SON DAKİKA
Hava Durumu

#Mudanya Üniversitesi

YENİŞEHİR YÖREM - Mudanya Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mudanya Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa yeni fikirlerin başkenti oluyor Haber

Bursa yeni fikirlerin başkenti oluyor

Bursa'yı girişimciliğin ve inovasyonun merkezi haline getirmek için çalışan Büyükşehir Belediyesi, şirket temsilcilerini, akademisyenleri, kamu kurumlarının teknik ekipleri ve üniversite öğrencilerini DemoDay 2025'te buluşturdu. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı'na bağlı Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Şube Müdürlüğü bünyesindeki B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi koordinasyonunda hazırlanan programa Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa Uludağ TTO, Ulutek, Bursa TTO, Bursateknopark, BUSİAD ve BİSİAD destek veriyor. "Bir kentin değeri paylaştığı hayallerde saklıdır" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey adına programa katılan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Orkun Gazioğlu, konuşmasına Gürcistan'da şehit olan askerlere ve Hırvatistan'da şehit olan yangın uçağı pilotuna Allah'tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır dileyerek başladı. Bursa Demo Day 2025 ile fikirden eyleme, eylemden başarıya uzanan yolculukların, iş birliğinin ve umudun sahnesinde olduklarını belirten Gazioğlu, "Burası sadece bir yarışmanın değil; vizyonların, ekip ruhunun ve geleceğin buluştuğu bir yer. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak hedefimiz kentimizin potansiyelini, vizyonunu ve enerjisini bu dönüşümle bütünleştirmektir. Bir kentin gerçek değeri sadece altyapısında değil, insanının ürettiği fikirlerde, geliştirdiği projelerde ve paylaştığı hayallerde saklıdır" dedi. "Görevimiz Bursa'mızı çekim merkezi haline getirmek" Girişimciliğin risk kadar ödülü, zorluklar kadar fırsatları da içinde barındırdığını dile getiren Gazioğlu, sahne alacak her projenin bir cesaret göstergesi olduğunu ifade etti. Yarışmaya katılanların hayallerini gerçeğe dönüştürmek için yola çıktığını vurgulayan Gazioğlu, "Bu sahnede azminizi, emeğinizi ve inancınızı bizlerle paylaşıyorsunuz. Alt yapı desteğimizle, ofis alanlarımızla, mentorluk programlarımızla, hibe ve kaynaklarımızla daima yanınızda olacağız. Bizim görevimiz sadece bugünü iyileştirmek değil, Bursa'mızı gençlerin ve yenilikçilerin geleceğe yön verdiği bir çekim merkezi haline getirmektir" diye konuştu. "Bursa'mızı fikirlerin başkenti haline getirmesini temenni ediyorum" Salonda Türkiye'yi, hatta dünyayı değiştirecek fikirlerin var olduğuna inandığını söyleyen Gazioğlu, atılan her adımın Bursa'nın, ülkenin ve insanlığın geleceği için bir umut olduğunu vurguladı. Umudu birlikte büyütmekten gurur duyduklarını da belirten Gazioğlu, "Gerçek başarı; denemeye cesaret etmekte, her düşüşten sonra yeniden kalkabilmekte, vazgeçmemekte gizlidir. DemoDay 2025'in kentimizin teknoloji ve inovasyon yolculuğunda yeni kapılar açmasını, Bursamızı fikirlerin başkenti haline getirmesini temenni ediyorum. Bu organizasyona emek veren herkese ve geleceğe umutla bakan girişimcilere teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediyesi'nin hizmet alanlarına giren projelerin ilgili birimlerde küçük ölçekli olarak test edilmesine imkân tanıyan kavram kanıtı (PoC) süreci video gösterimiyle anlatıldı. Strateji Geliştirme Daire Başkanı Derya Özgök de kamu, girişimci ve akademi iş birliğiyle yürütülen DemoDay 2025 sürecinin ayrıntılarını paylaştı. Süreç içinde seçilen 20 girişimin PoC (test) süreci ile belediye hizmetlerinin ölçümlendiğini anlatan Özgök, 17 girişimcinin yapacağı sunumun ardından başarılı projelerin belirleneceğini ifade etti. Belediye açısından önemli kazanımlar elde edildiğini hatırlatan Özgök, başarılı olan uygulamaların ilerleyen dönemlerde kalıcı belediye hizmetlerine dönüşmesini hedeflediklerini dile getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in vizyonu doğrultusunda Bursa'yı akıllı şehircilikte öncü bir kent haline getirmeyi amaçladıklarını aktaran Özgök, Bursa Demo Day 2025'te emeği geçen herkese teşekkür etti. Bursa'nın akıllı şehircilik vizyonuna katkı sağlayan DemoDay'de girişimciler, akademisyenlerden oluşan jüri önünde projelerini anlattı. Katılımcıların ilgiyle takip ettiği sunumlar, kamu kurumu yöneticilerini, öğrencileri ve iş dünyasının temsilcilerini inovasyon yolculuğuna çıkarttı. Yeni umutların ve iş birliklerinin kapısını aralayan DemoDay'de birinci olan girişime 500 bin TL, ikinciye 300 bin TL, üçüncüye ise 200 bin TL para ödülü verilecek. Ayrıca Platin Capital tarafından iki ayrı projeye 75'er bin TL ödül verilecek. Yine Platin Capital tarafından birinci seçilen girişim, yatırım turuna çıkarılacak. BUSİAD ise ilk 5'e girmeye hak kazanan girişimler için yatırımcı görüşmeleri düzenleyecek.

