SON DAKİKA
Hava Durumu

#Hava Kirliliği

YENİŞEHİR YÖREM - Hava Kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hava Kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yemeğin buharı bile KOAH'a sebep olabiliyor Haber

Yemeğin buharı bile KOAH'a sebep olabiliyor

KOAH, hava yollarının daralması sonucu nefes alıp vermeyi zorlaştıran, ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Hastalık önlenebilir ve tedavi edilebilir olmasına rağmen, dünyada önemli bir ölüm sebepleri arasında yer aldığını belirten Acıbadem Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, "Nefes darlığı, kronik öksürük veya balgam üretimi, tekrarlayan alt solunum yolu enfeksiyonları öyküsü veya tütün, yemek pişirme yakıtları veya mesleki tehlikeler gibi risk faktörlerine maruz kalma öyküsü olan herhangi bir hastada KOAH teşhisinde düşünülmelidir. Bu kişiler göğüs hastalıkları uzmanına başvurup Solunum Fonksiyon Testi yaptırmalıdır. Kasım ayının 3. Çarşamba günü Dünya KOAH Günü olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 19 Kasım'da kutlanan 2025 Dünya KOAH Günü'nün teması ‘Nefes Darlığınız varsa, KOAH'ı Düşünün’dür. Bu yılki tema, KOAH'ın dünya çapında üçüncü önde gelen ölüm sebebi nedeni olmasına rağmen sıklıkla doğru teşhis edilmediğini vurgulamayı amaçlamaktadır. KOAH yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır, ancak yaygın yetersiz ve yanlış teşhis, hastaların tedavi görmemesine veya yanlış tedavi almasına yol açmaktadır. KOAH'ın erken teşhisi halk sağlığı üzerinde çok önemli etkilere sahip olabilir" dedi. "40 yaş üzeri her 5 kişiden 1'i KOAH hastası" Erken teşhis ve tedavi, belirtileri, akciğer fonksiyonlarında ve hayat kalitesinde iyileşmeler de dahil olmak üzere daha iyi klinik düzelmeler ile sonuçlandığını belirten Karadağ, "KOAH dünyada 50 milyon insanı etkilemektedir. 40 yaş üstü her 5 yetişkinden 1’inde bu hastalık bulunmaktadır. Bu kadar yaygın bir hastalık olmasına karşın, toplum KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. "Solunum Fonksiyon Testi" ile kişinin KOAH olup olmadığı kolayca belirlenip, tedavisi başlanabilir. KOAH gelişimi için en büyük risk faktörü tütün dumanı maruziyetidir. Sigaranın yanı sıra nargile, puro gibi tütün ürünü kullanımı, zararlı toz, gaz ve hava kirliliği de akciğerlerde KOAH oluşumuna neden oluyor. Çocukluk çağında geçirilen hastalıklar, düşük sosyoekonomik düzey veya "biyomas" adı verilen odun, tezek benzeri yakıtların dumanına maruziyet de diğer risk faktörleridir. Sigara dumanındaki zararlı maddeler akciğerlerdeki hava yollarını tahrip eder, şişirir, tıkar ve elastikiyetini kaybettirir. Bu durum da nefes almayı zorlaştıran KOAH hastalığına yol açar. KOAH tanısı konulduğunda yapılması gereken en önemli şey, hastalığın ilerlemesini durdurmak için derhal sigarayı bırakmaktır. Sigarayı bırakmak, hem KOAH'ın kötüleşmesini önler hem de genel sağlık durumunu iyileştirir" diye konuştu. "Solunum Fonksiyon Testi basit ama başarılıdır" Solunum Fonksiyon Testi herkesin yaş, boy, kilo, cinsiyet gibi özelliklerine göre, soluması gereken havayı soluyup soluyamadığını ölçen, basit ama çok önemli bir test olduğunu belirten Karadağ, "Kişinin alıp verdiği nefesin miktarını ve hızını ölçmektedir. Kişinin alması gerektiği kadar nefesi alamaması yani nefes darlığı olması en erken olarak solunum fonksiyon testi ile belirlenebilir. Bu ölçüm yapılamadığı için dünyada KOAH’lı hastaların ancak yüzde 25-50’si teşhis alabilmektedir. Akciğer fonksiyonunun ölçülmesi, KOAH dahil olmak üzere birden fazla akciğer hastalığının erken teşhisi ve hızlı tedavisi için harekete geçmeyi sağlayabileceği için önemlidir. KOAH’ın erken teşhisi, hastalığa bağlı gelişebilecek sorunları ve ölüm oranını azaltabilir. Teşhis ise basit bir "Solunum Fonsiyon Testi" ile konulabilir. Bu nedenle 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişiler öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından birine sahip kişilerin bir göğüs hastalıkları hekimine başvurup "solunum fonksiyon testi" işlemini yaptırmasını öneriyorum" dedi. "Günde 3-5 tane sigaradan bir şey olmaz demeyin" Karadağ, son olarak sigara içen kişilere seslendi; "Günde 3-5 tane sigara içen kişilerde bile KOAH başlamış olabilir. 20-25 yaşında sigaraya başlayan kişilerin 40 yaşından sonra KOAH hastası olduğunu biliyoruz. Artık erken KOAH diye bir şey var. çocukluk çağında sigaraya başlayanlar, 25 yaşlarında bile KOAH hastalığı ile tanışabiliyor. Solumun fonksiyon testi ile KOAH olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Öncesinden gereken tedbirler, kişilerin ömür boyu hastanelerde geçireceği zamanı, kullanacağı ilaçları önlemiş oluyoruz. Evde pişen yemeğin dumanından, sigara içmeyen kişilerde bile KOAH olma durumu var. Günde 3-5 sigara KOAH olma riski çok yüksektir. Ne kadar erken bırakılırsa" diye konuştu.

