SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kreş

YENİŞEHİR YÖREM - Kreş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kreş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kreş havuzunda boğularak ölen Berra olayında skandalların ardı arkası kesilmiyor Haber

Kreş havuzunda boğularak ölen Berra olayında skandalların ardı arkası kesilmiyor

Berra Dizi'nin eğitim gördüğü kreşin yaz okulu öğrenci listesini T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri MEBBİS'e girmediği, küçük kızın ölümünden 21 gün sonra girilen listede hayatta olmayan Berra'nın da isminin olduğu, hayatta olmamasına rağmen "okula geldi" olarak gösterildiği ortaya çıktı. Süleymaniye Mahallesi'ndeki özel bir anaokulunda 12 Ağustos'ta saat 13.30 sıralarında yüzme etkinliği için havuzda bulunan Berra Dizi'nin suyun üzerinde hareketsiz durduğunu gören çalışanlar ilk müdahaleyi okulda yaptıktan sonra küçük kız 112 Acil Servis ekipleri tarafından İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Solunum sıkıntısı sebebiyle Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Berra, tedaviye alındığı yoğun bakım ünitesinde 7 gün sonra hayatını kaybetmişti. Bursa Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ardından cenazesi İnegöl'de İsaören Kent Mezarlığı'nda toprağa verilen Berra Dizi'nin ölümüyle ilgili İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma çerçevesinde anaokulundaki öğretmenler ve ailenin ifadesi alınırken, hazırlanan 12 sayfalık bilirkişi raporu aileyi isyan ettirdi. Kızlarının epilepsi hastası olmadığını, nörolojik bir probleminin olmadığının alınan değişik tarihlerdeki doktor raporları ile sabit olduğunu, bebeklik döneminde yüksek ateş sebebiyle 2 farklı zamanda geçirdiği havale sonrası doktoru tarafından ilaç başlandığı bu ilacında doktor görüşü sonrasında gerek duyulmaması üzerine kesildiğini aktaran baba İsmail Dizi, "Kızımın epilepsi hastası olmadığı doktor raporları ile sabittir. Ailesi olarak bizi de suçlu gören bilirkişi raporu doktor vasfı olmayan 2 si mühendis biri öğretmen 3 kişi tarafından hazırlanmıştır. Kızımın kesin ölüm sebebi Bursa Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenemeyip İstanbul Bahçeşehir'deki Adli Tıp Başkanlığı bünyesindeki Birinci İhtisas Kurulu'na gönderilip onların görüşü istenirken tıp anlamında hiç bir vasfı olmayan bu bilirkişi heyetinin bilir bilmez kendi kafalarına göre nörolojik olarak değerlendirme yapıp kızımın ölüm sebebini epilepsiye bağlı nöbet olarak gösterip mahkeme heyetinin kararına etki etmeye çalışmaları bizleri derinden yaralamıştır" diyerek bilirkişi kararına itiraz edip heyetteki 3 kişi hakkında da davacı olduklarını belirtti. Baba İsmail Dizi burada bulunan 2 mühendis ve bir öğretmen kendi ihtisas alanlarına ait konularla ilgili araştırma yapmayıp direk nöroloji doktorunu ilgilendiren bir konu hakkında hüküm vermişler. Makine mühendisinden doktor oluyorsa şayet doktor olacak gençlerin 6 sene tıp fakültesinde eğitim görmelerine gerek yok o zaman. Bizi sanık koltuğuna oturtup olayda ihmali olanları kusursuz göstermişler" diye konuştu. Berra'yı öldükten günler sonra MEBBİS sistemine kayıt edip okula geldi gibi göstermişler Okul yönetiminin yaz döneminde okula gelen 140 kreş öğrencisini zorunlu oluğu halde Millî Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri MEBBİS'e girişlerini yapmadığını ileri süren baba İsmail Dizi okulun, kızının ölüm tarihi olan 12 ağustos 2025 ten tam 21 gün sonra 1 eylül 2025 tarihinde yaz okulunda eğitim gören öğrenci listesini MEBBİS'e girdiğini listede hayatta olmayan kızı Berra Dizi'nin de bulunduğunu ölü kızının 1 eylül tarihinde okula geldi gibi gösterildiğini belgeleriyle anlattı. İsmail Dizi, okul "skandal işler yaparken bilirkişi heyetinde bu işlere bakması gereken öğretmen bu işlere bakmayıp gitmiş bizim çocuğumuzun kesin olmayan ölüm sebebini kendi kafasına göre belirlemiş rapora yazmış. Yönetmeliklerle ilgilenmeyip gidip doktorluk görevi üstlenmiş" dedi. Ayrıca okulda olması gereken İSG evrakları ve risk analiz raporlarını da ölüm olayından sonra tamamladığını bunları yaparken de aceleden bir çok uygunsuzluk yaptığını iddia eden İsmail Dizi, "Biz evrakları inceledik başka bir firmanın acil eylem planını okulun eylem planı gibi düzenleyip koymuşlar. Acil eylem planında havuzu koymaları gerekirken fabrikalarda bulunması gereken hava tankını yazmışlar. Havuz kaçak olduğu için görünmüyor. Başka bir firmanın eylem planını yazdıkları için firmanın ismini kaldırmayı unutmuşlar. Ayrıca risk analiz raporlarında İSG uzmanları havuzla ilgili yönetmeliklere uyulması hususunu önemli görseler bile 3 ay termin vermişler. Havuz faaliyete başladıktan, çocuklar havuza girdikten 3 ay sonra can kurtaran işe alabilirsin, havuzun suyunu 3 ay sonra azaltabilirsin demişler biz İSG uzmanları ve risk analiz raporunda bulunan 6 kişi hakkında şikayet dilekçemizi de bugün savcılık dosyasına ekleyeceğiz" dedi. Epilepsi nöbeti için değil soğuk algınlığına bağlı burun akıntısı olduğu için hastaneye gitmiş İfade veren okul öğretmenlerinden birinin Berra'nın olaydan 8 ay önce 20 aralık 2024 tarihinde epilepsi nöbeti geçirdiği iddialarının asılsız olduğunu aktaran anne Beyza Turan ise o tarihte kızının epilepsiden değil burun akıntısı ve öksürük şikayetiyle hastaneye kendisinin götürdüğünü hastanede soğuk algınlığına bağlı tedavi gördüğünün belgeleriyle sabit olduğunu aktardı. Kendilerini suçlu duruma düşürmek isteyen Bilirkişi heyetine ve hazırladıkları rapora ateş püsküren anne Beyza Turan, "Bursa Adli Tıp Kurumu kızımın ölüm sebebini belirleyemeyip İstanbul Adli Tıp Başkanlığının görüşüne başvururken nasıl oluyor da bu 2 mühendis ve bir öğretmenden oluşan bilir kişi heyeti kızımın epilepsi ve sara dan öldüğüne dair karar verebiliyor bunu anlamış değilim. Bilirkişiler kızımın sağlık durumuyla ilgili savcılık dosyasında sunduğumuz bütün evrakları ve raporları görmezden gelmiştir. Bir öğretmenin gerçek dışı ifadesi esas alınıp kızımın ölüm sebebini ihtisas alanları olmamasına rağmen epilepsi olarak kararlaştırmışlar ve bu şekilde rapor etmişlerdir" diye konuştu.