2024 yılının terimi olan "Kalabalık Yalnızlık" makale konusu oldu Haber

2024 yılının terimi olan "Kalabalık Yalnızlık" makale konusu oldu

Artvin Çoruh Üniversitesi Arhavi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Saffet Karayaman, Mudanya Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Boz, Mudanya Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Murat Şener ve Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kahraman Güler'in kolayda örneklem yöntemiyle belirlenen 514 üniversite öğrencisi ile yaptığı araştırmanın makalesi yayınlandı. Makalenin yazarlarından Mudanya Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Boz, araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi. Kalabalık yalnızlığın yalnızca günümüzü değil, geleceğimizi de etkilemeye devam ettiğini vurgulayan Boz, "Modern zamanın sağladığı haz, hız ve yeni iletişim şekilleri bizi gerçekten birleştiriyor mu yoksa daha da uzaklaştırıyor mu? Dijital çağ, insanların daha önce hiç olmadığı kadar fazla kişiye erişebilmesine imkan tanıdığı gerçeği yaygın olarak kabul görmektedir. Sosyal medya platformları bireylere binlerce insanla etkileşim kurma şansı sunmaktadır. Fakat bu bağlantılar, duygusal tatmin sağlamakta oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu ilişkiler genellikle yüzeysel olup, derin duygusal bağlardan yoksun ve bireylerin gerçek ihtiyaçlarına karşılık vermekten oldukça uzak kalmaktadır. Tıpkı, uzaya çıkıyoruz ama karşı komşumuza çıkamıyoruz. Günümüzde insanlar fiziksel olarak bir arada bulunsalar bile zihinsel ve duygusal olarak yalnızlaşmaktadırlar. Bu durum modern yaşamın insanı hem sosyal hem de bireysel olarak yalnızlaştıran en dikkate değer özelliklerindendir. Modernite, bireyleri sürekli uyarıcıların izinde koşmaya yönlendirerek onları yalnızca birer tüketici haline getirmektedir" diye konuştu. "Derin bir yalnızlık hissi" Doç. Dr. Dursun Boz, sosyal medya platformlarının algoritmalarla düzenlenmiş içerik dağılımlarının kişileri bir "tatmin yanılsaması" içine çektiğini dile getirerek, "Bu yanılsama, bireylerin gerçek dünyadaki ilişkilerini zayıflatırken derin bir yalnızlık hissi doğurmaktadır. İnsanlar dijital mesajlar, beğeniler ve yorumlar aracılığıyla bağlantı kurduklarını düşünseler de bu ilişkiler yüz yüze iletişimin yerini asla tutmamaktadır. Kalabalık içinde yalnızlık, tam olarak bu noktada, modern zamanların insana sunduğu en büyük çelişkiyi simgelemektedir. Kalabalık içinde yalnızlıkla başa çıkmak, kişisel bilinçle başlayan ve toplumsal dayanışmayı yeniden inşa etmeyi gerektiren bir süreçtir. İlk aşama, insanların yalnızlık durumunun insan olmanın doğal bir yönü olduğunu kabullenmesiyle gerçekleşmektedir. Örneğin, yalnızlık, bireyin kendini tanıması ve anlam arayışını derinleştirmesi için bir şans olarak değerlendirilebilir. Ancak bu yalnızlık, kalabalık bir dünyada yabancılaşmaya dönüşmemesi için herkesin aktif bir şekilde çaba göstermesinden geçmektedir. Bireysel olarak uygulanabilecek yollardan biri ‘dijital detoks' programlarıdır. Dijital dünyanın ve sosyal medyanın kullanım süresini kısıtlamaktan geçmektedir. Bireylerin yüz yüze iletişim kurma imkânını artırarak gerçek bağlar geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Gerçek yaşamda kurulan ilişkiler, insanların yalnızlık duygusunu hafifletip toplumsal bir bağ hissetmelerini sağlamaktadır. Toplumsal düzeyde ise dayanışma araçlarının yeniden inşası gerekmektedir. Geleneksel toplulukların dayanışma yöntemlerinden ilham alarak bireyler arasındaki bağları kuvvetlendirecek projeler geliştirilebilir. Bu tür girişimler, yalnızca bireylerin değil aynı zamanda toplulukların da kendilerini yeniden değerlendirmelerine yardımcı olur. Cinsiyet farklılıkları dikkate alındığında, özellikle kadın öğrencilerin kalabalık ortamlarda kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirmeye yönelik bireysel gelişim kursları ve atölyeler düzenlenmelidir. Bu programlar üniversite yönetimleri ve öğrenci toplulukları tarafından planlanabilir. Yalnız yaşayan veya evli olmayan öğrenciler için sosyalleşme fırsatlarını artıracak kampüs içi ve kampüs dışı etkinlikler organize edilmelidir. Etkinlikler belediyeler, gençlik merkezleri ve üniversite kulüpleri iş birliği ile gerçekleştirilebilir. Özellikle genç yetişkinlerin teknolojik cihaz kullanımı nedeniyle yalnızlık riskinin arttığı görülmektedir. Bu grupların toplumsal iletişimini güçlendirmek için, kamu spotları ve sosyal medya kampanyaları ile yüz yüze iletişimin önemi vurgulanmalıdır. Üniversite ortamlarında ve iş yerlerinde, dijital cihaz kullanımını sınırlandıran ve gerçek etkileşimi teşvik eden sosyal alanlar oluşturulmalıdır. Bu düzenlemeler kurum yönetimleri ve insan kaynakları birimleri tarafından desteklenebilir. Dijitalleşmenin yalnızlaşma üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik olarak, teknolojik okuryazarlık ve dijital bağımlılık farkındalığını artıran seminerler, eğitimler ve rehberlik programları uygulanmalıdır. Bu eğitimler psikolojik danışmanlar ve bilişim uzmanlarının iş birliği ile yürütülebilir" dedi. "Ekran süremizin ne kadar farkındayız?" İlk adım olarak kendimizi sınırlandırmayla başlamamız gerektiğini vurgulayan Mudanya Üniversitesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Murat Şener, "Mudanya Üniversitesi akademisyenleri olarak yapmış olduğumuz bu çalışma sonucunda toplumsal olarak birçok durumu tespit etme durumunda olduk. Kendi öğrencilerimiz de katılımcı oldular. Onları gözlemleyerek de durumu fark edebiliyoruz. ‘Dijital detoks' dediğimiz bir kavram ortaya çıktı. Daha öncesinde de olan bir kavramdı. Bu konu ile alakalı bir farkındalığımızın olması lazım. Biz sosyal medyayı veya ekran kullanma süremizin ne kadar farkındayız. Kendimiz ölçmemiz lazım. Bunların ne kadar zamanımızı çaldığını ilk etapta tespit etmemiz lazım. Daha sonra belirli sınırlar koyarak uygulamaya başlamamız lazım. Günün belirli saatlerinde kullanmayacağınıza kendinizi inandırabilirsiniz. Bildirimler bizleri çok teşvik ediyor, bunları sınırlandırabiliriz. Genelde bu konu çocuklar üzerinden vurgulanır fakat öncelikle kendimizden başlamalıyız. Tabi ki sosyalleşebileceğimiz, insanlarla bir araya gelebileceğimiz spor, kültür sanat gibi faaliyetlerin muhakkak hayatımızda olması gerekiyor. Bunlar birçok noktada bizleri o kadar çok ele geçirmiş ki normalde diyalog kuracağımız kişilerle iletişim kuramıyoruz. Komşuya gidemiyoruz dedik, aynı evin içerisinde yan odaya gidemiyoruz. Birbirimiz anlamak için video gönderiyoruz. Vereceği tepkiye göre duygularını anlıyoruz. Bunlar çok tehlikeli şeyler, bir dokunma, sarılmanın ne kadar önemli olduğunu bunları yapmamaya başladığımızda anlayacağız" ifadelerini kullandı.

