SON DAKİKA
Hava Durumu

#Genel Cerrahi

YENİŞEHİR YÖREM - Genel Cerrahi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Genel Cerrahi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Erken teşhisle meme kanserini atlatmak mümkün Haber

Erken teşhisle meme kanserini atlatmak mümkün

Hastalığın erken evrede yakalanmasında en önemli faktörün riskli grupların belirlenmesi olduğunu vurgulayan VM Medical Park Bursa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aytaç Sayın, "Risk gruplarındaki kişilerin düzenli kontrol ve dikkatli takibi, hem erken tanı hem de önleyici yaklaşımlar açısından büyük avantaj sağlar. Ayrıca bu risk faktörlerine maruziyeti azaltmak da koruyucu hekimlikte önemli bir adımdır" ifadelerini kullandı. "Hormonlar meme kanseri gelişiminde önemli rol oynar" Memenin hormon duyarlı bir organ olduğunu belirten Op. Dr. Sayın, "Östrojen hormonu meme hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını sağlar. Bu durum aynı zamanda hatalı hücre bölünmelerine ve tümör hücrelerinin oluşmasına da neden olabilir. Kadınlarda östrojen ve androjen maruziyetine bağlı olarak meme dokusunda değişiklikler görülebilir" dedi. "Aile öyküsü ve genetik yatkınlık riski artırıyor" Genetik faktörlerin meme kanserinde önemli rol oynadığını söyleyen Op. Dr. Sayın, "Birinci derece akrabasında (anne, kız kardeş gibi) meme kanseri bulunan kadınlarda hastalık riski, normal topluma göre 2 kat fazladır. Ayrıca daha önce meme kanseri geçiren kadınlarda, diğer memede yeniden kanser gelişme ihtimali toplum ortalamasına göre 5 kat daha yüksektir" açıklamasında bulundu. "Menopoz yaşı, adet düzeni ve doğum yaşı önemli" Kadınların adet gördüğü süre boyunca östrojen hormonuna maruz kaldığını dile getiren Dr. Sayın, "Erken yaşta adet görmek veya geç menopoza girmek, kadının östrojen maruziyet süresini uzatır ve bu da meme kanseri riskini artırır. 12 yaşından önce adet görmeye başlayan kadınlarda meme kanseri riski, geç yaşta adet görmeye başlayanlara göre 1.7 ila 3.4 kat daha fazladır" dedi. "Doğum kontrol hapı, alkol ve obezite risk faktörleri arasında" Doğum kontrol haplarının uzun süreli kullanımının meme kanseri riskini hafif düzeyde artırabileceğini belirten Op. Dr. Aytaç Sayın, "Hap bırakıldıktan yaklaşık 10 yıl sonra bu risk normale döner. Ayrıca menopoz sonrası dönemde aşırı kilo, vücutta östrojen üretimini artırarak meme kanseri gelişimini kolaylaştırabilir" dedi. "Düzenli kontrol, farkındalık ve erken tanı hayat kurtarır" Tüm bu risk faktörleri ışığında kadınların düzenli kontrollerini aksatmaması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Sayın, "Özellikle aile öyküsü bulunan, östrojene uzun süre maruz kalan kadınlarda dikkatli takip çok önemlidir. Kendi vücudunu tanımak, düzenli hekim muayenesi yaptırmak ve mamografi taramalarını aksatmamak meme kanserinde erken tanının temelini oluşturur. Erken tanı, yaşam kurtarır" dedi.

Boynunuzda şişlik varsa dikkat Haber

Boynunuzda şişlik varsa dikkat

Guatrın boynun ön kısmında bulunan tiroid bezinin büyümesiyle geliştiğini belirten Uzm. Dr. Murat Uzuner, "Genellikle ağrısız bir şişlik ile kendini gösteren guatr, büyüklüğüne bağlı olarak yutma güçlüğü, nefes alma zorluğu ve boğazda baskı hissi gibi mekanik şikayetlere neden olabilir" dedi. Hastalığın sadece fiziksel şikayetlerle sınırlı kalmadığını vurgulayan Op. Dr. Murat Uzuner, hormon üretimindeki dengesizliklerin de guatrın belirtilerini çeşitlendirdiğini söyledi. Bu belirtilerin arasında ses kısıklığı, kalp ritminde düzensizlik, kilo değişiklikleri ve aşırı yorgunluğun da yer aldığını dile getiren Uzm. Dr. Murat Uzuner, "Hipertiroidi durumunda metabolizma hızlanırken, hipotiroidide yavaşlar. Her iki durum da guatrın farklı yüzlerini oluşturur ve tedavi planlamasını doğrudan etkiler" şeklinde konuştu. Tanı sürecinde biyopsi gerekebilir Guatr tanısının fizik muayene ile başladığını belirten Op. Dr. Murat Uzuner, "Tanı sürecinde tiroid fonksiyon testleri (TSH, T3, T4) ve ultrason görüntülemesi oldukça yol göstericidir. Eğer nodül şüphesi varsa, ince iğne aspirasyon biyopsisi ile değerlendirme yapılabilir" dedi. Guatrın diffüz ve nodüler olmak üzere iki ana türde görülebildiğini belirten Uzm. Dr. Murat Uzuner, diffüz guatrın tüm tiroid bezinin homojen olarak büyümesi, nodüler guatrın ise bir veya birden fazla nodül içermesiyle karakterize olduğunu kaydetti. Guatr tedavisinde tek bir yaklaşım olmadığını vurgulayan Op. Dr. Murat Uzuner, "Basit guatrlarda iyot veya tiroid hormonu takviyesi yeterli olabilir. Ancak nodüler guatrlarda nodüllerin yapısı, büyüklüğü ve kanser riski mutlaka değerlendirilmelidir" diye konuştu. Cerrahi hangi durumlarda gerekir? Cerrahi türlerinin hastalığın yaygınlığına göre belirlendiğini söyleyen Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Murat Uzuner, "Guatrın cerrahi tedavisi (tiroidektomi), özellikle büyük guatrın nefes alma ve yutma güçlüğü oluşturduğu, tiroid kanseri şüphesinin bulunduğu veya hormonların kontrol altına alınamadığı toksik guatr vakalarında devreye giriyor.Total tiroidektomi ile bezin tamamı çıkarılırken, bazı hastalarda sadece bir lobun alınması (lobektomi) yeterli olabilir. Ayrıca ameliyat sırasında ses tellerine giden sinirlerin korunması için gelişmiş teknikler kullanılır. Tiroid sinir monitorizasyonu sayesinde ses kısıklığı riski en aza indirilebiliyor" şeklinde konuştu. Ameliyat sonrası yaşam: Takip şart Cerrahi sonrası dönemde nadiren komplikasyonlar gelişebileceğini belirten Op. Dr. Murat Uzuner, bunların başında ses kısıklığı, kalsiyum düşüklüğü (hipokalsemi), enfeksiyon ve hormon yetersizliği gibi durumların geldiğini ifade etti ve "Tiroid ameliyatı sonrası hastalarımız ömür boyu tiroid hormonu kullanmak zorunda kalabilir. Ancak bu hormonlar düzenli takip ve doz ayarı ile yaşam kalitesini yüksek tutmak mümkündür" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.