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu Haber

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu

BUÜ Rektörlük A Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Funda Coşkun, alanında uzman konuşmacılar ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler de katıldı. "Kanser tedavisi sosyal alanları kapsamalı" BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, kanser tedavisinin geçmişten bugüne tümörün çıkarılmasından genetik seviyeye inen spesifik tedavilere doğru evrildiğini belirterek, bu dönüşümün multidisipliner yaklaşımı zorunlu kıldığını ifade etti. Prof. Dr. Kırıştıoğlu, büyük bilimsel çabaya rağmen bazı kanser türlerinde başarı oranlarının hala düşük olduğunu, bu nedenle yaklaşımın cerrahi ve ilacın ötesinde; hastanın psiko-sosyal durumu, yaşam kalitesi, yapay zeka ve biyosistem mühendisliği gibi teknolojik ve sosyal alanları da içermesi gerektiğini vurguladı. Çevresel faktörler akciğer kanseri sıklığını artırıyor BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise kanser konusunun yıllar geçse de önemini koruduğunu ve çok etmenli yapısı nedeniyle görülme sıklığının artmaya devam ettiğini söyledi. Özellikle kendi alanı olan göğüs hastalıkları ve akciğer kanserine değinen Prof. Dr. Coşkun, Bursa'nın sanayi ile iç içe olması, hava kirliliği ve tütün tüketiminin yüksek olması gibi çevresel etmenler nedeniyle bölgede akciğer kanseri prevalansının yüksek olduğunu aktardı. Dekan Coşkun, kanserle mücadelede koruyucu hekimlik, yenilikçi tanı aşamaları ve tedavi yolaklarına destek sağlamanın önemini vurgulayarak, bu alanda biyoloji, fizik, kimya, mühendislik gibi tüm disiplinlerin iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. "BUÜ, disiplinlerarası iş birliğini güçlendiriyor" AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca da etkinliklerin temel amacının, akademisyenler ve dış paydaşlar arasında yeni iş birliklerini ve geleceğe yönelik proje fikirlerini ortaya çıkarmak olduğunu vurguladı. Katılımcılardan geri dönüşleri takip ettiklerini ve memnuniyet düzeyinin oldukça yüksek olduğunu belirten Karaca, Bursa'nın bir sanayi şehri olmasının ve üniversitedeki geniş araştırma yelpazesinin kendilerine tema belirleme ve sanayicilerin ilgisini çekme konusunda avantaj sağladığını dile getirdi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.