22. Ulusal Psikoloji Kongresi Bursa’da düzenlendi Haber

22. Ulusal Psikoloji Kongresi Bursa’da düzenlendi

Kongre; Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Psikoloji Bölümü’nün yanı sıra Türk Psikologlar Derneği Bursa Şubesi, Bursa Teknik Üniversitesi Psikoloji Bölümü ve Mudanya Üniversitesi Psikoloji Bölümü işbirliğiyle düzenlendi. Kongrenin Düzenleme Kurulu Başkanlığını Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Leman Pınar Tosun yürütürken, Psikoloji Bölümü araştırma görevlileri Dr. Funda Turhan, Dr. Deniz Bilger, Fatma Adalet Şahin Kırık ve Çağdaş Kızgut’un yanı sıra çok sayıda gönüllü öğrenci de düzenleme kurulunda yer aldı. Kongrenin açılış oturumuna Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman ile Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Gülay Durmaz ve Prof. Dr. Atilla Akpınar da katıldı. Ayrıca Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezen Özeke’nin öncülüğünü yaptığı "Viva La Musica" grubu, seyircilerle etkileşimli bir müzik etkinliği düzenleyerek açılış oturumuna renk kattı. Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Leman Pınar Tosun konuşmasında Bursa’daki üç üniversitenin birlikte ev sahipliği yapmasının çok değerli olduğunu; hazırlık süreci boyunca yürütülen ortak çalışmanın üç üniversitedeki psikoloji bölümleri arasında iş birliği ve dostluk oluşturduğunu söyledi. Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman ise konuşmasında Kongrenin özellikle genç araştırmacılara yeni fikirler üretme ve mesleki dayanışmayı güçlendirme açısından ilham kaynağı olmasını umduğunu ifade etti. Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç da Ulusal Psikoloji Kongrelerinin, psikoloji biliminin canlılığını ve heyecanını ayakta tutan önemli buluşma noktaları olduğunu vurguladı. Dokuz ay süren bir hazırlık sürecinin ürünü olan kongrede; güçlü bilimsel içeriğin yanı sıra olabildiğince ekonomik ve ulaşılabilir bir kongre olması hedeflendi. Süreç, düzenleme kurulu üyelerinin gönüllü çabalarıyla son aşamaya getirildi. Üç yıllık bir aranın ardından düzenlenen Ulusal Psikoloji Kongresi'nin bilimsel programında 308 sözlü bildiri, 164 poster bildiri, 31 panel ve 16 atölye çalışması yer aldı. Tüm bu çalışmalar 114 kişilik yetkin bir hakem kurulu tarafından titiz şekilde değerlendirilerek programa dâhil edildi. Ayrıca kongrede biri uluslararası olmak üzere üç davetli konuşmacı da kongre katılımcılarına güncel çalışmalarını içeren birer sunum yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından bin 500’ün üzerinde katılımcı kongreye kaydolarak izleyici veya sunum yapan kişi olarak kongreye katkı sağladı. 11 yıllık aranın ardından Bursa’ya dönen Ulusal Psikoloji Kongresi’nin, Üniversitemizin ve Psikoloji Bölümünün saygınlığının yanı sıra Bursa şehrinin turizmine ve tanıtımına da önemli bir katkı yapması hedefleniyor.

