinin sonuçları açıklandı

Bursa Teknik Üniversitesi ile Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen ve lise öğrencilerine üniversite deneyimi kazandırmayı amaçlayan "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa" projesinde sonuçlar açıklandı. Bursa genelindeki 11. ve 12. sınıf (lise 3. ve 4. sınıf) öğrencilerine yönelik düzenlenen projeye 2 bin 500'ün üzerinde öğrenci başvurdu. Öğrencilerin not ortalamasına göre yapılan yerleştirmede, 300 öğrenci BTÜ'de bir aylık eğitim alma hakkı kazanırken, 300 öğrenci de yedek olarak belirlendi. Öğrenciler sonuçları https://bys3.btu.edu.tr/tercih_robotu_adresinden öğrenebilecek. Tüm bölümlere başvuru Lise öğrencilerine hayatlarının en kritik kararını belirleme noktasında büyük bir fırsat sunan projede,öğrenciler BTÜ'deki tüm bölümlere başvuruda bulundu. Lise öğrencilerinin en büyük ilgisi ise Bilgisayar Mühendisliği, Psikoloji, Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi, Uluslararası İlişkiler ve Mimarlık bölümlerine oldu.Bu kapsamda Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'ne 170, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi'ne 60, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'ne 30, Orman Fakültesi'ne 20 ve Denizcilik Fakültesi'ne 20 öğrenci yerleşmeye hak kazandı. İlk ders günü öğrencilere oryantasyon Proje kapsamında 12'nci sınıf öğrencileri kasım, 11'nci sınıf öğrencileri aralık ayında BTÜ'de her hafta çarşamba günü yerleştikleri bölüm sınıflarındaeğitim görecek; laboratuvarlar, kütüphane, atölyeler, yemekhane gibi kampüs imkanlarından faydalanarak üniversite yaşamını yakından tanıma fırsatı bulacak.Ayrıca, program öncesinde öğrencilerin üniversite ortamına daha kolay uyum sağlayabilmesi adına oryantasyon programı düzenlenecek. 5 Kasım Çarşamba günü 12'nci sınıf öğrencileri, 3 Aralık Çarşamba günü ise 11'nci sınıf öğrencileriMimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon'da gerçekleşecek oryantasyon programında bilgilendirilecek. Rektör Çağlar'dan ‘Hoş geldiniz' mesajı BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, projeye gösterilen yoğun ilgiden memnuniyet duyduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa' projesi kapsamında üniversitemize yerleşmeye hak kazanan öğrencilerimizi tebrik ediyor, kendilerine hoş geldiniz diyorum. Bu proje yalnızca üniversite deneyimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda gençlerimizin hayallerine bir adım daha yaklaşmalarını sağlıyor. Başvuruda bulunup yerleşemeyen öğrencilerimiz için de BTÜ'nün kapıları her zaman açık. Önümüzdeki dönemde farklı projeler ve etkinliklerle yine bir araya geleceğiz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.