4 yaşındaki Berra'yı ölüme götüren kreş havuzunda ihmaller zinciri Haber

4 yaşındaki Berra'yı ölüme götüren kreş havuzunda ihmaller zinciri

Kızlarının herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını belirten acılı anne Beyza Turan, "Berra yüzme bilmiyordu. Kreşten veli grubuna mesaj atılarak o gün kolluk konulmaması istendi. Kızımın herhangi rahatsızlığı yoktu. Boğularak hayatını kaybetti. Sorumlulardan şikayetçiyim" dedi. Baba İsmail Dizi ise kreşin denetlenmediğini iddia ederek, "Kızımın ölümünden sorumlu olanların tutuklu yargılanmasını istiyorum" diye konuştu Küçük kızın ölümüyle ilgili kreş çalışanlarını sorumlu tutup tutuklu yargılanmalarını isteyen, kızları Berra'nın sağlık probleminin bulunmadığını belirten acılı anne ve baba kızlarının boğularak öldüğünün hastane kayıtlarında mevcut olduğunu; havuzda nöbet geçirdiği iddialarının ise hiç bir şekilde gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Ailenin şikayeti üzerine soruşturma başlatılan kreşin belediyeden aldığı yapı ruhsatında havuzun bulunmadığı, ruhsatsız olan havuza İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün faaliyet onayı verdiği ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, olay geçtiğimiz ay İnegöl ilçesine bağlı Süleymaniye Mahallesi'ndeki özel bir kreşte saat 14.00 sularında yaşandı. Bir senedir aynı kreşte eğitim gören Berra Dizi, yaz tatiliyle birlikte aynı kreşte yaz okuluna devam etti. Berra 12 Ağustos 2025 tarihinde kreşte düzenlenen ve çocukların havuza girdiği etkinlikte boğuldu. Suda ne kadar kaldığı halen bilinmeyen Berra'yı sudan çıkaran kreş çalışanları ilk müdahalesini orada yapmak istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan minik kız oradan Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakıma alınan Berra Dizi'nin minik kalbi 7. günün sonuna durdu. Berra Dizi, İsaören Kent Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Yaşadıkları acının şokunu bir ay sonra ilk kez İhlas Haber Ajansı muhabirine anlatan aile fertleri; acılarının büyük olduğunu dile getirdi. Aile fertleri, Berra'nın havuzda nöbet geçirdiği yönündeki kreşin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, olayın suda boğulma olduğunun hastane kayıtlarında mevcut bulunduğunu ifade ettiler. Minik kalbi 7 gün dayanabildi Bursa'daki bir fabrikanın İK biriminde görev yapan baba İsmail Dizi(35) yaşadıkları acı olayı şu şekilde anlattı: "Ben Bursa'da çalışıyorum. Kızımın annesi Beyza Turan beni aradı kızımızın havale geçirdiğini söyledi. Ona kreşten öyle söylemişler. Ben İnegöl'e hastaneye vardığımda tomografi çekmişlerdi. Kızımın tomografideki halini gördüm. 1 saat sonra da Bursa Şevket Yılmaz Hastanesine sevk ettiler. Şevket Yılmaz Hastanesine getirildiğinde kızımın ciğerleri iflas etmişti. Kendi başına nefes alamıyordu. Beyninin arkasına ödem toplamıştı. Gözlerinin arkasına kadar ödem toplamıştı. Derisinin altında su ve hava boşlukları vardı. Boğulmadan kaynaklı vücudu komple şişmişti. Doktorların bize söylediği "durumu çok kritik her şeye hazırlıklı olmalısınız, ilk 24 saat çok önemli, daha sonra 72 saat daha sonrada bir haftalık süreci bekleyeceğiz" oldu. Berra 1 hafta yaşam mücadelesi verdi. Bu süreçte o minik kalbiyle çok savaştı. 