Mudanya Üniversitesi'nde tercih tanıtım günleri başlıyor Haber

Mudanya Üniversitesi'nde tercih tanıtım günleri başlıyor

Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından,üniversite eğitimi almak isteyen milyonlarca öğrenci için şimdi de tercih süreci başlıyor. Gençler, geleceklerine yön verecek yüksek öğretim eğitimleri için tercih yapacak. Bu süreçte,öğrenciler ve aileler,tercih edecekleri üniversite ve bölüm hakkında bilgi edinmek için yoğun bir mesai başlayacak. Bursa'nın tek vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversiteside, öğrencilere tercih sürecinde destek olmak ve Mudanya Üniversitesi'ni tanıtmak için 'Tercih Tanıtım Günleri' başlatıyor. Bugün başlayıp 11 Ağustos'a kadar sürecek Tercih Tanıtım Günleri kapsamında, öğrenciler Çağrışan kampüsüne giderek merak ettikleri sorulara yanıt bulacak. Aday öğrencilere akademisyenler bölümler hakkında bilgi verilip,kampüs gezdirilirken, uzman rehber öğretmenler de danışmanlık desteği verecek. Mudanya Üniversitesi'nde mevcut bölüm ve programlara bu yıl yenileri eklenecek. Mudanya Üniversitesi'nin 3 Fakülte ve Meslek Yüksekokulu'ndaki bölüm ve programları şöyle: "2022-2023 akademik yılında Mühendislik-Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde Endüstri Mühendisliği Bölümü, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Psikoloji Bölümü, Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde Hemşirelik Bölümü, Meslek Yüksek Okulunda ise; İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Fizyoterapi ve Anestezi programları ile eğitime başlayan Mudanya Üniversitesi, geçen 3 yıl içerisinde bünyesine kattığı yeni bölümlerle büyüyerek gelişmeye devam ediyor. 2023-2024 akademik yılında, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, İngilizce Endüstri Mühendisliği, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Çocuk Gelişimi, İngilizce Psikoloji, 2024-2025 akademik yılında ise, Beslenme ve Diyetetik, İngiliz Dili ve Edebiyatı, İşletme, Ekonomi ve Finans (İngilizce), Görsel İletişim Tasarımı, Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce), Grafik Tasarım, Dış Ticaret, Bilgisayar Programcılığı, Otomotiv Teknolojisi, Ağız ve Diş Sağlığı bölümleri açıldı." Bu yıl da YÖK tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, 9 bölümünün daha açılmasına onay çıktı. Mudanya Üniversitesinde 2025-2026 yılında açılacak bölümler şunlar: "Endüstriyel Tasarım, Dil ve Konuşma Terapisi, Ebelik, İşletme (İngilizce), Lojistik Yönetimi, Yönetim Bilişim Sistemleri, Dijital Dönüşüm Elektroniği, Elektronik Haberleşme Teknolojisi, Tele-Sağlık Teknikerliği"