7 gün sonrada vefat etti." Kızım 4 kişinin gözü önünde boğuldu 4 kişinin gözünün önünde küçük kızının göz göre göre boğulduğunu aktaran baba İsmail Dizi, "Çocuğumuzun suda ne kadar bir sürede kaldığı beli bile değil. Okulun bize söylediği 30 saniye. Fakat biz doktorlarla konuştuğumuzda 2 ila 5 dakika arasında bir suda kalma süresinin olabileceğini söylediler. Çocuğumuzun suda kalma süresi şuan net belli değil. 4 kişinin gözleri önünde belli olmayan bir süre zarfında suda kalmış" dedi. "Belediyenin ruhsat vermediği kaçak havuza ilçe milli eğitim faaliyet onayı vermiş" Olayın yaşanmasında okulun birden çok ihmalinin bulunduğuna dikkat çeken İsmail Dizi, "Havuz bir kere kaçaktır. Kaçak havuzda yüzme etkinliği düzenlenmiş. Kaçak olarak yapılan havuza İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü faaliyet onayı vermiş. Neye dayanarak onay verdiği belli değil. İlçe Sağlık Müdürlüğü'nün denetimine tabi tutulması gereken havuza denetimlerin yapılıp yapılmadığı belli değil. Yönetmelikte çocuk havuzlarının yüksekliği 50 santimetre olması gerekiyor fakat okulun bilirkişi raporuna göre havuzun içerisi 91,5 cm yüksekliğinde su dolu. Durum böyleyken yüzme hocasının sertifikasının olup olmadığı belli değil. Çocuk havuzları yönetmeliğine göre can kurtaranın olması gereken yerde can kurtaran yok. Havuzun yan taraflarında simit kolluk gibi yüzme ekipmanları olması gerekirken bunlar bulunmuyor. Havuzun kenarları kaymaz malzemeden yapılması gerekirken bir çoğu kayan malzemeden yapılmış. Öğretmenin biri çocuğa müdahale etmeye giderken kayıp düşüyor. Güvenlik kameralarında bu mevcut. Şu anda konular savcılık tarafından araştırılıyor ve biz sorumlu kişilerin tutuklu yargılanmasını talep ettik. Fakat tutuklu yargılanmıyorlar" şeklinde konuştu Acılı anne kızı için adalet istedi Sağlık görevlisi olarak çalışan anne Beyza Turan (29) ise kızı Berra için adalet istedi. Sağlıkçı olarak olayla ilgili kafasında bir sürü soru olduğuna işaret eden Turan ise olayı şu şekilde anlattı. "Kızım sudan çıkarıldığında bana suni teneffüs yapıldığı söylendi. Daha öncesinde ise bir koordinatör öğretmen Berra'nın nöbet geçirdiğini söyledi. Kızımın herhangi bir nöbet geçmişi yada nöbet geçirebilecek bir hastalığının bulunmadığını karşı tarafa söylediğimde telefon kapandı. Hastaneye gittiğimde kızıma yüzme hocasının suni teneffüs yaptığını koordinatörden öğrendiğimde kızımın boğulduğunu anladım. O andan sonra zaten hastaneye gelen iki kişi de hastaneden kayboldu ve bir daha okuldan kimse ile iletişime geçmedik. Ben bu suni teneffüsün yetersiz olduğunu, suni teneffüsü yapan kişinin geçerli ilk yardım belgesinin olmadığını düşünüyorum. 112 acil sağlık ekiplerine yanlış bilgilendirilme yapıldığını tahmin ediyorum. Çok fazla ihmal var ve bu kadar ihmale rağmen bu okul halen açık ve eğitim öğretime devam etmekte. Ne zaman kapatılacak? Kaçak havuzun işletmesi ne zaman durdurulacak?" Berra ihmaller ve tedbirsizlikler yüzünden öldü Kızını en son gördüğünde entube edildiği için kucağına bile alamadığını aktaran acılı anne Beyza Turan, "Oysa ki sabah kızımı kreşe ben bıraktım. Ayrılırken "annecim seni çok seviyorum" dedi. Öptüm yanaklarından ve kızımı okula teslim ettim. Kızımdan geriye oyuncaklarıyla hayalleri kaldı. Odasının kapısı halen kilitli odasına giremiyorum. Eşyaları kendi nasıl bıraktıysa hala öyle duruyor. 