Mudanya Üniversitesi'nde 9 yeni bölüm daha açıldı Haber

Mudanya Üniversitesi'nde 9 yeni bölüm daha açıldı

2022-2023 akademik yılında Mühendislik-Mimarlık ve Tasarım Fakültesi'nde Endüstri Mühendisliği Bölümü, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde Psikoloji Bölümü, Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde Hemşirelik Bölümü, Meslek Yüksek Okulunda ise; İlk ve Acil Yardım, Tıbbi Görüntüleme Teknikleri, Fizyoterapi ve Anestezi programları ile eğitime başlayan Mudanya Üniversitesi, geçen 3 yıl içerisinde bünyesine kattığı yeni bölümlerle büyüyerek gelişmeye devam ediyor. 2023-2024 akademik yılında, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği, İngilizce Endüstri Mühendisliği, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Çocuk Gelişimi, İngilizce Psikoloji, 2024-2025 akademik yılında ise, Beslenme ve Diyetetik, İngiliz Dili ve Edebiyatı, İşletme, Ekonomi ve Finans (İngilizce), Görsel İletişim Tasarımı, Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce), Grafik Tasarım, Dış Ticaret, Bilgisayar Programcılığı, Otomotiv Teknolojisi, Ağız ve Diş Sağlığı bölümleri açıldı. Bu yıl da YÖK tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, 9 bölümünün daha açılmasına onay çıktı. Mudanya Üniversitesi'nde 2025-2026 yılında açılacak bölümler ise şunlar: Endüstriyel Tasarım Dil ve Konuşma Terapisi Ebelik İşletme (İngilizce) Lojistik Yönetimi Yönetim Bilişim Sistemleri Dijital Dönüşüm Elektroniği Elektronik Haberleşme Teknolojisi Tele-Sağlık Teknikerliği Gıyasettin Bingöl: "Büyüyerek ve gelişerek yolumuza devam ediyoruz" Yeni açılan bölümleri değerlendiren Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Mudanya Üniversitesinin henüz 3 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen büyük ilgi gördüğünü belirterek, "İlk 3 yılımızda bütün kontenjanlarımız doldu. Türkiye'nin en genç üniversitesine gösterilen ilgi bizleri motive ederken, doğru yolda olduğumuzu da gösterdi. İnsanlar gibi kurumlar da doğar ve ardından büyümeye başlar. Büyüme evresinde her yıl farklı gelişmeler gösterir. Mudanya Üniversitesi, 2025-2026 akademik yılında bünyesine kattığı yeni bölümler ile gelişerek ve büyüyerek yoluna devam ediyor. Bu yıl mevcut bölümlere ek olarak 9 yeni bölümünün açılmasına YÖK tarafından onay verildi. Hem günümüzde hem de gelecekte tercih edilen ve geçerliliği olan bu bölümler gücümüze güç katacak. Gelişimimize katkı koyacak bu karar için başta YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve yöneticilerine teşekkür ediyorum. Biz Mudanya Üniversitesini, yaşamla iç içe, yenilikçi bir öğrenme merkezi olarak topluma hizmet etme hedefiyle kurduk. Hedeflerimize de emin adımlarla ilerliyoruz. Gençlerimizi toplumumuzun geleceğine yön verecek insan kaynağı olarak görüyoruz. Onları tam donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin sorumluğumuzun olduğunu düşünüyor ve bunu kutsal bir görev kabul ediyoruz. Öğrencilerimize her açıdan mutlu olacakları bir eğitim-öğretim imkanı sunuyoruz. Emeği olan tüm hoca ve yöneticilerimizi de tebrik ediyorum" dedi.

Mudanya Üniversitesi’nde mezuniyet heyecanı Haber

Mudanya Üniversitesi’nde mezuniyet heyecanı

Türkiye’nin en genç, Bursa’nın tek vakıf üniversitesi olan Mudanya Üniversitesinde mezuniyet heyecanı yaşandı. Mudanya Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun İlk ve Acil Yardım, Anestezi, Fizyoterapi ve Tıbbi Görüntüleme Teknikleri programlarında 2 yıllık eğitimlerini tamamlayan öğrenciler düzenlenen muhteşem bir törenle diplomalarını aldı. Mudanya Üniversitesi Çağrışan kampüsünde gerçekleştirilen mezuniyet törenine, Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, Rektör Prof. Dr Emin Karip, Mütevelli Heyeti üyeleri Hakan Çavuşoğlu, Prof. Dr. Atilla Eriş, Ahmet Bingöl, Hayrettin Çakmak, Sühendam Urbay, Kutbettin Bingölbalı, Dr. Öğr. Üyesi Fikri Pala, Genel Sekreter Ali Mollasalih, akademisyenler ve veliler katıldı. Akademisyenler ve öğrencilerin geçişinin ardından öğrencilere seslenen Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl, ikinci mezunlarını vermenin gururunu yaşadıklarını belirterek, "Her faninin yapacağı bazı işler vardır. Allah bize eğitim işini nasip etti. 400 bin öğrenci okuttum. 500 binde bırakmayı düşünüyorum. Bu da demektir ki yaklaşık bir 5 yıl daha bu alanda hizmet edeceğim. Görevimi layıkıyla yaptığıma inanıyorum. Geleceğin vizyonu okumaktır. Ekmeksiz yaparız, eğitimsiz yapamayız. Çok fedakâr, desteklerini hiç esirgemeyen, sürekli motive eden bir mütevelli heyetimiz var. İdari organizasyon konusunda kusursuz olmaya çalışıyoruz. Akademisyenlerimizin her biri alanında seçkin eğiticiler. Yaptığımız işler neticesinde kısa sürede ortaya çıkan başarılar, bizi gıpta ile izlenen bir kurum haline getirdi. Başarımızı işimizin başında olmaya, işimizi takip etmeye borçluyuz. Bizim işimiz eğitim. Anaokulu ve kolejlerin ardından üniversite kurmayı hayal ettik. Çok araştırdık. Dünyadaki iyi örnekleri yerinde inceledik. Gelişi güzel bir üniversite kurmak istemedik. Sonunda 3 yıl önce hayalimizi gerçekleştirdik. Bursa’da kazandığımı Bursa’ya vakfettim ve üniversitemizi kurduk. Çok güzel bir sistem ve ekip kurduk. Çok kaliteli akademisyenlerimiz var. 3 yıl çok çabuk geçti ve ikinci mezunlarımızı vermenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Yeni bölümlerle gelişiyoruz, büyüyoruz. En iyi bildiğimiz eğitim konusunda yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Mezun olan öğrencilerimizin Mudanya Üniversitesi diplomasını gururla taşıyacaklarına ve bizleri de gururlandıracaklarına inanıyorum. Velilere de çocuklarını bize güvenip emanet ettikleri için teşekkür ediyorum" dedi. Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi Hakan Çavuşoğlu da, Bursa’nın Mudanya Üniversitesi ile önemli bir değer kazandığını ifade ederek, "Bulunduğum konum itibariyle Bursa’ya hizmet adına Mudanya Üniversitesinin kuruluşunda emeğim olduysa ne mutlu bana. Bu eser Bursa’mızın en nadide eserlerinden biri oldu. Ama burada en büyük övgüyü hak eden Bursa’ya bu eseri kazandıran ve Bursa’yı eğitim şehri yapan Gıyasettin Bingöl’dür. Mudanya Üniversitesi yıllarca insanlığa hizmet edecektir. Mudanya Üniversitesi çok yakında parmakla gösterilecek bir üniversite olacaktır" diye konuştu. Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip de, Mudanya Üniversitesi olarak ilk mezunlarını vermenin sevincini, gururunu ve onurunu yaşadıklarını belirterek, "Sevgili gençler, Mudanya Üniversitesini tercih ederek doğru bir karar verdiniz. Verdiğiniz emeklerin sonucu olarak bugün mezun oluyorsunuz. Hepinize bundan sonraki hayatınızda başarılar diliyorum. Mudanya Üniversitesi olarak hızla gelişiyoruz, büyüyoruz. Her yıl açılan yeni bölümlerimizle ülkemize hizmet etmeye devam ediyoruz. Eğitimin her kademesinde başarılı işlere imza atmış vizyon sahibi bir kurucumuz var. Çok güçlü idari ve akademik kadro ile hizmet veriyoruz. Siz değerli gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek için gece gündüz çalışan akademisyenlerimize, mütevelli heyetimize şükranlarımı sunuyorum. Bizim her zaman önceliğimiz öğrencilerimizin en iyi şekilde hayata hazırlanmaları oldu. Sizler işinizi layıkıyla tamamladınız. Ama size bu eğitimi veren bizlerin işi şimdi başlıyor. Bizler sınavımızı ne kadar başarılı bir şekilde verdik bundan sonra göreceğiz. Bursa’daki sağlık kuruluşlarının siz mezunlarımızı işe almada gösterdikleri teveccühlerini, bizim de bu sınavı başarılı bir şekilde verdiğimizin emaresi olarak görüyoruz. Sizler Mudanya Üniversitesinden mezun olduğunuz diplomanızla hayatınıza değer kattığınız her işte bizlere not vermiş olacaksınız. Sizlerin çalıştığı kurumlar sizlerin işinizi icra etmede göstereceğiniz yetkinliklere bakarak bizlere not verecekler. Açık kalplilikle umuyorum ki sizler de biz eğitimcilerinizi ve mezun olduğunuz bu güzide üniversiteyi başarıyla temsil edeceksiniz. Sağlık sektöründe vereceğiniz hizmetlerle insanların hayatına dokunacaksınız. En zor zamanlarında insanlara umut olacaksınız. İnsanların hayatına değer katacaksınız. Bugün burada hak ettiğiniz diploma ile, aldığınız eğitimle, başınız dik, gururla, onurla, kendinize güvenle, kendinize ve mesleğinize saygıyla yolunuza devam edeceğinizden eminiz. Yolunuz, bahtınız açık olsun" diye konuştu. Meslek Yüksekokulu Kurucu Müdürü Öğr. Gör. Esin Baylançiçek ise, şunları söyledi; "Eğitim hayatınızdaki önemli dönüm noktalarından olan üniversite eğitiminizi başarıyla tamamladınız. Sizler, yalnızca akademik bilgiyle değil, gerçek sektör deneyimiyle yetiştiniz. İşletmede Mesleki Eğitim modelimizle sahaya indiniz, mesleğinizi sadece öğrenmekle kalmadınız, yaşadınız. Hastanelerde, 112 acil yardım istasyonlarında, sahada ter döktünüz. Bu topraklarda üretmenin, çözüm bulmanın, emek vermenin ne demek olduğunu bizzat deneyimlediniz. Bu, bir sınıfın dört duvarı arasına sığmayacak kadar kıymetli bir birikimdir. Ve bu birikimle iş hayatına, hatta hayatın ta kendisine adım atıyorsunuz. Her birinizle ayrı ayrı gurur duyduğumuzu ve gönül rahatlığı ile sizleri uğurladığımızı bilmenizi isterim. Önünüzde kendiniz, aileniz ve ülkemize karşı sorumluluklarınızın olduğu bilinciyle yapacağınız daha çok şey var. Mudanya Üniversitesi mezunu olmanın ayrıcalığı ile sizden sonra mezun olacak arkadaşlarınıza el vermeyi, birbirinize destek olmayı, koruyup kollamayı sakın unutmayın." Konuşmaların ardından Fizyoterapi, İlk ve Acil Yardım, Anestezi ve Tıbbi Görüntüleme Teknikleri programları öğrencileri sahneye çıkarak diplomalarını aldı. Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Programı birincisi Dilan Karaöz, İlk ve Acil Yardım Programı birincisi Büşra Kün, Fizyoterapi Programı birincisi Fatma Sezer, Anestezi Programı birincisi Şeyma Seçgin ile Meslek Yüksekokulu birincisi Şeyma Seçgin’e plaket verilen tören, öğrencilerin hep birlikte keplerini havaya atmalarıyla sona erdi.