4 yaşında olsa da çok temiz ve düzenli bir çocuktu. Gerçek olmayacağını bilsem bile bir gün kızım bana gelecekmiş gibi hissediyorum. Herkes evladına sarılırken ben her gün 4 - 5 kez mezarına gidiyorum ve toprakla karşılaşıyorum. Bu en ağırı benim için. Benim kızım hepimizin kalbine bir kelebek gibi kondu. Herkesin kalbinde büyük bir sevgi yaşattı ama maalesef ihmaller ve tedbirsizlikler yüzünden uçtu gitti, hayattan ayrıldı" dedi. "Okul kolluk getirmeyin dedi, kollukları takılı olsa Berra hayatta olacaktı" Kızı Berra'nın yüzme bilmediğini ancak buna rağmen okuldaki öğretmeninin veli grubundan mesaj atarak okula kolluksuz gönderilmesini istediğine dikkat çeken Beyza Turan "Berra'yı 3 yaşında kreşe yazdırdık. 1 yıldır kreşe gidiyordu. Okul bitince yaz okuluna gitmeye başladı. Yaz okulunda binicilik, yüzme ve jimnastik gibi etkinliklerin olacağı söylendi. Biz okulla bunun üzerine sözleşme imzaladık. Yüzme öğreteceklerini söylediler. Olaydan 2 gün önce Berra'nın sınıfından bir öğretmen veli grubundan mesaj atıp 12 Ağustos günü okula çocukları kolluksuz göndermemizi istedi. Bunun üzerine o gün kolluklarını yanına vermedik. Ne kolluk ne simit hiç bir şey yoktu çocukta. Daha önce hep kolluk kullanıyordu. Kızım daha suyun üzerinde bile duramıyordu. Kollukları takılı olsaydı bunlar yaşanmayacaktı" diye konuştu. Kaçak havuza faaliyet onayı vermişler Bu arada devam eden soruşturma kapsamında 4 yaşındaki Berra'nın hayatını kaybettiği kreş havuzu ile ilgili İnegöl Belediyesinin havuzun kaçak olduğunu belirten belgeleri savcılığa sunduğu, havuzun ruhsatının bulunmadığı öğrenildi. Yine savcılığın talebi üzerine İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda ise müdürlüğün imar ruhsatı olmayan havuzun yapımına faaliyet onayı verdiği ortaya çıktı. Öte yandan savcılığa sunulan dilekçede olaya tanık olan havuzun hemen yanında çim biçen bahçe görevlisi ile olay anında havuzda yüzen ve akşam evde annesine "Anne, Berra havuzda çırpındı, çırpındı, çırpındı, sonra Berra'yı havuzdan mosmor çıkardılar. Berra öldü" diyen Berra'nın kreş arkadaşından bahsedilerek ifadelerine başvurulması talep edildi. Ayrıca kamera kayıtlarından boğulma olayı sonrası Berra'ya suni teneffüs yaptığı görülen yüzme hocasının geçerli bir ilk yardım belgesinin olmadığı, anaokulunun mevzuat gereği alması gereken iş güvenliği önlemlerini almadığı, iş güvenliği uzmanına ve yapılması gereken risk değerlendirme raporlarına ulaşılamadığı belirtilerek bu konuların savcılık tarafından araştırılması istendi. Dilekçede, küçük kızın nöbet geçirdiği iddialarıyla ilgili olarak ise "Epilepsi iddiaları savcılığı farklı yöne yöneltme amacı ile şüpheliler tarafından uydurulmuştur. Şüpheliler 112 acil servis ekibini de yanlış yönlendirip olayı boğulma olarak değil, epilepsi nöbeti olarak kayıtlara geçmesini sağlamışlardır ifadelerine yer verildi. Ayrıca dilekçede farklı doktorlardan çocuğun epilepsi hastası olmadığına dair hazırlanan epikriz raporları ile olayın epilepsi değil boğulma olduğunu gösteren adli muayene raporuna da dikkat çekildi.