Mudanya Üniversitesi ve AFSİAD'dan Üniversite-Sanayi İş Birliği Hamlesi Haber

Mudanya Üniversitesi ve AFSİAD'dan Üniversite-Sanayi İş Birliği Hamlesi

İmzalanan protokol, Bursa AFSİAD üyelerinin Mudanya Üniversitesi’nin lisansüstü eğitim programlarından indirimli faydalanmalarını sağlarken, aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliğini de güçlendirecek. Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran ve yönetim kurulu üyeleri, Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Gıyasettin Bingöl’ü üniversiteye ait makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında, üniversite-sanayi iş birliği ve iki kurum arasında yapılabilecek ortak çalışmalar hakkında verimli bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmelerin ardından AFSİAD ile Mudanya Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı.  Protokole, Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran ve Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih imza attı. Protokol, AFSİAD üyelerine Mudanya Üniversitesi’nin lisansüstü eğitim programlarından indirimli faydalanma fırsatı sunuyor. Ayrıca, üniversite ve sanayi arasındaki etkileşimi artırarak, karşılıklı bilgi ve deneyim paylaşımına olanak tanıyacak. "İş Birliği Bölge Ekonomisine Katkı Sağlayacak" Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran, iş birliği ile ilgili yaptığı açıklamada, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine dikkat çekti: “Üniversite-sanayi iş birliği, iş dünyasının nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamanın yanı sıra inovasyon ve bilgi paylaşımı açısından büyük önem taşıyor. Bu protokol, sadece üyelerimize değil, bölge ekonomisine de katkı sağlayacak. Üyelerimizin akademik bilgiyle donanması, şirketlerimizin rekabet gücünü artıracaktır.” Mudanya Üniversitesi: "Topluma Değer Katmak İçin İş Birliklerine Devam Ediyoruz" Mudanya Üniversitesi Genel Sekreteri Ali Mollasalih ise, üniversitenin bilimsel çalışmalarla topluma değer üretme amacını vurgulayarak şunları söyledi: “Mudanya Üniversitesi olarak amacımız bilimsel çalışmalarla değer üretmek, yaşadığımız kente ve topluma faydalı olmak. Bu kapsamda da kentin tüm dinamikleriyle iş birliği yapmayı önemsiyoruz. Bu iş birlikleri üniversitemize ve kentimize büyük fayda sağlayacak. Bursa AFSİAD ile yaptığımız protokol de bunun bir parçası. Protokol ile Bursa AFSİAD üyeleri üniversitemizin lisansüstü eğitim programlarından indirimli faydalanabilecek. Bursa AFSİAD Başkanı Sayın İlker Duran ve yönetim kurulu üyelerine üniversitemize gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.” Mudanya Üniversitesi ve Bursa AFSİAD arasındaki bu önemli iş birliği, sadece eğitim alanında değil, aynı zamanda sanayi ve ticaret dünyasında da güçlü bir etkileşim ve bilgi paylaşımına olanak tanıyacak.

Dünya Endüstri 5.0’a geçiyor! Bursa sanayisi dijital dönüşüme öncülük Haber

Dünya Endüstri 5.0’a geçiyor! Bursa sanayisi dijital dönüşüme öncülük

Beşincisi düzenlenen etkinliğin Bursa ayağında dünyada Endüstri 5.0 konuşulurken Türkiye’nin dijital dönüşüm hamleleri görüşüldü. Birçok farklı şehirde düzenlenen ‘Sanayide Dijital Dönüşüm’ etkinliğinin beşincisi Bursa Nilüfer OSB’de gerçekleşti. Farklı sektörlerden çok sayıda firmanın yer aldığı programda Türkiye’nin sanayide dijitalleşme performansı konuşuldu. Programın açılış konuşmacılarından Mert Software & Electronics’in Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Özdemir, verilere göre sanayimizin dijital olgunluk seviyesinin Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında olduğunu söyledi. Yapılan bu tarz organizasyonların Türkiye’nin gelişimi açısından önemli olduğunu vurgulayarak ‘Mert Software & Electronics olarak bir yandan elektronik ve yazılım bütünleşik üretimde dijital dönüşüm teknolojilerini geliştirip hizmete sunarken, bu teknolojilerden en verimli şekilde faydalanmayı bilen nitelikli insan gücü yetiştirmeyi de bir görev addediyoruz’ ifadelerini kullandı. “TEKNİK OLARAK İYİ BİR YERDEYİZ BİRAZ DAHA HIZLANIRSAK DAHA İYİ BİR DURUMDA OLURUZ” Mert Software & Electronics Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Özdemir, Türkiye derin üretim deneyimi olan bir ülke profili sergiliyor. Geleneksel üretim yöntemleriyle hareket eden şirketlerin olması dijital sisteme geçmemizi biraz daha yavaşlatıyor. Teknoloji hızla ilerliyor. Süper bilgisayarlar, mikro bilgisayarlar artık sanayiye girmeye başladı. Biz belirli bir olgunluk seviyesine ulaşacağız ancak biraz zaman alacak, daha sonrasında bu süreç çok daha hızlı gelişecek. Biz Türkiye’de öyle bir noktadayız ki yaklaşık üretim maliyet endeksimiz 100 birimlerde. Bu veri batıya doğru gittikçe artar, doğuya doğru gittikçe de düşer. Biz şu anda teknik olarak iyi bir yerdeyiz, biraz daha hızlanırsak daha iyi bir durumda olabiliriz” ifadelerini kullandı. 26 YILLIK TECRÜBESİ İLE MERT SOFTWARE & ELECTRONİCS SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDİYOR Yapılan çalışmaların yanı sıra insan kaynağının gelişimine de katkı sağladıklarını belirten Özdemir, “Bizler dijital dönüşüm sürecini hızlandırmak için var gücümüz ile çalışıyoruz. Bu dönüşüm süreci zorlu bir süreç ve elektronik açıdan da çokça desteklenmesi gerek. Biz de Mert Software & Electronics olarak bu konuda bir dizi çalışma yürütüyoruz. 1997 yılından bu yana yazılım ve elektronik tabanlı uygulamalar geliştiriyoruz ve dijitalleştirme sürecini destekliyoruz. Bu tarafta 26 yıla yakın bir deneyim söz konusu ve bu deneyimi tüm paydaşlarımıza aktarıyoruz. Üniversiteler ile birlikte iş birliği içerisindeyiz. Türk Alman Üniversitesi’yle şirketimizde kurulu dijital dönüşüm uygulama merkezimizin birebir aynısını kurmak için anlaşma yaptık. Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Mudanya Üniversitesi ile sistematik temaslarımız var. Yazılım ve elektronik tabanlı çalışmalarımız şu anda dünya ölçeğinde 18 ülkede uygulanıyor. Dünyaca ünlü bir içecek markası, otomotiv firmaları dünya üzerindeki çoğu tesisinde bizim geliştirdiğimiz yazılım ve elektronik alt yapıları kullanıyor. Biz bu konuda kendimiz ile gurur duyuyoruz. Şu anda bizimle çalışan 115 nitelikli arkadaşımız var ve dijital dönüşüm için sürekli çalışmaya devam edeceğiz” dedi. “DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN ALTYAPISINI OLUŞTURMAMIZ GEREKİYOR” Sanayide dijital dönüşüm ile birlikte kalite, hız ve maliyetlere olumlu yönde katkı sağlanması isteniyorsa kurumsal alt yapının da paralelde yapılandırılması gerektiğini söylen Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Kaymaz, “Etkinlik, dijital dönüşüm ekseninde oldukça verimli geçiyor. Çeşitli firmalar kendi yetenek ve kapasitelerini sergiliyorlar. Dijital dönüşüm olgusu ile ilgili daha fazla bir araya gelmeye ve fikir alış verişinde bulunmaya ihtiyacımız var. Bu tarz etkinliklerle özellikle belirgin kavramlar üzerinden aynı dili konuşmaya çalışmalıyız. Sayısallaştırma, dijitalleşme ve dijital dönüşüm kavramlarını bir bütün olarak değerlendirmek ve çeşitli alanlara yayılı bir dönüşüm süreci olarak görmek gerek. Dijital dönüşüm meselesini salt bir teknoloji kazanımı olarak algılamamak en önemlisi. Bunun arka planında örgütsel yapıyı da inşa etmek gerekiyor. Bu anlamda iyi bir stratejik kurgu, insan kaynağı pratikleri ve kültür oluşturmaya dönük unsurlar son derece önemli. Benzer şekilde iş birlikleri üzerine kurulu bir biçime de ihtiyaç var. Veri ve veri yönetimi elbette bu işin odağında yer alıyor. Operasyonel etkinlik istiyorsak yani dijital dönüşümün kaliteye, maliyetlere, hıza ve dolayısıyla karlılığa, pazar payı artışına ve büyümeye evrilmesini bekliyorsak arka planı da buna göre oluşturmamız gerekir” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.