Dar gelirli ailelerin çocukları için 7'nci kreş açıldı Haber

Dar gelirli ailelerin çocukları için 7'nci kreş açıldı

Samsun'da dar gelirli ailelerin çocuklarına eğitimde fırsat eşitliği sunan kreşlere bir yenisi daha eklendi. Kreş açılışında konuşan İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, "4- 6 yaş aralığındaki çocukların burada gelişmesini sağlayarak topluma kazandırmanın gayreti içerisindeyiz" dedi.  İlkadım Belediyesi tarafından dar gelirli ailelerin çocuklarına hizmet sağlamak amacıyla açılan kreşlerin 6.’sı Karasamsun Mahallesi’nde hizmete alındı. Kreşlerde maddi durumu olmayan ailelerin çocukları ücretsiz şekilde eğitim alabilecekler. İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, özellikle dar gelirli ailelerin burada hizmet almasını arzu ettiklerini söyledi.  Açılışta konuşan Başkan Demirtaş, “Bizim amacımız yavrularımızın kişilik ve kimlik kazanmasıdır. 4-6 yaş aralığındaki çocukların burada gelişmesini sağlayarak topluma kazandırmanın gayreti içerisindeyiz. Şu anda 7'nci kreşi açtık ve 500’e yakın öğrencimiz var. 8'incisini de açacağız. İmkanımız oldukça diğer mahallelerde de açmaya devam edeceğiz. Özellikle dar gelirli ailelerin burada hizmet almasını arzu ediyoruz. İmkanı olan parasını vererek istediği yerde çocuğunu kreşe gönderebilir. Kendi çocuklarımızdan kalan hatıralar var. Bizim zamanımızda kurs yoktu. Kimisi düşüyor kimisi kalkıyor, bu şekilde bir hayat yaşanıyordu. Şimdi bu fırsatı yavrularımıza vermek için böyle bir yola koyulduk” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.